Türk gazeteciye Youtube engeli: Batı'nın ifade özgürlüğü yalanı

Youtuber, araştırmacı ve vatandaş gazeteciliği yapan Cem Kıran, 2007 yılından bu yana Rusya'da yaşıyor.

Türk izleyicisi onu özellikle Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı özel operasyon sonrası yaptığı haberlerle tanıdı. Rusya’da hiç bir gazetecinin farklı bir açı ile bakmadığı olayları bölgeye giderek videolaştırdı.

Cem Kıran, bu videoları 2017'den bu yana yayın yaptığı Youtube kanalında yayınladı. Ancak bu videolar ve gösterdiği gerçekler Youtube'u rahatsız olacak ki, Cem Kıran'ın kanalından gelir elde etmesi askıya alındı. Yani Youtube Cem Kıran'a dolaylı olarak sansür uygulamaya başladı.

Youtube, Facebook, Twitter gibi mecralarda da bu çifte standart devam ediyor.

Başta Ulusal Kanal olmak üzere Batı'nın dayattığı görüşlere karşı fikirler içeren videolar yayından kaldırılıyor. Kanallar algoritmalarla cezalandırılıyor. Bundan sadece kurumlar değil Cem Kıran gibi gerçeğin peşinden koşan kişiler de doğrudan etkileniyor.

Özellikle son dönemde LGBT konusunda Batılı platformlar tam bir faşizm uyguluyorlar. Kendi dayatmaları dışında hiçbir fikre ve düşünceye tahammül göstermiyorlar. Videolar siliniyor, hesaplar kapatılıyor, kurumlar ve kişiler algoritmalar vasıtasıyla cezalandırılıyor.

Ukrayna, Kasım Süleymani veya LGBT... Batı kendisi dışındaki fikirleri yer yüzünden silmek için elinden geleni yapıyor. Ağızlarında ise aynı özgürlük yalanları...

İşte Cem Kıran'ın Batı'nın özgürlük yalanlarıyla imtihanı...

Cem Kıran kimdir?

1981 İstanbul doğumluyum, Türkiye’de kuyumculuk eğitimi alıp Kapalıçarşı da uzun yıllar usta olarak çalışıp Rusya’dan iş teklifi aldım. 

2007 yılında Rusya’da çalışırken kafalarımıza yerleştirilen olumsuz Rusya algısının tamamen yalanlardan oluştuğunu anlamaya başladığımda Rusya’da yaşamaya karar verdim ve hem dilimi geliştirmek, hem de mesleğimi üst seviyeye çıkartmak için Rus Devlet Üniversitesi Kosıgina’da takı tasarım üzerine lisans yapıp buna paralel kuyumculuğa devam ettim.

Evli ve üç çocuk babasıyım.

Yaptığınız işi nasıl tanımlıyorsunuz?

Youtuber, araştırmacı ve vatandaş gazeteciliği...

Rusya'da hangi bölgeleri gezdiniz?

Savaşın yaşandığı bölgeler ile beraber, Urallar bölgesinde bazı şehirler, Sibirya’da Türklerin yaşadığı bölgeler, Rusya’nın ortasında kalan bazı bölgeleri gezip videolar oluşturdum.

Rusya'nın Ukrayna Operasyonunu yerinde takip ettiniz mi?

Evet, yakından takip etmek ile kalmadım, Rusya’da hiç bir gazetecinin farklı bir açı ile bakmadığı olayları bölgeye giderek videolaştırdım.

Ne zamandır Youtube'da yayın yapıyorsunuz?

2017 yılında başladığım bu maceraya halen devam etmekteyim.

Youtube yayınlarınız izleniyor mu? Kaç aboneniz var?

Youtube yayınlarım sayesinde kanalım 258 bin aboneye yükseldi, fakat her ay milyonlarca izlenen kanalım maalesef Youtube tarafından üstü kapalı sansüre uğramaya başladı.

Olayları yerinden aktaran bu kanalın yeni videolarını 258 bin abonesinin küçük bir yüzdesinin önüne bile çıkarmayan Youtube, her daim Rusya’ya adımını bile atmamış, sadece Rusya karşıtı yayınlar yapan kişilerin ve kanalların videolarını milyonlarca insanın önüne bilerek çıkartarak kanalımın görüntülenmesini düşürülüyor.

İnternette hangi mecraları kullanıyorsunuz?

Sansürsüz içerikler ve yazılar için Telegram, seyahat fotoğrafları için İnstagram, videolar için ise Youtube.

Yaptığınız hangi haberler yüzünden Youtube'da ne şekilde cezalandırıldınız?

Daha önceleri Azerbaycan'ı destekleyen videolarım vardı, buna paralel Ermenistan’da yaşayan Ermenilerin Türk halkı hakkında verdiği Rusça röportajların çevirisini yapıp, yorumlayıp video haline getirerek yayınlıyordum ve işte o videolardan bazıları Youtube tarafından nefret körükleyici denilerek silinip, kanalım cezalandırıldı.

Fakat aynı Youtube, Ermenilerin yaptığı bir müzik klibinde, “Osmanlı askerini çocuk öldürürken” yayınlayan Ermeni kanalına ve video klibine ceza uygulamadı.

Ben ise bu klibin bir kısmını Türk halkına gösterip, Ermenilerin küçük çocukları ve yetişkinlere Türkleri nasıl kötülediklerini gösterdiğim için cezalandırıldım.

Durumun en üzücü yanı ise Azerbaycan devleti tarafından bir destek bile alamayışımdı aslında.

Şimdi ise Wagner şirketi için hapishanede ki Rus mahkumlara konuşma yapan, şirket sahibi Yevgeniy Pirogozhin’in videosunu Türkçe çevirisi ile yayınladığım için, “suç örgütlerini övme” adlı yeni bir topluluk kuralı ile tekrar kanalıma ceza verildi, bu da yetmiyormuş gibi, sudan sebepler ile suç uydurup, Youtube’dan para kazanmamı engelleyerek üzerimde baskı uygulamaya çalışan Youtube’un Türk çalışanları var.

Bu konuda Youtube'un gösterdiği gerekçe gerçekle örtüşüyor m?

Asla örtüşmüyor !

Daha önce Rusya ve Ukrayna arasında yaşananlara dair çok kapsamlı bir belgesel ürettim, belgeseli yayınladığımda bu videoda reklam gösterilemeyeceğini, videonun bazı kesimler için zararlı olabileceğini belirten ibare belirdi, bunun üstüne videonun uzman tarafından incelenmesi için kendilerine ileti gönderdim, tabii bunun paralelinde ikinci kanalımda da aynı videoyu yayınladım ve aynı ibareyi gene aldım, o video içinde incelenmesi talebini ilettim.

Peki ne oldu biliyor musunuz ?

258 bin aboneli kanalımda ki o video için “Topluluk kurallarımızı ihlal ediyor” diyerek reklam gösterimini kapattılar, fakat diğer kanalımda ki aynı video için başka bir uzman, “Topluluk kurallarını ihlal etmiyor” sonucuna vardı.

Daha sonra bu Youtube çalışanlarının ideolojik yaklaşım ile insanların yarattıkları emekleri neden böyle harcayıp, farklı sonuçlar çıktığını kendilerine sorunca maalesef şu cevabı aldım.

“Topluluk kurallarını ihlal etmiyor diyen arkadaş acemi” bu yüzden böyle oldu dediler.

İnternette kullandığınız başka mecralarda buna benzer bir olayla karşılaştınız mı?

İnstagram’da politik içerikler paylaşmadığım için yaşamadım, Telegram’da ise tamamen özgürsünüz.