Avrupa'da enerji krizi: Halk sokaklara indi fatura yaktı

Haber: Mert Sagit

Rusya'nın NATO kuşatmasına karşı Ukrayna'ya başlattığı operasyon sonrası, çok kutuplu dünya hatları daha da keskinleşti. Operasyonun ardından Batı, Rusya'ya karşı sayısız önlem alarak Rusya ekonomisini zarara uğratmayı amaçladı. Rusya borsasının çökeceği, rublenin de düşeceği hedeflendi. Ancak Rus borsası seyrinde devam etti, Ruble ise 2020'den beri en değerli seviyesine ulaştı. Bunların ardından, Rusya Batı'nın yaptırımlarına karşı kademeli olarak gaz akışını durdurdu. Bir çok Avrupa ülkesinin çok büyük oranda enerji bağımlılığı Rusya'ya olduğu için, Batı'da enerji krizi, ekonomide durgunluklar ve enflasyon sorunu başladı. Almanya'da bazı çok uluslu şirketler şubelerini enerji krizi sebebiyle kapatma kararı aldı. Enflasyon son 40 yılın en yüksek noktasına geldi.

Batı'nın Rusya'ya yaptığı yaptırımların dönüp kendini vurması, Rus gazına muhtaç tüm Avrupa ülkelerine sert önlemler ve tasarruflar almaya zorladı. Almanya bir çok kamu binasına elektrik akışını durdurdu, İsveç'te halka odun stoğu yapılması çağrısı yapıldı, İspanya hükümeti kamu binalarında kullanılan klimaların 27 derecenin altına düşmesini yasaklama kararı aldı, Avusturya’da da çok sayıda kentte tarihi yerlerin aydınlatılması durdurulurken otoparklardaki ışıkların da geceleri kapalı kalması kararlaştırıldı. Hatta İsviçre enerji krizine karşı alınan önlemlere uymayanlara hapis cezası getirecek yasayı onayladı. 

Enerji devi Gazprom 2 Eylül günü, Rus gazına bağlı olan Avrupa ülkeleri'ne gaz akışını durdurdu. Bunun üzerine bir çok Avrupa şehrinde binlerce kişi, NATO karşıtı ve Rusya yanlısı sloganlarla sokaklara indi. Halk meydanlarda faturaları yaktı. Çek'yada 70 bin kişi Avrupa Birliği'ni ve NATO'yu protesto etti. Bohemya ve Moravya Komünist Partisi'nin (KSČM) de örgütleyicileri arasında bulunduğu eylemde Çekya'nın askeri olarak tarafsız olması ve Rusya da dahil olmak üzere gaz tedarikçileri ile doğrudan sözleşmeler yapması gerektiği belirtildi. İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Başbakanlık Ofisi önünde toplanan onlarca yurttaş, ülkedeki fiyat artışlarının neden olduğu hayat pahalılığını protesto etti. Hayat pahalılığını protesto eden yurttaşlar, “Daha fazla bahane yok”, “NATO’nun ürettiği krizin bedelini biz ödeyemeyiz” ve “Ödeme” yazılı pankartlar taşıdı. İtalya'nın Napoli kentinde de iş bulamayan yüzlerce kişi, hayat pahalılığına karşı belediye binası önünde toplandı. '7 novembre della 167' hareketinin öncülüğündeki eylemde yurttaşlar, Piazza Matteotti meydanındaki bina önünde elektrik faturalarını yaktı. Köln kentinde de 2 bine yakın kişi, haftasonu yüksek elektrik faturaları ve NATO'ya karşı eylem yaptı. Eylemciler, yöneticilere Ukrayna'ya destek yerine ülkenin enerji ihtiyaçlarını gidermesine öncelik verme çağrısında bulundu.

Atlantik medyasından da itiraf niteliğinde açıklamalar geldi. Forbes: "Gazprom’un açıklanmasından sonra Avrupa’yı tam bir yıkım bekliyor" başlığıyla bir makale yazdı. The Times, İngiltere polisinin enerji protestolarına hazırlandığını yazdı. Belçika'da Yeni Flaman İttifakı'nın (N-VA) lideri ve Anvers Belediye Başkanı Bart De Wever, katıldığı televizyon programında ülkenin iflas ettiğini ve Yunanistan'a döndüğünü söyledi. İngiltere'nin yeni başbakanı Lizz Truss ise enerji krizinin kısa vadede çözülmeyeceğini işaret etti. 

Tüm bunlar yaşanırken Putin, liberalizmi, küreselci ideolojinin totaliterliği ve dolarizasyonu hedef alan açıklamalar yaptı. Batılı ve sözde uluslarüstü seçkinlere seslendi. Batılı ülkelerin "zenginliklerinin ve başarılarının" büyük ölçüde diğer halkları soymaları sayesinde olduğunu söyledi. Hatta Yeni Zamanlar İçin Güçlü Fikirler forumunda yaptığı konuşmada "Dünya tarihinde yeni bir dönem başlıyor" dedi.