Türkiye depreme hazır mı?

17 Ağustos depreminin üzerinden yıllar geçti. O depremden sonra Türkiye bir de 6 Şubat depremleriyle sarsıldı. Peki bu kadar yıkım ve acıdan sonra Türkiye gerekli dersleri çıkardı mı? Türkiye depreme hazır mı?

Ülkühan Sercan Doğanbey Önenköprülü Ülkühan Sercan Doğanbey Önenköprülü

Türkiye devasa ve aktif fay hatları üzerinde yer alıyor.

Türkiye ve çevresi, aletsel ölçümlemeyle deprem kaydı yapılmaya başlanan 1900'den itibaren çeşitli zamanlarda 6 ve üzeri büyüklüğündeki 233 depremle sarsıldı.

Her birinde acı anlara şahitlik eden topraklar binlerce canını da bu depremlerde kaybetti.

Ancak, Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Batı Anadolu fay hatları kuşağında bulunan Türkiye'de özellikle 6,5 ve üzeri büyüklüğünde depremlerin yaşanması ise hiç de sürpriz değil.

Uzmanlara göre geçtiğimiz yüz yılda imkansızlıklar ve yeterli bilgiye sahip olunamadığından yaşanan kayıplar bugün ise tedbirsilik, plansızlık ve rant nedeniyle yaşanmakta.

Atatürk Nutku’nda diyor ki : "Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur. " Peki Türkiye dövünmekten ne zaman vazgeçek.

Takvim yaprakları 27 Aralık 1939’u saatler ise 2.00’yi gösterdiğinde Erzincan 52 saniyelik 7.9’luk büyük bir depremle sarsıldı.

Depremde yaklaşık 33 bin kişi hayatını kaybetti, 100 bin kişi yaralandı ve 116 bin civarında bina yıkıldı. Erzincan depremi, dünya tarihinde yaşanan en büyük depremlerden biri olarak tarihe geçti.

Cumhuriyet tarihinden bu yana Bingöl’de ise 6 ölümcül deprem yaşandı. Bingöl'de 23 Mayıs 1971'de meydanda gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde 878 kişi öldü, 700 kişi yaralandı, 9 bin 111 bina hasar gördü veya yıkıldı. Arama kurtarma çalışmalarına askerler de katıldı

Yaşanan Bingöl depremlerine ilişkin AFAD sitesinde “ ‘Geçmişte yaşanılmış bir afet bir gün mutlaka tekrarlayacaktır’ bilinci ile depremlerin yıkamayacağı, insanlarımızın afet nedeniyle hayatını kaybetmeyeceği, şehrimizin yıkılmayacağı sağlam binalar olması gerekmektedir” ifadeleri yer alsa da gerçek hiç de öyle olmadı.

17 Ağustos 1999 saatler 03.02’yi gösteriyordu. Önce büyük bir gürültü duyuldu ardından sarsıntı başladı tam 45 saniye sürdü ama hissedenlere 45 saat gibi geçti 7.4 büyüklüğündeki depremin yaşandığı anlar

Merkez üssü Kocaeli Gölcük’tü ama deprem sadece Marmara bölgesinde değil Türkiye’nin pek çok ilçesinde hissedildi birkaç saniye içine binalar yerle bir oldu.

Resmi rakamlara göre 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti. 23 bin 781 kişi yaralandı. 505 kişi ise sakat kaldı.

133 bin 683 bina çöktü. Bu binalarda yaşayan 600 bin kişi evsiz kaldı. 16 milyon insan depremden değişik düzeylerde etkilendi.

285 bin 285 konut 42 bin 900 iş yeri hasar gördü.

Deprem megakent İstanbul’u da vurdu. Avcılar, sefaköy Bayrampaşa halkalı zetinburnu, fatih Eminönü en çok hasar alan ilçeler arasındaydı.

Depremin ardından yapım hatalarından kaynaklı çöken binaların mütheaitlerine 2200 dava açıldı sadece 40 kişi suçlu bulundu. Kalan davalarda 16 şubat 2007 yılında zaman aşımından düştü. Binlerce cana mal olan hatalı binalarda sadece 1 kişi ceza aldı o da depremin yıl dönümünde tahliye edildi.

Türkiye sanayinin kalbinin attığı yerdi ve ülkenin en yoğun nüfuslu bölgesi olan İstanbul- Bolu hattında yaşanan bu deprem Türkiye’yi derinden etkiledi.

Yaşanan bu senaryoya rağmen 1980 sonrası politikalarla nüfus yine Marmara bölgesinde yoğunlaştı. Anadolu’ya kaydırılması gereken sanayi bölgesi ise yine Marmara’da canlandırıldı.

Depremden kısa süre sonra elektrikler kesildi, hatlar kullanılamaz hale geldi. Enkaz altında kalan ve imdat çığlıkları atanların yardımına yine vatandaşlar yetişti enkazlar kazıldıkça günler sonra bile cesetler çıktı.

Bu depremleri 300’ü aşkın artçı deprem izledi. Artçılar günlerce sürdü.

Deprem yüzünden İstanbul Adapazarı tem otoyolu ve İstanbul- Ankara tren yolu kullanılamaz hale geldi.

Depremden etkilenen TÜPRAŞ İzmit Rafinerisinin 115 metrelik betonarme meşale bacasının yıkılması sonucu bazı yakıt tankları alev almış, rafineride geniş çaplı yangın çıkmıştı.

Başta Kocaeli, Eskişehir, Bolu, Zonguldak, Yalova, İstanbul’da binlerce bina yerle bir olurken otoyollar çatladı, Köprüler ve resmi binalar yıkıldı, karargahta yer alan üst düzey komutanlar enkaz altında kaldı 182 kişi yaşamını yitirdi..

Ve depremden sonra en çok tartışılan konu hükümetin tavrıydı. DSP- MHP ve ANAP’tan oluşan koalisyon hükümeti ancak 3 gün sonra deprem bölgesine gidebildi. Depremzedelerin barınma ve yiyecek ihtiyaçları karşılanamadı. Devletin aciz kaldığı 1999 depreminin ardından büyük bir yardım kampanyası başlatıldı.

52 ülkeden Türkiye’ye yardımlar geldi. Milyarlarca lira para toplandı. Toplanan paraların nereye kullanıldığı ise yine tartışma konusu oldu.

Üzerinden 24 yıl geçen Gölcük depreminin acıları ise dün gibi taze…

Depremden birkaç ay sonra 12 Kasım 1999’da Türkiye bir deprem daha yaşadı. Düzce merkezli olan depremde de 894 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 679 kişi yaralandı, binlerce kişi evsiz kaldı.

Deprem geçse de binalarda bıraktığı hasarlar baki kaldı. 1999 depremi sonrası değişen yapı konut yasası öncesinde yapılan binaları ortadan kaldırmaya yetmedi.

Türkiye 2003’deki Bingöl depreminde 84 kişiyi, 2011’deki Van Depreminde 601 kişiyi, 2020 Elazığ depreminde 44 kişiyi ve 2020 İzmir depreminde 117 kişiyi kaybetti.

Yıl 2023 yer Kahramanmaraş, Türkiye’nin doğusu yıkıcı bir depremle sarsıldı. 6 Şubat saat 04.57, 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin merkezi Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesiydi. Bu son yüzyılda bölgede görülmüş en büyük depremdi.

Saat 13.24 henüz ilk depremin şoku atlatılamamışken merkezi Kahramanmaraş’ın Ekinözü ilçesi olan 7.5 büyüklüğündeki ikinci deprem daha gerçekleşti. Şuana kadar 50 bin insanın ölümüne on binlercesinin de yaralanmasına sebep olan bu depremler milyonlarca kişi etkiledi.

Deprem öngörülemedi dense de uzmanlar aylardır bölgeye dikkat çekiyordu bu iki büyük deprem uzmanlara göre ne ilk ne de son depremdi.

100 bin kilometrekarelik alanı etkileyen bu depremler 11 ili yerle bir etti.

Deprem bölgesinden gelen bu görüntüler yıkımın boyutunu da gözler önüne seriyor.

Bazı bölgelerden deprem öncesi ve sonrası görüntüleri kıyasladığımızda yıkımın izleri daha da belirginleşiyor. https://www.youtube.com/watch?v=F5rUHTl0WGg (1.55)

Arama kurtarmanın devam ettiği saatlerde yaşanan ikinci deprem her şeyi daha da çıkmaza sokmuştu. 7 büyüklüğündeki bir deprem atom bombasının enerji gücüne sahipken Maraş depremleri bunun da üstündeydi.

Ulusalar arası yardım çağrısının yapıldığı bu depremin ardın pek çok vatandaş ise hala konteyner veya çadırda kalıyor. Bölgede baş gösteren sıcaklık, hijyen ve su sorunu 6 ay geçmiş olmasına rağmen devam ediyor.

Ancak uzmanlara göre deprem çanları artık İstanbul için çalışıyor.

6 Şubat'ta 11 ili etkileyen ve binlerce vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan depremlerin ardından gözler tehdit altındaki Marmara'da...

24 ilde tam 110 ilçe diri fay hatlarının üzerinde oturuyor. Vatandaşın en çok merak ettiği konu ise beklenen deprem ne zaman ve nerede olacak?

Yalova’da geçtiğimiz gece yaşanan 3.3’lük depremin Marmara depremini tetikleyip tetiklemeyeceği de en çok merak edilenler arasında.

1939’dan 1999’a kadar Kuzey Fay hattında 7 büyük kırılma yaşandı ancak enerjisini boşaltmayan 2 önemli bölge var.

Tüysüz’e göre Bingöl hattında beklenen 7.2-7.3’lük bir depremken Marmara denizi 7.2 ile 7.6 arasında mekik dokuyor.

Deprem kadar tehdit unsuru olan bir diğer konu ise depremin yarattığı tsunami. Verilere göre 1509-1766-1820’li yıllarda bölgede yıkım yaratan depremler tsunamiyi de beraberinde getirmiş.

Bilim insanları yetkililer için bir yol haritası da çizdi. Yolun başında okul ve binaların ivedilikle dönüşümü yer alıyor.

Olası Marmara depremi 7.2 ile 7.6 arasında mekik dokuyor. Böylesi bir depreme hazırlık için sadece İstanbul’da bile acil yıkılması gereken 90 bin bina yer alıyor.

Kuzey fay hattında 250 yılda bir deprem oluyor. Marmara, bu süreyi çoktan aşmış durumda. Tam zamanını kestirmek mümkün değil ancak uzmanların ortaklaştığı bir konu var….

Depreme hazırlık için Bakanlık özel yasa için hızla harekete geçti ama vatandaş kentsel dönüşümün yarattığı maliyetten endişeli. Deprem Uzmanı Doç. Dr. Mimar Sinan Cansız, hem yasada olması gerekenleri hem de depreme karşı hazırlık aşamalarını şöyle anlatıyor.

Kaynak: Ulusal Kanal Haber Merkezi

türkiye deprem 17 ağustos istanbul Kahramanmaraş