Akıncı Üssü davası

FETÖ'nün, darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanığın yargılanmasına devam edildi

Akıncı Üssü davası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, şehit yakınları ve gazilerle taraf avukatları katıldı.

Savunma yapan eski yarbay Özer Zeren, olay tarihine kadar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı'nda Dönüşüm Yönetimi Şube Müdürü olarak görev yaptığını, meslek hayatı boyuncu FETÖ ve benzeri örgütlerle herhangi bir ilişkisi olmadığını savundu.

Zeren, 2014- 2015'te Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanlığında beraber çalıştığı eski Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Ömer Faruk Harmancık'ın kendisini aradığını, İstanbul'dan Ankara'ya geleceğini hafta sonu boyunca arabaya ihtiyacının olduğunu söylemesi üzerine araba kiraladığını ifade etti.

Kiraladığı araçla mesai arkadaşı eski yarbay Aydın Nevzat Özkan'ı alarak Harmancık'ın evine gittiğini anlatan Zeren, "Harmancık amiral, bana arabayı hafta sonu kullanmaktan vazgeçtiğini söyledi. Akıncı'daki toplantıya gittikten sonra arabaya ihtiyacının kalmayacağını söyleyerek, kendisini Akıncı'ya bırakmamı istedi." dedi.

Daha sonra üç kişiyle birlikte Akıncı Üssü'ne gittiklerini belirten Zeren, "Saat 20.00 sıralarında nizamiyeden giriş yaptık. Biz üsse girdiğimizde herhangi bir tuhaflık yoktu. Ömer Faruk amirali bıraktıktan sonra ayrılmak istedim ancak kendisi 'Üsse giriş-çıkış yasaklandı. Siz şu odada bekleyin' diyerek bize bir oda gösterdi. Ben ve Aydın Nevzat Özkan, Harmancık'ın bize gösterdiği odaya geçtik. Bir süre sonra orada hareketlilik yaşanmaya başladı." diye konuştu.

İlerleyen saatlerde Özkan ile içerideki kargaşadan istifade ederek, tel örgülerden atlayıp Akıncı Üssü'nden kaçtıklarını ileri süren Zeren, sabah saatlerine kadar tarlalardan yürüdüklerini ve gün aydınlanınca polis ekiplerine sığındıklarını iddia etti.

Gözaltına alındığında yanında dizüstü bilgisayar ve çok sayıda flaş disk bulunduğu hatırlatılan Zeren, mesaiyi bitiminde bir kafeye oturup orada doktora ödevini tamamlamak için yanına dizüstü bilgisayar aldığını savundu.

FETÖ'nün örgüt içi iletişimde kullandığı “ByLock” programının telefonunda tespit edildiğine ilişkin iddiaları da reddeden Zeren, tahliye talebinde bulundu.

Eski yüzbaşı Nazif Baysal da olay tarihinde Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda CASA uçağı pilotu olarak görev yaptığını darbe teşebbüsünün yaşandığı gün filo komutanından aldığı emir doğrultusunda Korgeneral Hasan Küçükakyüz ve Hava Teknik Okullar Komutanı Tümgeneral Çulha ile eşlerini İstanbul'a götürdüğünü anlattı.

Baysal, CN235 tipi 132 kuyruk numaralı CASA uçağının birinci pilotu olarak İzmir Çiğli'den Atatürk Havalimanı'na generaller ve eşleriyle iniş yaptıktan sonra ikinci pilotuyla birlikte İstanbul'da gezdiklerini ifade etti.

Akşam saatlerinde İzmir'deki komutanı Beşir Kanat'ın kendisini arayarak, gizli bir görev için acilen Atatürk Havaalanı'na dönmesini emrettiğini öne süren Baysal, "2. pilotum Sefa Sefer Güleroğlu ile sabah geldiğimiz uçağın başına gittik. Biraz bekledikten sonra teçhizatlı askerler uçağa binmeye başladı. Ben de terörle mücadele harekatı görevi olduğunu düşündüm." diye konuştu.

Uçağa bindikten sonra motor çalıştırmadığını, İzmir’deki komutanıyla telefonda konuştuğu esnada yanına albay Barbaros Akça’nın geldiğini ve acilen Akıncı Üssü’ne gitmesini emrettiğini ileri süren Baysal, kendisine emri sadece İzmir’deki komutanın verebileceğini Akça’ya ilettiğini bunun üzerine Akça’nın telefonu alarak İzmir’deki komutanıyla görüştükten sonra kalkış yaptıklarını kaydetti.

Darbe girişiminin yönetim merkezi olan Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'na saat 00.10 civarında indiklerini uçakta bulunan mühimmat ve askeri personeli indirdikten sonra 143. Filo'ya geçtiğini anlatan Baysal, şunları söyledi:

"Üssü tanımadığım için uçak personelimle oturacak bir yer aradık. Bu esnada Öğretmenler Gazinosu olduğu söylenen yere girdik. Orada Akıncı'nın Üs komutanı Hakan Evrim'i yanında benim bağlı olduğum Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk gördüm. Yanlarındaki üçlü koltukta daha sonra sivil olduklarını öğrendiğim Kemal Batmaz, Nurettin Oruç ve Harun Biniş oturuyordu. Hatta Batmaz'ın kucağında dizüstü bilgisayar vardı. Biniş'in asker olmadığını oradayken uzun saçlarından anladım."

Baysal, FETÖ ile irtibatı bulunmadığını, kendisini darbe girişiminde kullanmaya çalışan komutanlarından şikayetçi olduğunu bildirerek, tahliyesini talep etti.

Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

fetö Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi Akıncı Üssü davası