Sakarya Valisi Coş: Kuru gürültüye pabuç bırakmayacağımızı bilirler

Sakarya Valisi Coş, kendisinin askerler tarafından o gece aranıp aranmadığına ilişkin, "Bana telefon etme şansları olamaz, kuru gürültüye pabuç bırakmayacağımızı bilirler." dedi.

Sakarya Valisi Coş: Kuru gürültüye pabuç bırakmayacağımızı bilirler

Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş, 15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü'nün(FETÖ) darbe girişimi sırasında Sakarya'da yaşananları, AA muhabirlerine anlattı.

FETÖ'nün "darbe girişimini" teyit eder etmez, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ve sivil toplum kuruluşlarının başkanlarıyla görüşerek vatandaşların sokağa çıkması, meydanlarda olması gerektiğini düşündüğünü belirten Vali Coş, Sakarya'da yaşayan vatandaşların da bu konuda duyarlı davrandığını, kısa sürede 10 bini aşkın kişinin bir araya geldiğini ve bu sayının ilerleyen saatlerde daha da attığını kaydetti.

Hüseyin Avni Coş, emniyette FETÖ'cü bir miktar polisin olduğunu ve oradaki tedbirlerin de alındığını ifade ederek, "Arkasından jandarma komutanvekilini aradım. Yarbay telefonunu açmadı. 5-10 sefer aradık, yine açmayınca anladık ki darbecilerin etkisi altında, darbecilerin tarafında olduğunu anladık. Bu arada valiliğin işgal edildiğini, merkez komutanı olarak bildiğimiz 'sözde komutan' olduğu ortaya çıkan, terör örgütüne çalışan kişinin emrindeki 150-200 kadar askerle yaklaşık 20 civarında içlerinde zırhlı araçlar da var, valiliğe geldiklerini, fiilen ve fiziken binayı kontrol altına aldıklarını öğrendik." diye konuştu.

"VATANDAŞLARIMIZIN GÖZ YAŞARTICI FEDAKARLIKLARINI YAKİNEN GÖRME İMKANI BULDUK"

Bu sırada Kent Meydanı'nda toplanan halkın valiliğe gitmesi konusunda mutabık kaldıklarını ve vatandaşların İl Emniyet Müdürü Osman Babadağı'nın talimatı üzerine polislerle valiliğe intikal ettiğini anlatan Coş, yoldayken halk ve sonradan yetişen polis ekiplerince yaptıkları güzel bir çalışmayla darbeci askerlerin valilikten saf dışı edildiğini, yakalandıklarını, panik içine girdiklerini ve korkutmak için ateş etmeye başladıklarını, o sırada yaralıların olduğunu öğrendiğini kaydetti.

Komutanlardan önemli bir bölümünün yakalandığını, silahlarının ellerinden alındığını öğrendiğini aktaran Vali Coş, "Bir müddet sonra valiliğe vardığımızda vatandaşlarımızın göz yaşartıcı fedakarlıklarını, memleket sevgilerini, milli iradeye olan bağlılıklarını, devlete sahiplenmelerini yakinen görme imkanı bulduk." ifadelerini kullandı.

"PSİKOLOJİK HAREKAT YÖNTEMİ UYGULADIK"

Tugay Komutanlığının kontrol altına alınması için Başkan Toçoğlu ile görüşerek ve emniyet şube müdürlerine talimat vererek, vatandaşın bir bölümünün tugayın önüne sevk edilmesini kararlaştırdıklarını aktaran Hüseyin Avni Coş, tugayın önünün Büyükşehir Belediyesine bağlı iş makineleriyle kapatıldığını, halkın da etrafını sardığını ve protesto gösterisine başlandığını dile getirdi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi ile SEDAŞ'a tugaya bağlı kışlalardaki elektrik ve suların kesilmesi talimatını verdiklerini dile getiren Coş, böylece devlete el koyamayacaklarını anlamaları ve psikolojik çöküntüye girmeleri için psikolojik harekat yöntemi uyguladıklarını anlattı.

"BANA DARBECLERDEN TELEFON GELMEDİ"

Darbeci askerlerin Sakarya Valiliğini neden işgale kalkıştığına ilişkin ise Vali Coş, "Herhalde bizim yapımızdan, duruşumuzdan, görev anlayışımızdan kaynaklanıyor. Bizim genelde yanlışlığa, haksızlığa karşı 'bırakalım yapsınlar, bırakalım gelsinler' gibi bir anlayış içinde olmayıp, elimizle, dilimizle müdahale edici, önleyici, engelleyici bir yaklaşım sergileyeceğimiz bilindiği için yapacakları çalışmaların başarılı olabilmesi için öncelikle bizim enterne edilmemizi, bizim üzerimizden kamuoyuna belirli mesajlar vermeyi hedeflemiş olabilirler." şeklinde konuştu.

Kendisinin askerler tarafından o gece aranıp aranmadığına ilişkin de Coş, "Bana telefon etme şansları olamaz, kuru gürültüye pabuç bırakmayacağımızı bilirler. Dolayısıyla bize telefon gelmedi ama buraya gelen merkez komutanı, teröristlere hizmet eden kişinin 'valiyi, büyükşehir belediye başkanını da alacağız' gibi laflar edip, gıyabımızda da hakaretlerde bulunduğunu öğrendim." dedi. (AA)