Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, Çayırhan'dan ilan etti: "Özelleştirmeye karşıyız, geri adım atmayacağız"

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, Çayırhan'da açıklamalarda bulundu. Nurettin Akçul, "Bu satışın ve özelleşmenin tamamen karşısındayız ve geri adım atmayacağız." dedi.

Haber Merkezi Haber Merkezi

Türk-İş Başkanlar Kurulu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay başkanlığındaki toplantısını Çayırhan'da gerçekleştrdi. Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, toplantının ardından açıklamalarda bulundu.

Nurettin Akçul, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

"Öncelikle, salı günü Bolu’da meydana gelen yangın faciasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara da acil şifalar diliyorum. Bu tür acıların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri almak ve tedbirleri en üst düzeye taşımak herkesin görevidir. Bu görev de asla ihmale gelmemelidir. Hepimizin tekrar başı sağ olsun.

Değerli basın mensupları,

Türk-İş Başkanlar Kurulu olarak,kamuoyunun ve yetkililerin dikkatini bir kez daha buraya çekmek için, Türk-İş’imizin Genel Başkanı Sayın Ergün Atalay başkanlığındaki toplantımızı, Çayırhan’da gerçekleştiriyoruz. Bugün burada, ekonomimize, ülkemize ve yöremize büyük katkılar sağlayan ve üretim rekorları kıran maden işletmesinin ve termik santralinin, satışı ile özelleştirilmesi gündemiyle toplanmış bulunuyoruz.

Kamuoyunun ve siz basın mensuplarının süreci, ilgiyle ve dikkatle takip ettiğinizi biliyoruz. Çünkü bu satış ve özelleştirme girişimi sadece buradaki çalışanları değil, yöreyi, esnafı, aileleri ve hatta Türkiye’mizin tamamını ilgilendiren bir mesele.

Biliyorsunuz buradaki direniş aylar önce başladı. İşçi arkadaşlarımızla ve Tes-İş yöneticileriyle beraber, eylem sürecine girmeden önce, ilgili mercilerle bütün görüşmelerimizi yaptık. Yetkili herkesin kapısını çaldık. Buradaki durumu anlattık. Olumlu bir geri dönüş alamadık ve üyemiz madencilerkendilerini 20 Kasım’da madene kapattı. Enerji işçileri aşağıda Termik santralin orada, madenci arkadaşlar da burada madende direnişe geçti. Arkadaşların bu tepkisi aslında ses de getirdi çünkü siyasi partilerin temsilcileri, bir çok milletvekili, Belediye başkanları, STK’lar buraya akın etti. Güzel sonuçlar duymayı beklerken bakanlık yetkilileri sürecin bu şekilde devam edeceğini ve özelleşmenin yapılacağını duyurdu. Bunun üzerine Genel Başkanımız Ergün Atalay’ın da içinde yer aldığı yürüyüş korteji, buradan Ankara’ya yola çıktık. Beypazarı’na beş km kala Özelleştirme idaresinden ihalenin 3 ay ertelendiği yönünde haber geldi. Biz de hem üretim durmasın hem de müzakere süreci tekrar başlasın diye yürüyüşümüzü durdurduk. Yaptığımız açıklamada Şubat ayının ortasına kadar müzakere sürecini yürüteceğimizi, eğer olumlu sonuç almazsak eylemlerimize kaldığımız yerden devam edeceğimizi dile getirdik.

Bugün 23 Ocak. Bugüne kadar henüz netleşen, karardan vazgeçilen bir durum söz konusu değil. Bize herhangi bir olumlu dönüş olmadı.

O zaman da söyledik şimdi de söylüyoruz. Bu satış ve özelleşme ihalesini durdurun. Erteleme değil ihalenin tamamen iptalini istiyoruz. Buranın satışı veya özelleşmesinin hiçbir haklı gerekçesi yok. Burada, oturmuş bir düzen, bütünleşmiş bir yapı var. Burada hayat, esnafıyla, halkıyla, işçisiyle, işvereniyle, mutlu ve huzurlu bir ortamda devam ediyor. Özelleştirilmek istenen bu saha, yalnızca işçilerin değil, bölgedeki herkesin ekonomik can damarı. Özel sektörün kısa vadeli kâr hedefleri doğrultusunda yapacağı hamleler, madenin kamu yararına sunduğu hizmeti ve sosyal faydaları bertaraf edecek ve bu can damarını kurutacaktır.

İşletmenin kamuya bir yükü bir zararı olmadığı gibi, üretim rekoru kıran, sürekli kar eden bir yer burası. Tabii bu durum birilerinin iştahını kabartıyor olabilir. Bildiğimiz kadarıyla,Hazine Bakanlığına da, buranın kar etmediği, eksikleri olduğu yönünde yanlış bilgiler ve raporlar sunulmuş. Halbuki gerçek veriler ortada. Böyle bir durum söz konusu dahi değil.

Adrese teslim bir şartnameden söz ediliyor. İhaleyi alacak firmanın eli o kadar kolaylaştırılmış ki, lojmanların 4 ay içinde boşaltılacağının bile garantisi verilmiş. Böyle bir satışı, böyle bir özelleştirmeyi dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz.

Ayrıca biz, yıllardır özelleştirilen işletmelerde nelerin değiştiğini çok iyi biliriz. Biz, daha çok verim, daha fazla istihdam, daha iyi çalışma koşulları vaatleriyle özelleştirilen yerlerde öldük bugüne kadar. Buralarda işten atıldık, buralarda köleleştirildik!

Bu maden işletmesi ve termik santral, uzun yıllardır devletin güvenilir eli altında faaliyet göstermektedir. Bu faaliyetlerden de binlerce kişi ekmek yemektedir. Halka ait, milli bir servet olan, başarıyla yönetilen, kar getiren bir işletme neden satılmaktadır, neden özel sektöre ikram edilmektedir?

Özelleştirme kararları kamu yararını gözetmeden alınamaz. Kamu yararını, işçileri ve bölge halkını hiçe sayarak alınan bu karar, ertelenmemeli, tamamen gündemden çıkarılmalıdır. Üç ay beş ay erteleyerek buradaki işçinin direnişini kırmak mümkün olmayacaktır. Burada çok kararlı, çok dinamik ve çok haklı bir direnç var.

Termikte ve madendeki arkadaşlar, işleri için mücadele veriyor. Hiçbir baş kaldırı, hiçbir isyan, hiçbir düzen karşıtlığı yok. Herhangi bir kargaşa yaratma peşinde değiller. Tamamen alınterleri ve emeklerinin peşindeler. En tabii hakları olan yaşamak için, ekmeklerinin derdindeler.

Bugün Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik buhran ortadadır. Milli servet olan termik santralini satarak ya da madenleri özelleştirerek bu buhran hafiflemez. Kendisini 2-3 senede amorti edecek bir paraya burası satılamaz ve satılmamalıdır.

İşsizlik oranlarının tavan yaptığı bir ortamda, burada çalışan yüzlerce işçinin akıbeti, üç beş sermayedarın keyfi uygulamalarına kurban edilemez. Aileleriyle birlikte, etkilenecek binlerce kişinin kaderiyle,böyle oynanamaz.

Bölge insanı bu işçilerin arkasında, bizler arkasındayız ,Türk-İş ailesi arkamızda, kamuoyu arkamızda. Gelin bu yanlıştan ivedilikle dönün.

Özelleştirme sevdalılarına ve ihaleye çıkanlara tekrar tekrar sesleniyoruz.

Bu madenler ve santral halka aittir. Milli bir servettir. Milli servet sadece bugünün değil, yarınlarımızın teminatıdır. Yarınlarımız satılık değildir ve pazarlık konusu dahi yapılmamalıdır.

Bu satışın ve özelleşmenin tamamen karşısındayız ve geri adım atmayacağız. Mantıklı hiçbir gerekçesi olmayan bu karardan dönülene kadar, arkadaşlarla beraber mücadele etmeye devam edeceğiz. Gerekirse Beypazarı’nda durdurduğumuz Ankara yürüyüşümüzü, kaldığımız yerden devam ettireceğiz.

Haklı davamızın başından beri, bizden desteğini hiç esirgemeyen Türk-İş Genel Başkanımız Ergün Atalay’a, Türk-İş’e bağlı sendikaların bütün genel başkanlarına ve yöneticilerine, STK’lara ve siyasi parti temsilcilerine, yöre esnafına, bütün halkımıza ve işçilerimize, sesimizin duyulmasını sağlayan siz çok kıymetli basın mensuplarına, sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Yaşasın örgütlü mücadele yaşasın emeğin örgütlü gücü!"

Çayırhan Termik Santrali türk iş