Teğmenlerin kılıçlı yemin töreni ordudan ihraç gerektirir mi? Ankara Gündemi'nde tartışıldı

Bazı teğmenlerin mezuniyet töreninde gerçekleştirdikleri kılıçlı yemin töreninin ardından ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmesi Ulusal Kanal'da Ankara Gündemi programında masaya yatırıldı. Konuklar, kılıçlı yemin töreninin ordudan ihraç gerektirip gerektirmeyeceğini tartıştı.

Haber Merkezi Haber Merkezi
Teğmenlerin kılıçlı yemin töreni ordudan ihraç gerektirir mi? Ankara Gündemi'nde tartışıldı

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, MSÜ Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nin ardından bazı teğmenlerin ve bazı personelin kılıçlı yemin töreni nedeniyle Yüksek Disiplin Kuruluna (YDK) sevk edildiğini belirtti.

Bakanlık kaynakları, teğmenlerin disipline sevkiyle ilgili, "İsnat edilen suç kılıç çatmak, 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demek değil, amirlerin ikazına rağmen kasıtlı ve organize disiplinsizlik yapmaktır." ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili başlatılan inceleme ve akabindeki YDK sevk sürecinin devam ettiğini bildiren kaynaklar, disipline sevkin karar anlamına gelmediğini belirtti.

Kaynaklar, "Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni öncesi bazı öğrenciler, yönergede yapılan değişiklikle kaldırılan metni okumak istediklerini amirlerine defalarca iletmiş, bunun mümkün olmadığı ise kendilerine defaatle tebliğ edilmiştir. Törenin sona ermesinin ardından dönem birincisi tarafından teğmenlerin törenin icra edildiği sahada toplanmaları anons edilmiş, ailelerin alandan dışarı çıkmaları istenmiş, basın mensupları tören alanına davet edilmiştir. Kılıç çatma esnasında emirlerin hilafında kaldırılan metnin okunacağından sadece eylemi organize eden teğmenlerin bilgisinin olduğu, teğmenlerin büyük çoğunluğunun sadece kılıç çatılacağı düşüncesi ile toplandıkları, misafir asker personelin de olay yerine gelmelerinin bu düşünceyi teyit ettiği, yapılan eylemin mezun olmanın sevinciyle anlık gelişen bir durum olmadığı, önceden planlanarak organize edildiği, bazı öğrencilerin ısrarlı taleplerine rağmen bahse konu disiplinsizliğe karşı amirlerin tören öncesinde gerekli tedbirleri almadıkları ve eylem esnasında müdahalede bulunmadıkları tespit edilmiştir." bilgisini verdi.

Eylemi organize eden teğmenler ile kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan diğer personelin 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu kapsamında YDK'ye sevklerine yönelik işlem başlatıldığını bildiren kaynaklar, "İsnat edilen suç, kılıç çatmak veya 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmaktır. Olaya ilişkin yapılan inceleme ve soruşturmanın okunan metinle veya içeriğiyle bir ilgisi yoktur. Yemin metnini okuyan onlarca teğmenden sadece eylemi organize edenlerin YDK'ye sevklerine yönelik sürecin başlatılması bunun en büyük göstergesidir. Burada önemli olan, içerik ne olursa olsun disiplin sürecinin her zaman aynı şekilde işletilecek ve disiplinden asla taviz verilmeyecek olmasıdır. Söz konusu eylem, amirlerin izni olmadan, grup halinde organize edilmiş, basın davet edilerek eylemin bilinmesi istenmiş ve emir-komuta zinciri devre dışı bırakılmıştır. Bu, askeri hiyerarşi için kabul edilemez bir durumdur. Bunun görmezden gelinmesi mümkün değildir." dedi.

"Disiplinsizliğin 'ama'sı, 'lakin'i, 'fakat'ı olmaz, olamaz, olmamalıdır. Olaya karışanların genç olmaları, daha önce disiplin cezası almamış olmaları, başarılı olmaları, okunan metnin daha önce yürürlükte olması gibi gerekçeler disiplinsizlik gerçeğini değiştirmez." ifadelerini kullanan kaynaklar, aklıselim insanların bunun bir disiplinsizlik olayı olduğunu anlamalarından memnuniyet duyduklarını bildirdi.

TEĞMENLERİN KILIÇLI YEMİNİ ANKARA GÜNDEMİ'NDE TARTIŞILDI

Teğmenlerin kılıçlı yemin töreninin ardından ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmeleri Ulusal Kanal ekranlarında Aykut Diş'in sunduğu Ankara Gündemi'nde masaya yatırıldı.

Konuklar; Emekli Hakim Albay Cemil Kayılıoğlu, Gazeteci-Yazar Emin Pazarcı ve Siyaset Bilimci Dr. Nurettin Kalkan konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Gazeteci-Yazar Emin Pazarcı, konuyla ilgili değerlendirmelerinde, "Bu, darbe tehlikesi üretecek kadar ciddi bir konudur. Bu eylem bence bir ihraç nedeni doğurur." ifadelerini kullandı.

Emin Pazarcı, "Bu, darbe tehlikesi üretecek kadar ciddi bir konudur. Bana göre suni gündem. Meseleyi aldılar, getirdiler Atatürkçülük meselesine. Atatürk'le falan ilgisi yok bunun. Askeriyede kurallar var. 7-8 kere gitmişler bunlar, 'Biz bunu okuyacağız' diye. Türk Silahlı Kuvvetleri disiplin demektir. Bu, örgütlü bir duruma evrilecek kadar ciddi bir konudur. Mustafa Kemal Atatürk adına bu meseleye karşı çıkanların büyük bir bölümü bana göre Atatürk düşmanı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yıkmak isteyen DEM'le, PKK ile birlikte hareket eden, Özgür Özel'in deyimiyle birbirlerine göbekten bağlı olan CHP, bu meselenin arkasında. Disiplinsizliği aldılar, büyüttüler. Disiplinsizlik, özellikle askeriyede kabul edilemez. Eğer disiplinsizlikse, bence bu eylem bir ihraç nedeni doğurur. Buradan darbe olmaz ama şu an için olmaz. Bunlar yarın emir komuta zinciri içinde belli yerlere gelirlerse, bunlar belki general olacak ileride, o zaman işte her şey birbirine girer. Tıpkı 15 Temmuz'da ne yaşamışsak biz de onu yaşarız" dedi.

Teğmenlerin kılıçlı yemin töreninde okudukları metni paylaşan Emekli Hakim Albay Cemil Kayılıoğlu da "Bu yemin, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir programıdır. Sadece teğmenlerin ve subayların değil, bütün halkımızın, 'Ben Türküm' diyen herkesin yeminidir. Teğmen darbe falan yapamaz, böyle bir şey olmaz." değerlendirmesinde bulundu.

Cemil Kayılıoğlu, "Çok onurlu, çok gururlu bir söylem. Devlet uygun görmüş, yönetim uygun görmüş, talimatına sokmuş, sonra da kaldırmış. Bu ilk olduğunda tepki olarak AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, çok olumlu şeyler söyledi. Sayın Cumhurbaşkanı da ilk açıklamasında son derece olumluydu. Daha sonra her ne olduysa belirli gruplar bunu bir cunta oluşumu varmış gibi yansıttı. Ben bunun amaçlı olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyet'e bağlılık yeminlerini, sanki yine FETÖ'cü bir kadro yapıyormuş imajı verdiler. Teğmenin cuntasından ne olur? Teğmen darbe falan yapamaz, böyle bir şey olmaz. Askerliğin temeli disiplindir. Disiplinde asker emre uyar ve ölüme gider gerekirse. Hiçbir disiplinsizlik affedilemez, onun kanunlarımızda yeri var. Bunlar soruşturma neticesinde ortaya çıkar." dedi.

Disiplinsizlik üzerinden tartışılan konuyla ilgili Siyaset Bilimci Dr. Nurettin Kalkan, "Atatürk başına buyruk davranmasaydı istiklal harbini kazanabilir miydik? Ordu sadece disiplinden değil teamülden de oluşur. Atatürk başına buyruk davranmasaydı, Türkiye istiklal savaşını kazanamazdı. Atatürk disipline değil, teamüle riayet etti." dedi.

Nurettin Kalkan, "Ordu sadece disiplin demek değil. Ordu aynı zamanda teamül demek, gelenek demektir. Ordu demek, karakter demek, mizaç demek, motivasyon ve heyecan demek. Siz, askerlere bir motivasyon unsuru sunmadan onlara ölmeyi emredemezsiniz. Evet, ordu disiplin demek. Bu askerler mevcut prosedürün dışına çıkmışlar ama dışına çıktıkları yer neresi? Bu yemin, çeyrek yüzyıl boyunca korunmuş ve uygulanmış. Burada teknik anlamda bir disiplinsizlik suçu var ama siz bu teğmenleri, ebedi başkomutana sadakat yemini ettikleri için ihraç ederseniz abesle iştigal bir durum olur. Burada bu teğmenlerin heyecanlarını da muhafaza etmek lazım. Orduyu, askerleri motive edici unsurlardan biri de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri olmaktır. Bazıları, 'Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleriyiz' darbecilerin jargonu diyor. Burada bir istismar alanı var. Evet Mustafa Kemal Atatürk bazı darbeciler tarafından istismar edilmiştir ama bu 'Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri olmak' sloganını kirletmez. İhraç istemiyle disipline verilmeli bence çok ağır bir karar. Ordunun disiplinli bir şekilde idare edilmesi mühimdir ama ordunun tek bileşeni disiplin değildir. Sırf teamüle sadakat gösterdiler diye de pırıl pırıl subaylarımızın orduyla bağlarının koparılmasını benim vicdanım hiç müsaade etmiyor." dedi.

Emekli Hakim Albay Cemil Kayılıoğlu, "Teğmenlerin bu yemini böyle okumaktaki motivasyonu: Özellikle 'AK Parti iktidarı döneminde harp okuluna alınanlar seçilerek alınıyor, tarikatçı, cemaatçi' gibi toplumda bazı kesimlerde olan inanışlara da bir tepki olarak, 'Hayır, biz tarikatçı, cemaatçi değiliz. Biz Türk milletinin askeriyiz' diyor. Bunun cezası uyarı, kınama olmalı. Askerliğin temeli disiplindir, bu esastır. Disiplinsizlik varsa cezalandırılmalıdır ama buradaki eylem eğer varsa bir disiplinsizlik asla ve asla, en ağır ceza çıkarma cezası... Bu teğmenlere, ailelerine yazık etmesinler. Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, buna ihraç cezası vermeyecektir. Ben buna inanıyorum." dedi.

Siyaset Bilimci Dr. Nurettin Kalkan, "İktidarın, Cumhur İttifakı'nın Atatürk ve Cumhuriyet alerjisi var mı?" sorusunu yanıtladı. Nurettin Kalkan, "Son gelinen noktada MHP'nin Cumhuriyet ve Atatürk ile bir problemi olduğunu düşünmüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'nın da Atatürk ile artık ontolojik anlamda bir sorununun kaldığını düşünmüyorum." dedi.

"İktidarın, Cumhur İttifakı'nın Atatürk ve Cumhuriyet alerjisi var mı?" sorusunu yanıtlayan Gazeteci-Yazar Emin Pazarcı da "Sayın Cumhurbaşkanı ile defalarca konuştum, Atatürkçülük ayrı bir şey, Atatürk ayrı bir şey. Atatürkçüler, Atatürk'ü istismar ediyorlar. Atatürk'ü istismar edenlerle bir problemi var, benim de var, herkesin olmalı ama Atatürk'le bir problemi yok. Bir Cumhurbaşkanı, ülkenin kurucu Cumhurbaşkanı ile kavga eder mi? 'Yaşasaydı çok daha büyük işler yapacaktı' diyor. Ben bugüne kadar Atatürk aleyhine sayın Cumhurbaşkanı'ndan hiçbir şey duymadım. Tam tersine Atatürk aleyhine konuşanlara tepkileri duydum ağzından. Bir alerji yok, niye bunu zorluyoruz? İşte iç cepheyi bunlar zorlaştırıyor. CHP bugün işgal altındadır. CHP'nin Atatürk ile problemi vardır. Aslında Atatürk ile problemi olanlar CHP'lilerdir. Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyeti yıkmak isteyen PKK denilen bir örgüt var. Onun da siyasi uzantısı olan bir DEM Parti var. "DEM Parti ile ben göbekten bağlıyım" diyen bir Özgür Özel'in mi Atatürk ile problemi olur? Yoksa Recep Tayyip Erdoğan'ın mı?" dedi.

ulusal kanal teğmen Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu