Abramowitz ve Edelman’ın raporlarının odağı: Özerk Kürdistan Birinci Piyon Tercihi: PKK

Raporu yazanlar, sıradan kimseler değil, ABD’nin Türkiye siyasetini belirlemede çok etkin devlet kadroları. Abramowitz, bilindiği gibi Turgut Özal’ın akıl hocalarındandı. Daha sonra AKP’nin baş mimarı, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün gedikli patronu.

Abramowitz ve Edelman’ın raporlarının odağı: Özerk Kürdistan Birinci Piyon Tercihi: PKK

ABD’nin eski Ankara büyükelçileri Abramowitz ve Edelman’ın imzasıyla yeni bir rapor yayımlandı.

Raporun başlığı: Söylemden Gerçekliğe: ABD’nin Türkiye Politikasını Yeniden Tasarlamak (From Rhetoric to Reality: Reframing U.S. Türkey Policy).

Yayınlayan: Washington merkezli Bipartisan Policy Center adlı strateji kuruluşu.

Tarih: 23 Ekim 2013.

Raporcuların önemi

Raporu yazanlar, sıradan kimseler değil, ABD’nin Türkiye siyasetini belirlemede çok etkin devlet kadroları.

Abramowitz, bilindiği gibi Turgut Özal’ın akıl hocalarındandı. Daha sonra AKP’nin baş mimarı, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün gedikli patronu.

Edelman da, Wikileaks belgelerinden gördük, AKP’yi güden ABD yetkilileri arasında özel konumda. Kullandığı araçlar içinde tehdit, şantaj, hepsi var.

ABD’nin kaygıları

Raporun Türkiye üzerine durum saptaması, bir dizi kaygıdan oluşuyor.

- AKP’nin dış politikası, sıfır sorun yerine baştan sona soruna battı.

- Suriye’de ve bütün bölgede izlenen mezhepçi çizgi nedeniyle, Ankara yönetimi etkisizleşiyor.

- Türkiye’nin Çin’den füze alması ve İsrail’le ilişkilerin bozulması, NATO’da şaşkınlıkla karşılandı.

- İç politikada mezhepçilik ve otoriter eğilimler yükselişte.

- Kürt Açılımı milliyetçi tehditlerle boğuşuyor ve tehlikede.

- Türkiye kutuplaşıyor.

Raporda olumlu görülen tek olay, AKP iktidarının Kürdistan bölge yönetimi ve PKK ile sıcak ilişkileri.

Seçenekler ve seçeneksizlikler

Rapor, Türkiye’nin önünde iki seçenek görüyor:

- Açılımlara devam. Kürtlere milli kimlik ve azınlıklara özgürlük, Cumhuriyetin “demokrasi açıklarını kapatmak”.

- Çözümsüzlük. Toplumsal gerginlik. Ekonomik bunalım. Bölgede etkisizlik. İstikrarsızlık. Kargaşa.

Seçenekler bölümünü, Türkiye’ye ve AKP iktidarına tehditler diye okumak da yerinde olur.

Bu açıdan rapor, Türkiye’ye tek bir seçenek dayatıyor: Açılıma devam, bölünmeye katlanmak.

Ancak rapor, ABD’nin seçeneksizliğini de itiraf ediyor. ABD’nin bölgede kullanabileceği “yapıcı potansiyele sahip” ikinci bir seçenek yok.

“Hem severim hem döverim”

ABD için tek çare, Tayyip Erdoğan’ı hizaya getirmek oluyor. Tayyip Erdoğan’ın sorunu ise, Türkiye’de yükselen “milliyetçi” dalga. ABD, bu konuda Tayyip Erdoğan’a destek olunması ve cesaret verilmesi gerektiğini vurguluyor.

Rapor, Tayyip Erdoğan’a bir kez daha Obama’nın beyzbol sopasını gösteriyor. Açılımı uygulamada kararlılık göstermezse, “Kürt şiddet dalgası geleceğini” belirtiyor. ABD, elindeki PKK sopasını Tayyip Erdoğan’a hatırlatıyor.

Raporda, Tayyip Erdoğan’dan vazgeçilmesine yönelik herhangi bir işaret yok. Bu açıdan rapor, ABD’den Eşbaşkanlık beklentisiyle heyecana kapılan CHP yönetimine yalnızca düş kırıklığı vaat ediyor.

Merkezi politika: Özerk Kürdistan

Rapor, bir cümleyle özetlenecek olursa, birinci hedef, özerk bir Kürt bölgesi!

Hem Türkiye’de, hem Suriye’nin kuzeyinde!

Abramowitz ve Edelman, Özerk Kürdistan odaklı ABD siyasetinin yeniden tasarlanmasını öngörüyorlar. ABD’nin politika değişikliğinin ipuçlarını veriyorlar.

ABD’nin enstrümanları ve hedef aldığı güçler

Raporun dost ve düşman tanımları ABD’nin yeni siyasetlerini de tanımlıyor.

Önce karşı güçler:

- Türkiye’de “milliyetçi” güçler.

- Irak.

- ABD’nin Kürdistan tasarımına destek olmayan İslamcı örgütler, El Kaide vb.

Suriye’ye giden silahların ihbar edilmesi, bu raporun yeni siyasetleriyle açıklanabiliyor. Bu siyaseti, Sami Kohen “Türkiye’nin yeni siyaseti” diye tanımlıyor (Milliyet, 9 Kasım 2013). Oysa ABD’nin siyaseti!

Açık PKK tercihi

Raporda, ABD’nin kullanacağı güçlerin başında ise, AKP ve PKK bulunuyor.

Raporun en önemli ve belki de yeni sayılacak yönü, PKK tercihini çok açık yapmasıdır.

Rapor, Irak’a yaklaşan Barzani’ye karşı PKK seçeneğini öne çıkarıyor. Bu açıdan Özgür Gündem’de son günlerde sık rastlanan yorumlar doğrulanıyor. ABD’nin Kürt örgütleri içinde Birinci Piyon misyonunu PKK’ya verdiği görülüyor. Barzani’nin bölge ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmesi ise, ABD açısından kaygı verici bir gelişme oluyor.

Avlanacak “gençlik” hangisi?

ABD’nin Türkiye’de AKP’yi Özerk Kürdistan için “destekleme ve cesaretlendirme” yanında, "bütün siyasal partiler, azınlıklar ve gençlik ile ilişki kurması” öngörülüyor.

“Azınlık” başlığı altında hedefe konan kuşkusuz öncelikle Alevi kitlesi.

Gençliğe gelince, herhalde TGB değil.

Bu durumda avlanmak istenen “gençlik” Türk bayrağından ve Mustafa Kemal’in askerleri”nden rahatsız olan vatansız, sahte solcu, anarşist ve yozlaşmış kesimler oluyor. ABD, Ertuğrul Kürkçüleri bir kez daha samanlıktan çıkarmaya hazırlanıyor.

HDP’nin gerçek kurucularının Abramowitz ve Edelman olduğu, bu raporla bir kez daha belgeleniyor.

TEŞEKKÜR

Rapor üzerine bilgilendirici çalışması nedeniyle İşçi Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Sekreteri Harun Çakan arkadaşa teşekkürler.

DÜZELTME

10 Kasım yazısının başlığı şöyle idi:

TARİH YAPANLARI

TARİH YARATIR

Ayrıca genç Mustafa Kemal’in not defterine yazdığı el yazısı okunmuyor: “Evvela sosyalist olmalı, maddeyi anlamalı!” Bu cümle Atatürk’ün eylemini anlamanın anahtarı değerindedir. Hep gizlenir!

Doğu Perinçek

Aydınlık/Rota

AKP Doğu Perinçek chp mhp ulusalcılık sosyalist atatürkçülük sosyal demokrat Kemalizm Ülkücülük milliyetçilik millicilik liberalizm kürt milliyetçiliği dindar muhafazakar