Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek Ria Novosti'ye Konuştu
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Rus Haber Ajansı Ria Novosti'ye konuştu. Perinçek, İncirlik Üssü'nün TSK'nın kontrolüne geçmesi gerektiğini belirtti. Perinçek ayrıca, "Gazze'ye nutuklarla destek olmakla bu konudaki kayıtsızlığın üstü örtülemez" ifadelerini kullandı.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Rusya Devleti’nin Uluslararası ajansı olan Ria Novosti’nin sorularını yanıtladı. Perinçek ile yapılan söyleşi 3 ayrı haber olarak Rusya’da yayınlandı.
Mossad'ın Türkiye'de Hamas Yetkililerine Suikast Planı
Perinçek, Mossad'ın Türkiye'deki Hamas yetkililerine suikast planlaması sonrası Türkiye'nin Mossad'ı uyarması ile ilgili konuştu. Perinçek, "İsrail ile diplomatik ilişkilerin sonuna gelebilir miyiz?" sorusuna yanıt verdi. Perinçek, yanıtında Türkiye'nin güçlü bir devlet olduğunu vurguladı. "Türkiye'nin büyük bir devlet geleneği var" diyen Perinçek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
- Kendi topraklarında başka istihbarat servislerinin cinayetler yapmasına, adam öldürmesine kesinlikle izin vermez ve bu konuda hiç bir şekilde cevapsız kalmaz. O bakımdan eğer MOSSAD, İsrail istihbaratı Türkiye topraklarında Hamas gibi emperyalizme ve Siyonizm’e karşı savaşan bir örgütün yöneticilerine karşı bazı eylemlere kalkışırsa bunun mutlaka ağır sonuçları ve bedelleri olur. Diplomatik ilişkilerin sonuna gelinmesi ise sürecin sertleşmesine bağlıdır ve ucu açıktır her şey olabilir.
İncirlik Üssü Kapatılır mı?
Perinçek, İncirlik Üssü ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Vatan Partisi'nin 70 yıldır İncirlik Üssü'nün kapatılması için mücadele ettiğini hatırlatan Perinçek, "İlk defa günümüzde bunun daha mümkün olabilir hale geldiğini söyleyebilirim." ifadelerini kullandı. Perinçek, 2 Aralık 2023 tarihinde yaptığı basın açıklamasına değinerek, "O basın toplantısında Amerika Birleşik Devletleri'nin kontrolündeki İncirlik Üssü'nden kalkan uçakların, Güney Kıbrıs'taki İngiliz üssü Agrotur'a inip oradan silah ve mühimmat yüklenerek İsrail'e taşıdıklarını dünya kamuoyuna açıkladım." dedi. Perinçek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
- Bu açıklamamla birlikte derhal İncirlik ve Kürecik Üslerinin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolüne geçmesi talebimizi tekrar ettim. Yineliyorum. Biz üslerin kapatılması talebinde bulunmuyoruz. Bu üslerin Amerika Birleşik Devletleri'nin kontrolünden çıkması, üslerdeki Amerikan personelinin bavullarını toplayıp kendi ülkelerine gitmesini ve bu üslerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin denetimine geçmesini talep ediyoruz. Bu mümkündür. İlk defa bunun olabileceği bir tarihsel sürece girdik. Çünkü bütün dünyanın da gördüğü gibi Amerika Birleşik Devletleri, Yunanistan'ın Ege kıyılarına Türkiye'yi hedef alan askeri üsleri kurdu. Aynı zamanda Girit'in kuzeyinden ve Kıbrıs'ın güneyinden de Türkiye'yi tehdit ediyor. Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyinden de tehdit ediyor. Bu nedenle Türkiye’nin de İncirlik Üssü'nü kapatabileceği tarihsel bir sürecin içindeyiz diyebilirim.
Erdoğan ve Putin Gazze Konusunda Ne Yapabilir?
Perinçek, Gazze konusunda silahlı kararlılığın gerektiğini belirtti. "Gazze'ye nutuklarla destek olmakla veya sargı bezi yollayarak bu konudaki kayıtsızlığın üzeri örtülemez." ifadelerini kullanana Perinçek, Erdoğan ve Putin'in Gazze için ne yapabileceği sorusuna şu yanıtı verdi:
- Bizim Vatan Partisi olarak önerimiz Suriye'nin kuzeyinde Türkiye, Suriye, Rusya, İran, Irak olmak üzere bu beş ülkenin işbirliği içinde olmasıdır. Aslında Türkiye, Suriye ve Rusya'nın işbirliği bile yeter. Silahlı işbirliği yaparak, Suriye'nin kuzeyindeki Amerika güdümlü bölücü ve sözüm ona İslamcı terör örgütleri temizlenirse, bu Gazze'deki mücadeleye Filistin Devleti'nin ve halkının mücadelesine en büyük destek olur. Böylece Amerika ve İsrail Siyonizm’ine karşı bir yeni cephe açılmış olur. Bu aynı zamanda Rusya'yı da Ukrayna cephesinde çok rahatlatır. Böylece Amerika ve İsrail zor duruma düşer. Dolayısıyla bugün Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in yapabilecekleri en etkili hareket Suriye'nin kuzeyinde terör örgütlerini silahla temizleme konusunda işbirliğidir. Böylece aynı zamanda Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlanır, Amerikan planları bozulur ve Filistin halkının mücadelesine de çok kuvvetli bir destek olur.