Mustafa Şentop'tan AB'ye Fronteks eleştirisi

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye Belediyeler Birliğince Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Kültür Merkezinde düzenlenen "Pandemi Sonrası Bölgesel Kalkınma Toplantıları"nda, yaptığı konuşmada tüm dünyada menfaatin, ayrımcılığın ve adaletsizliğin önde olduğu bir sürecin yaşandığını vurgulayarak, "Avrupa Birliği, Asya'dan gelen mültecilere karşı çok kesin ve kararlı bir şekilde kapılarını kapattı" dedi.

Mustafa Şentop'tan AB'ye Fronteks eleştirisi

TBMM Başkanı Mustafa Şentop,  Türkiye Belediyeler Birliğince Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Kültür Merkezinde düzenlenen "Pandemi Sonrası Bölgesel Kalkınma Toplantıları"nda, yaptığı konuşmada, dünyanın son 20-25 yılda bir değişim içerisinde olduğunu, salgınının bu değişimi hızlandırdığı gibi bazı yeni unsurlar da kattığını belirtti.

Salgının aslında dünyada insanlık tarihinde son 200 yıldır oluşan düşünceleri, paradigmaları, tezleri değiştirecek büyüklükte bir olay olduğunun altını çizen Şentop, koronavirüs salgınıyla birlikte dünyanın önde gelen ülkelerinin sağlığa ve aşıya erişim konusunda bazı sıkıntılar yaşadıklarını anımsattı.

Türkiye'nin salgının başlangıcından itibaren insani değerleri esas alan bir anlayışla 154 ülkeye sağlık malzemesi yardımında bulunduğuna işaret eden Şentop, dünyanın önde gelen ülkelerinin birbirleriyle sağlık malzemeleri konusunda çok sıkıntılı, etik, ahlaki bakımdan, insani değerler bakımından çok problemli davranışlar sergilediklerini söyledi.

"YEŞİL DÜNYA ORTAK MESELE"

Dünyada şehirleşme bağlamında yeşil şehirlerden, çevre insan ilişkilerine dair bir çok hususun aslında bir zihniyet, paradigmayla alakalı olduğunu vurguladı.

Daha yeşil bir dünyanın herkesin ortak meselesi olduğunu vurgulayan Şentop, bunun için tüm dünyanın adım atması gerektiğinin altını çizerek, şöyle dedi:

- Bugün Afrika'daki bir ülkede, Kongo veya Zimbabve'de karbon salınımıyla ilgili olarak tedbirler alınması, sözleşmelere uyulması şüphesiz önemlidir ama dünyayı kirleten bu ülkeler değil, dünyayı kirleten ülkeler 200 yıla yakındır, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Avrupa ülkeleridir.
- O zaman yeşille ilgili Avrupa Birliği'nin belirlediği bir standart çerçeve vardı. Biliyorsunuz onda değişikliğe gidiyorlar. Bilhassa  Ukrayna - Rusya savaşı sonrası. Mesela nükleer enerji yoktu o listede. Şimdi nükleer enerjinin de o yeşil paradigması içerisinde olabileceğini, hatta doğal gazın da buna dahil olabileceğini, enerji kaynaklarıyla ilgili sıkıntıdan dolayı düşünmeye başladılar.

Şentop, esas meselenin insanı merkeze alan, yaşanan herhangi bir sorunun aslında tüm insanlığın sorunu olduğunu görülmesi gerektiğine vurgu yaptı.

"FRONTEKS ELEŞTİRİSİ"

Rusya'nın Ukrayna'ya gerçekleştirdiği operasyonlara değinen Şentop, tüm dünyada menfaatin, ayrımcılığın ve adaletsizliğin önde olduğu bir sürecin yaşandığını, bunun da gelecek kuşakları olumsuz etkileyeceğini vurguladı.

Ukrayna'da yaşayan birçok kişinin başta Polonya olmak üzere bazı ülkelere göç etmek zorunda kaldığını anlatan Şentop, şunları kaydetti:

- Polonya'da 3 milyona yakın mülteci, göçmen var şu anda. Avrupa, Orta Doğu'dan, Asya'dan gelen mültecilere karşı çok kesin ve kararlı bir şekilde kapılarını kapattı. Hatta bir fırsat bulup Afrika'dan gelmeye çalışanları öldürmek dahil, botlarını şişleyerek batırmak dahil, kadın çocuk demeden her türlü eylemi, işlemi yaptılar.
- Bunu yapacak da Fronteks diye bir kurum oluşturdular. AB'nin sınırlarını korumak üzere. Kendileri de bu kuruluşun geçen yılki bütçesini ibra etmediler. Yöneticilerini de ibra etmediler hatta en üst düzey yöneticisini de görevden aldılar. Ortadaki tablo onların örtbas etmeye çalıştıklarından çok daha büyük ve vahim bir tablo.

Şentop, Avrupa'nın Ukrayna'dan gelen mültecilere yaklaşımların daha farklı olduğuna dikkat çekti.

Avrupa'nın Ukrayna'dan gelen mültecilere başta kucak açtığını ancak daha sonra onlara ne yapılacağı konusunda arayışa girdiklerini dile getiren Şentop, "Onlara kucak açtılar, aynı ten renginden insanlar biraz daha onlara yakın bir kültür olarak görüyorlar. 'Onlara kucak açtılar' diye biliyoruz ama Avrupa'da birçok ülke, başta Almanya'dakiler olmak üzere 'bu mültecileri ne yapacağız?' diye çalışırken bakın yine insan olarak bakmıyorlar onlara. 'Bunları daha ucuza nasıl mal ederiz?' diye hesaplar yaptılar" diye konuştu.

"ERGENE NEHRİ PROJESİ BÜYÜK ÖLÇÜDE TAMAMLANDI"

Şentop, Türkiye Belediyeler Birliği tarafından Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Pandemi Sonrası Bölgesel Kalkınma Toplantıları"nda, Trakya'nın bir bütün olarak değerlendirildiğini belirtti.

Ergene Nehri'yle ilgili projede büyük bir mesafe alındığının altını çizen Şentop "Ama planlandığı hızda süratte gitmeli. Proje büyük ölçüde tamamlandı, Ergene Projesi Trakya için çok önemli, projeyi en kısa zamanda inşallah bitireceğiz. Bir bütün olarak ve hacmi itibariyle proje dünyadaki en büyük çevre projelerinin başında geliyor" diye konuştu.

"DİĞER KONUŞMACILAR"

Kırklareli Valisi Birol Ekici de salgının ekonomilere olumsuz etkileri olduğunu söyledi.

OECD tahminlerine göre kapalı kalınan her ay ekonomilerin yüzde 1,5 oranında küçüldüğünü dile getiren Ekici, "Önümüzde yeni bir fırsat var. Pandemi sonrasında 'şehirlerimizi eski haline nasıl döndürebiliriz, bu arada da bizde bölgemizi nasıl ön plana çıkarabiliriz, şehrimizi daha ileriye nasıl götürebiliriz?' diye bu toplantı dizilerinin yedincisini burada yaptıkları için TBB Başkanımız Şahin'e teşekkür ediyorum" dedi.

"SU SAVAŞLARI BAŞLAYACAK"

Türkiye Belediyeler Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise köyden kente göç ve kentleşmeye paralel sera gazı salınımının da arttığını belirtti.

Kentleşmeyi meydana getirirken kişi başına düşen yeşil alanın çoğaltılmasına özen gösterilmesini gerekliliğine vurgu yapan Şahin, hava kirliliği alanında devlet politikalarından birinin de ısınmada kullanılan havayı kirletmeyecek kömürden doğal gaza geçiş olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin sera gazı salınım oranı açısından iyi bir noktada olduğuna işaret eden Şahin, "Sera gazı salınımında  Çin ile Amerika'ya bakın, Amerika'nın yüzde 12'lerde Çin yüzde 26. Bu konuda en iyilerden bir tanesi biziz ve diğer en iyilerden bir tanesi Almanya. Almanya kalkınırken sera gazı salınımını azaltan bir kalkınma modeli var ve Türkiye'nin sera gazı salınım oranı yüzde bir" diye konuştu.

Şahin, fırsatların yatırım politikasına dönüştürülmesi halinde Türkiye'nin dünyanın 10'uncu ekonomisi olma yönünde potansiyeli olduğunu söyledi.

İklim değişikliğiyle birlikte tüm dünyada suyun öneminin arttığını, suyu iyi yönetenlerin güçlü olacağını anlatan Şahin, "Su savaşları başlayacak. Bunu net bir şekilde söylüyorum kim suyunu iyi yönetirse petrol bitiyor, karbon bitiyor. Kim suyunu iyi yönetirse bugün petrolde, karbonda elde ettiği güce ulaşacak" dedi.

"ESKİDEN BÜYÜK BALIK KÜÇÜK BALIĞI YUTUYORDU, ŞİMDİ HIZLI BALIK HEPSİNİ YUTUYOR"

Şahin, salgından sonra kurulan yeni dünya düzenine çok hızlı bir şekilde ayak uydurmak gerektiğinin altını çizdi.

Planlı ve programlı yol almanın önemine değinen Şahin, "Biz 'kervan yolda düzülür' diyoruz. Vallahi kervan yolda düzülmüyor. Çok planlı, çok akıllı, baştan düşünerek, yola gitmemiz lazım ama biz de çok hızlıyız. Çünkü bu coğrafyada girişimci olmak, cesaretli olmak, çalışmak ve hızlı olmak zorundayız. Eskiden büyük balık küçük balığı yutuyordu, şimdi hızlı balık hepsini yutuyor" dedi.

Şahin, yeşilin, çevrenin, doğanın mutlaka korunması gerektiğini, bunu yaparken de nüfus artışıyla birlikte kentleşmenin de planlı bir şekilde yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Toplantıda,  AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz ve Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu da bir konuşma yaptı.

türkiye rusya Ukrayna ak parti Edirne çin tbmm afrika trakya ​Gaziantep mustafa şentop avrupa birliği dünya Polonya nükleer kırklareli son zimbabve türkiye belediyeler birliği ergene nehri fatma şahin kongo