OECD Türkiye'ye dair 2022 büyüme tahminini yükseltti

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) “ Eylül Ara Dönem Ekonomik Görünüm Raporu" yayımlandı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, haziranda 2022 yılı için yüzde 3 olarak açıkladığı küresel ekonomide büyüme tahminini sabit tutarken, Türkiye ekonomisine yönelik büyüme beklentisini ise yüzde 3,7’den yüzde 5,4'e revize etti.

Türkiye ekonomisine yönelik haziranda 2022 yılı için yüzde 3,7 olarak açıklanan büyüme tahmini bu raporda yüzde 5,4’e yükseltildi.

OECD raporunda Türk ekonomisinin gelecek yıla ilişkin büyüme tahmini yüzde 3 olarak korunurken, 2022 yılı enflasyon beklentisi ise yüzde 72'den yüzde 71'e indirildi.

Haziranda 2022 için yüzde 3 olarak açıklanan küresel ekonomide büyüme tahmini korundu.

Raporda, küresel ekonomide büyüme tahmini 2023 için ise yüzde 2,8’den yüzde 2,2’ye indirildi.

Örgüt, gelecek yıl küresel ekonomik üretimin, Rusya-Ukrayna savaşı öncesi tahmininden 2,8 trilyon dolar daha düşük olacağı tahmininde bulundu. Söz konusu rakam, İngiltere ekonomisinin GSYH’sine denk geliyor.

Rusya-Ukrayna savaşının etkilerine en doğrudan maruz kalan Euro Bölgesi'ne yönelik bu yıl için büyüme tahminini yüzde 2,6'dan yüzde 3,1'e yükselten OECD, bölgenin en büyük ekonomisi Almanya için 2022 büyüme beklentisini ise yüzde 1,9'dan yüzde 1,2'e indirdi. OECD, Alman ekonomisinin gelecek yıl yüzde 0,7 daralacağını tahmin etti.

Örgüt, Euro Bölgesi için 2023 büyüme tahminini ise yüzde 1,6’dan yüzde 0,3’e indirdi.

PANDEMİ VE ARTAN FİYATLAR

Raporda, küresel ekonominin Rusya-Ukrayna savaşının bedelini ödemekte olduğu ve büyümenin birkaç ay önce tahmin edilenden daha fazla yavaşladığı aktarıldı.

OECD raporunda, “COVID-19 pandemisinin ekonomi üzerinde etkileri devam ederken, savaş büyümeyi aşağı çekiyor. Her şeyden önce gıda ve enerji fiyatları üzerinde yukarı yönlü ek baskı oluşturuyor.” denildi.

Yüksek enflasyonun beklenenden daha uzun süredir dirençli kaldığı vurgulanan raporda, birçok ekonomide, 2022'nin ilk yarısında enflasyonun 1980'lerden bu yana en yüksek seviyesinde olduğu ve son göstergelerin kötüleşmesiyle küresel ekonomik görünümün “karardığı” belirtildi.