Ailesi hortumla döverek öldürmüş
İZMİR’in Buca ilçesinde, 8 yaşındaki oğlu Ali Dünya’yı su hortumuyla döverek ölümüne neden olduğu öne sürülen baba Muhammed Dünya ve küçük Ali’nin üvey annesi Fatima Şukri hakkında, ‘Canavarca hisle çocuğu öldürmek’ suçlamasıyla açılan davanın bugünkü duruşmasında 2 tanığın zorla getirilmesine ve sanıkların tutukluluk hallerini devamına karar verildi.
Olay, geçen 6 Temmuz’da Göksu Mahallesi 684/16 Sokak'taki bir evde meydana geldi. Suriye uyruklu çocuk Ali Dünya’yı uzun süredir su hortumu ile dövdüğü iddia edilen inşaat işçisi babası 34 yaşındaki Muhammed Dünya ve üvey annesi, 32 yaşındaki Fatima Şukri geçen 5 ve 6 Temmuz’da küçük Ali’yi hortumla dövdüğü iddia edildi. 7 Temmuz sabahı Ali’yi uyandıramayan şüpheli anne ve baba durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri yaptığı kontrolde çocuğun öldüğünü belirledi. Olayın ardından gözaltına alınan Küçük Ali’nin babası Muhammed Dünya ve üvey annesi Fatima Şukri, Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı İsmail Ersin Ağca’nın hazırladığı iddianameye göre, Suriye uyruklu ailenin 8 yaşındaki oğlu Ali Dünya’yı uzun süredir su hortumu ile dövdüğü, son olarak şüpheli baba Muhammed Dünya’nın 5 Temmuz gecesi, üvey anne Fatima’nın da 6 Temmuz sabah saatlerinde Ali’yi hortumla dövdüğü iddia edildi. İddianamede, minik Ali’nin bu darplar sonucu hayatını kaybettiği belirtildi. Savcı hazırladığı iddianamede her iki şüphelinin de uzun süredir Küçük Ali’yi dövdükleri ve bu nedenle ölümüne sebep olduklarını, maktuldeki yaraların sayısı ve nitelikleri göz önüne alındığında, öldürme kastıyla hareket ettiklerini belirterek, ‘Canavarca hisle çocuğu öldürmek’ suçundan her iki sanık hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istedi. İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya sanık Muhammed Dünya, Fatima Şukri, sanık avukatları ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Vekili Avukat Pınar Melli katıldı. Avukat Melli bakanlık adına davaya müdahil olmak istediğini belirtti. Ardından sanık Fatima Şukri yaptığı savunmada, "Ali dilencilik ve hırsızlık yapardı. Bunu Suriye’de de yapardı ve babası bunu biliyordu. Olay gününden önce de Muhammed Ali’ye hortumla vurdu. Hatta bir gün Ali’ye vurduğunda Ali yere düştü ve başından yaralandı. Olaydan önceki gün de Ali’yi dövdüğünü gördüm ve araya girerek ayırmaya çalıştım" dedi.
"DİLENCİLİK YAPTIĞI İÇİN DÖVDÜM"
Oğlunun kendinden habersiz dilencilik yaptığı için uzun süredir hortumla dövdüğünü söyleyen baba Muhammed Dünya ise savunmasında, "Olay tarihinden önce de Ali’nin dışarıda hırsızlık ve dilencilik yaptığını Fatima bana sık sık söylerdi. Ben de kendisini uyarırdım, döverdim. Olay günü de yine bana hırsızlık ve dilencilik yaptığını söyledi. Ben de hortumla kaba yerine bacağına vurdum. Fatima’nın Ali’yi dövdüğünü görmedim" dedi.
Mahkeme heyeti sanıkların ve sanık avukatlarını savunmalarını dinledikten sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Vekili Avukat Pınar Melli’nin müdahillik isteğini kabul etti. Tanıkların bir dahaki duruşmaya zorla getirilmelerine kara veren mahkeme heyeti, delillerin tam olarak toplanamamış olması ve yok edilmeleri, değiştirilmeleri durumu olduğu için sanıkların tutukluluk hallerini devamına karar vererek duruşmayı erteledi.