Avrupa Birliği İngiltere'ye hukuki süreç başlattı

AB Komisyonu, İngiltere'ye karşı Kuzey İrlanda Protokolü’nün önemli bölümlerine uymadığı gerekçesiyle yasal işlemler başlatıldığını açıkladı.

Açıklamada, Avrupa Parlamentosu (AP), AB Komisyonu ve üye 27 ülkenin çağrılarına rağmen İngiltere'nin protokolü uygulamadığına işaret edilerek, Komisyonun sorunlara yapıcı ve iş birliği içinde ortak çözümler aramak için bir yıldan fazla süredir belirli ihlal prosedürlerini başlatmaktan kaçındığı ifade edildi.

İngiltere'nin şubat ayından bu yana sorunlara ilişkin anlamlı görüşmeler konusunda isteksiz olduğu ifade edilen açıklamada, İngiltere'de Breksit ayrılık anlaşmasının parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü'nü tek taraflı değiştirmeyi öngören yasa tasarısının parlamentodaki sürecinin devamından da rahatsızlık duyulduğuna işaret edildi.

Hukuku ihlal prosedürlerinin amacının pek çok önemli alanda Protokol ile uyumu güvence altına almak olduğu hatırlatılan açıklamada, bu uyumun Kuzey İrlanda'nın AB Tek Pazarına ayrıcalıklı erişimden faydalanmaya devam etmesi için esas olduğu kaydedildi.

Açıklamada, yasal işlemlerin gümrük gereksinimleri, genel işlem ve alkol vergileri ile Katma Değer Vergisi (KDV) konularındaki uyumsuzluklardan kaynaklandığına dikkat çekildi.

AB, haziran ayında da İngiltere'ye karşı, Kuzey İrlanda'daki sınır kontrol noktalarında yeterli personel ve altyapı sağlamadığı, AB'ye gerekli ticari istatistik verilerini vermediği gerekçeleriyle 2 hukuku ihlal süreci başlatmıştı.

"TARTIŞMALI KUZEY İRLANDA PROTOKOLÜ"

Breksit anlaşmasının bir parçası olan protokol, Birleşik Krallık'ın parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticareti düzenliyor.

Protokole göre, Breksit'e rağmen Kuzey İrlanda, AB'nin Gümrük Birliği kurallarına tabi olmaya devam ediyor, Birleşik Krallık'ın geri kalanıyla ticareti ise Kuzey İrlanda limanlarında gümrüğe tabi tutuluyor.

Katolik ayrılıkçılar ile İngiltere'yle birlik yanlısı Protestanlar arasındaki savaşı sona erdiren Belfast Anlaşması gereği, kontrollerin yapılabildiği fiziki bir kara sınırı oluşturulamıyor. Bu yüzden kontrollerin ancak denizde yapılması kararlaştırılsa da İngiliz hükümeti uzun süredir değişiklik talep ediyor.