Vatan Partisi Çiftçi Bürosu: "Devlet çay üreticisini yalnız bırakamaz!"
Vatan Partisi Merkez Çiftçi Bürosu Başkanı Cenk Tümer Özdemir, yazılı bir açıklama yaparak, çay üreticisinin taleplerini, devletin üstüne düşen sorumluluğu ve Vatan Partisi’nin çay politikasını kamuoyu ile paylaştı.
Çay üretiminde sıkıntılar büyüyor. Yaş çay alım fiyatına tepkiler büyürken Vatan Partisi çay politikasını kamuoyuyla paylaştı:
"Türkiye Dünya’da çay üretiminde başta gelen ülkelerden biri olmasının yanında çay tüketiminde ise 1. (birinci) sıradadır. Yaklaşık 800 bin dekarlık alanda senede 1,5 milyon tona yakın çay üretilen ülkemizde çaydan geçinen insan sayısı yaklaşık 1 milyondur. Ülkemiz için bu kadar önemli bir ürün olan çay ne yazık ki şeker pancarı, kayısı, buğday, arpa gibi diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi çiftçinin yüzünü güldürmüyor. Yüksek girdi maliyetlerine karşın üretmeye devam eden çiftçilerimiz ürününü satmaya geldiğinde piyasa koşullarında oluşan fiyatlarla hayal kırıklığına uğruyor.
'BU FİYAT ÇAY ÜRETİCİSİNE HAKSIZLIKTIR'
Bu sene kg başına 25 TL bekleyen çay üreticisi Tarım Bakanlığı’nın verdiği fiyat karşısında şaşkın ve kırgın. Tarım Bakanlığı’nın verdiği 17 TL’lik fiyata eklenecek 2 TL’lik destekleme üreticiyi memnun etmedi, edemez. Girdi maliyetlerinin bu kadar arttığı bir dönemde çaya verilen bu fiyat çiftçiye yapılmış en büyük haksızlıktır. Bir de verilmesi düşünülen 2 TL’lik desteklemenin yaklaşık 1 sene sonra ödeneceğini de düşünürsek çiftçinin isyanının ne kadar yerinde olduğunu anlarız. Bu enflasyonda 1 sene sonra alınacak 2 TL’nin kıymeti yoktur. Destekleme, zamanında, üreticinin en çok ihtiyacı olduğu dönemde verilmelidir.
'ÇAY ALIM MİKTARI ARTMALIDIR'
İktidar çiftçinin emeğini değil sermayenin karını öncelemektedir. Çayı üreten çiftçidir ama çaydan en fazla parayı başkaları kazanmaktadır. Diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi çiftçinin emeğini özel sektöre yedirmektedir. Çay tarımını ve çayı koruyan en önemli devlet kurumu olması beklenen ÇAYKUR ne yazık ki TMO’lar gibi yetersiz kalmaktadır. ÇAYKUR gibi hayati öneme sahip bir tarımsal kamu kurumu, çay alımı ve işlenmesi konusunda görevini tam olarak yerine getirememektedir. ÇAYKUR, tesisleri, depoları, fabrikaları ve alt yapısıyla çiftçinin emeği olan çayı koruyamıyor. En hızlı şekilde ÇAYKUR’un çay işleme kapasitesi artırılmalı yeni fabrikalar kurulmalıdır. Yaş çay alım miktarını artırarak piyasada fiyat belirlemede etkin hale gelmelidir.
Çayın fiyatını ette ve sütte olduğu gibi bir “Ulusal Konsey” belirlemektedir. Ulusal Çay Konseyi de diğer kırmızı et ve süt konseyleri gibi üreticiden çok sanayiciyi korumaktadır. Çayın fiyatı bu konsey tarafından değil devlet tarafından belirlenmelidir. Daha da önemlisi devlet tarafından belirlenen taban fiyatın altında piyasada yaş çay alımı yasaklanmalıdır. Böylece üretici korunmuş ve üretimin devamlılığı sağlanmış olur. Aksi takdirde çay üreticisi de çiftçilikten uzaklaşıp göç etmek durumunda kalır. Bu durumda ülkemiz söz sahibi olduğu çay üretiminde de ette olduğu gibi ithalat bataklığına saplanır.
'ÜRETİCİ, ÜRETİM, GIDA GÜVENLİĞİ TEHLİKEYE SÜRÜKLENEMEZ'
Tüm yurdun severek tükettiği çayı üreten çiftçinin talepleri göz ardı edilmemelidir. Çay üreticisi ne istiyor? Çay üreticisi çaylık tabir edilen çay bahçelerinin gençleştirilmesi için yapılacak çalışmalarda devlet desteği bekliyor, çay üreticisi çayın fiyatının çay borsalarında değil çayın üretildiği yerde belirlensin istiyor, çiftçiyi şirketlere köle haline getirecek sözleşmeli tarım gibi konulara karşı çıkıyor. Kısaca çiftçi Devletini yanında görmek istiyor. Fakat bugün iktidarın ekonomide, güvenlikte, siyasette devleti içine sokmuş olduğu zaafiyeti tarımda da görmekteyiz. Gıda güvenliği ülkenin milli meselesidir. Sınır güvenliği kadar önemlidir. Çiftçimiz Mehmetçik gibi ülke topraklarını korumaktadır.
Vatan Partisi’nin öncülüğünde kurulacak üreticilerin milli hükümetinde Türkiye’mizin çayı, fındığı, buğdayı, pancarı korunacak. Bunları üreten çiftçilerimiz haklarını alacak. Çiftçilerimizin hakkını aldığı adil bir düzende tüccarımız, sanayicimiz de istikrar içinde faaliyet gösterecek. Çarşıya pazara bolluk gelecek. Çokça üretip emekçinin, çiftçinin hakkını aldığı insanımızın bol, hesaplı ve sağlıklı gıdaya ulaşabildiği günlere ulaşmak zor değil. Yeter ki Milli Devleti meydana getirme yolunda ilerleyelim."