Annelerine “hayat vermek“ için sıraya girdiler

Konya'da, yaşları 34 ila 40 arasında değişen dört kardeş, karaciğer yetmezliği yaşayan annelerine naklin kendisinden yapılmasını istedi. Aralarında büyükten küçüğe doğru bir yol izlenmesine karar verilen kardeşlerin en küçüğünden annelerine nakil gerçekleştirildi.

Bir yıl önce karaciğer yetmezliği teşhisi konulan dört çocuk annesi Ayşe Küççük (67), rahatsızlığı ilerleyince evlatları tarafından Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine götürüldü.

Doktorların muayenesi sonucu, hastalığın son evresinde olduğu belirlenen kadına karaciğer nakli yapılması gerektiği belirtildi. Bunun üzerine kadının çocukları Hatice Akkaş (40), Latife Küççük (38), Arife Kılıç (36) ve Mehmet Küççük (34), naklin kendisinden yapılmasını istedi.

Dört kardeş de verici olmak isteyince aralarında çıkan kısa süreli anlaşmazlık büyükten küçüğe doğru bir yol izlenmesi fikriyle son buldu.

En büyük kardeş Hatice Akkaş'ın kan ve radyolojik tetkikleri uygun çıksa da karaciğeri küçük olduğu için nakile uygun görülmedi.

Latife Küççük'ün kalp operasyonu geçirdiği için ameliyata alınamayacağı belirtildi. Arife Kılıç'ta da kan uyuşmazlığı çıkınca en son Mehmet Küççük'e tetkikler yapıldı.

Kan ve radyolojik tetkikleri uygun çıkan Mehmet Küççük'ten alınan karaciğer dokusu, hastanenin organ nakli ekibi tarafından başarıyla anneye nakledildi. Anne ve evladının sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Annesine nakil olduğu için kendisini şanslı hisseden Küççük ile kardeşleri yaşadıkları süreci AA muhabirine anlattı.

- Herkesin gönlü olsun diye yaş sırası yaptılar.

Annelerine olan sevgi ve saygılarıyla herkesi etkileyen kardeşlerden Mehmet Küççük, dört ay önce ikinci kez baba olduğunu ancak annesinin sağlık problemleri nedeniyle sevinçlerini doyasıya yaşayamadıklarını söyledi.

Son zamanlarda hastalığı iyice ilerleyen annesinin sürekli kustuğunu, karnının şiştiğini aktaran Küççük, şunları kaydetti:

"Midesinden sıvı aldırmaya başladığımız anneme nakil kararı alındığında hepimiz 'Nakil benden olsun' dedi. Bunun üzerine herkesin gönlü olsun istedik. Bu yüzden büyükten küçüğe bir yol izlemeye karar verdik. Annemin durumuna üzüntümden uyuyamıyor, hayattan zevk almıyordum. Naklin benden olacağını öğrendiğimde çok mutlu oldum. Nakil olurken bile annem yaşlı olduğu için 'Acaba ameliyatı kaldırabilir mi?' diye düşünüyordum."

- "Üzerimden çok büyük bir yük kalktı"

Kendisini kan tutmasına rağmen her şeye katlandığını anlatan Küççük, annesinin sağlığına kavuştuğuna çok sevindiğini dile getirdi.

"Anne her şey, hayat demek. Evin tek oğluyum. Babamı 10 yıl önce kaybettim. Tek başımıza kaldık. Bir de annemi kaybedersem dayanamayacağımı düşündüm." diyen Küççük, "Bu çok güzel bir duyguymuş. Üzerimden çok büyük bir yük kalktı. Onu eski günlerdeki gibi görürsem dünyalar benim olur. Her şeyden zevk almaya başladım. Beni hayata bağlayan tek şey ailem. Onları kaybetmek istemiyorum." ifadelerini kullandı.

- "Benden nakil olmadığı için hala üzülüyorum"

Abla Hatice Akkaş da evin tek oğlu olan kardeşi Mehmet'in sürekli annesini hastaneye götürüp getirdiğini, sağlık durumuyla yakından ilgilendiğini ifade etti.

Kardeşleriyle bugüne kadar annelerinin "kaşının eğilmesine" müsaade etmediklerini, onu canlarından çok sevdiklerini vurgulayan Akkaş, "En büyük olduğum için önce ben vermek istedim ancak karaciğerim küçük çıktı. Benden nakil olmadığı için hala üzülüyorum.

Kardeşim evin tek erkeği. Ona kıyamadık ama annemizi hayatta tutmak Allah'ın izniyle ona nasip oldu." diye konuştu.

Anne Ayşe Küççük de "Evlatlarımın verdiği mücadele beni çok duygulandırdı. Onlarla gurur duyuyorum. Hepsinden Allah razı olsun.

Oğlumun küçük bebeği olduğu için vermesinden yana değildim ama hepsi kararlı olduğu için bir şey diyemedim." dedi.