Sağlık Bakanı'ndan diyabet uyarısı: Çok önemli bir sorun

Halk Sağlığı Kurumu'nun ev sahipliğinde Şişli'de bir otedel düzenlenen 'Diyabete Destek Programı'nın tanıtım toplantısı Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun katılımıyla yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Mehmet Müezzinoğlu diyabetin bir salgın gibi herkesi ilgilendiren bir halk sağlığı sorunu olarak gündemde yoğun bir şekilde yer aldığını ve almaya devam edeceğini söyledi.

"DÜNYADA YAKLAŞIK 400 MİLYON DİYABET HASTASI VAR"

Sağlık Örgütü'nün verdiği rakamları işaret ederek dünyada yaklaşık 400 milyon diyabetli hasta olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, "Bu rakam 2035'li yıllarda 600 milyonlu rakamlara ulaşacağı tahmin ediliyor. Diyabet, çok önemli bir sağlık sorunu ve kronik hastalık olması nedeniyle gerek hastanın sağlıklı yaşam kalitesini gerekse hasta yakınlarının yaşam kalitelerini son derece olumsuz etkileyen, komplikasyonlarıyla sağlık yükünü çok farklı boyutlarıyla artıran bir hastalıktır" diye konuştu.

DİYABET ÖLÜMLERDE 8. SIRADA

Müezzinoğlu, diyabetin bir halk sağlığı sorunu olarak merkeze insanı ve insanı koruyabilen bireyi koyan, sonra da adayı ikinci basamak olarak merkeze alan ve üçüncü olarak ise hastayı merkeze alan kademelendirmenin sağlıklı yapılması gerektiğine dikkat çekti.

Müezzinoğlu, "Diyabetin baktığımız zaman kronik hastalık yükü anlamında getirdiği yük 4. sıralarda geliyor. Diyabet, ölümlerde 8'inci sırada yer alan çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bunu çözebilmenin, azaltabilmenin birinci aşaması bireyin bu anlamdaki bilincini yükseltmektir. Sağlık Bakanlığı olarak yaklaşık 1 yıldır 'sağlıklı yaşam kültürünün teşviki' diye bir başlığı hem kendi hem de kamuoyu gündemine aldık. Bunu kamuoyunun gündemine güçlü bir şekilde sunmaya çalışıyoruz. Çünkü sağlıklı yaşamı bireyin ve toplumun bilincine güçlü bir şekilde yerleştiremezsek ne kanser ne diyabet ne de kronik hastalık yükünü artıran diğer hastalıklarla ilgili yükü azaltabilme şansımız olmaz" diye konuştu.

Mehmet Müezzinoğlu, kronik hastalık yükünü her geçen gün artıran üç temel sorunu her bireye ezberletmeleri gerektiğini dile getirerek, toplumun önündeki her dinamiğin bu konudaki duyarlılığını artırmanın önemini vurguladı.

DİYABETTE FARKINDALIK OLUŞTURULMASI

"Tütün ve tütün ürünleriyle, alkol ve alkolizmle ve kötü alışkanlıklarla olan mücadeleyi dünya ve biz gündemimizden hiç çıkarmamalıyız" diyen Müezzinoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Farkındalık oluşturabilmek için bu salonların duyarlılığı gerekir. Çok yönlü bir duyarlılık kampanyasını hep birlikte başarmamız lazım. İkinci temel etken sağlıklı beslenmedir. Sağlıklı beslenme bilincini bireyde, ailede oluşturamazsak, toplum olarak sahiplenemezsek sağlıklı beslenme konusundaki zafiyetler diyabetin de kanserin de birçok kronik hastalığın da alt yapısını oluşturur. Üçüncüsü de hareketli yaşamdır. Hareketli yaşamı her bireyin, her ailenin gündemine yerleştirebilmemiz lazım. 24 saatin yarım saatini kendi sağlıklı yaşamı için harekete ayırmayan bir bireyin kendisine saygı duymadığını kabullendirmemiz veya onu o kültürle yetiştirmemiz lazım. Bunu da bulaşıcı bir sağlık konusu olarak topluma yaymamız lazım. Kötü algıları, kötü bir yaşam tarzı nasıl bulaşıcı olarak yayılıyorsa bizim de doğruları bulaşıcı şekilde topluma mal etmemiz lazım."

DİYABETTE ERKEN TEŞHİS

Müezzinoğlu, diyabetin erken teşhis edilmesinde, aile hekimliklerinin, Sağlık Bakanlığı'nın, sivil toplum kuruluşları ve sektörün diğer paydaşlarının önemli bir sorumluluk taşıdıklarını ifade etti. Müezzinoğlu, bu alanda da güçlü bir yapının kurulup, yönetilmesiyle gerek tip1, gerek tip2 diyabetinin komplikasyonlarını azaltabilen, kişinin sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmesini sağlayabilen bir süreci başarılı şekilde yönetmiş olacaklarını bildirdi. Öte yandan toplantıya katılan Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Cevdet Erdöl de diyatebe karşı mücadele ve farkındalık yaratılmasıyla ilgili birer konuşma yaptılar. (DHA)