Sinan Ateş davasında yeni gelişme

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş suikastına ilişkin "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme veya yayma" ve "suçluyu kayırma" suçlamalarıyla yargılanan 8 sanık, hakim karşısına çıktı.

Yağmur Biçen Yağmur Biçen
Sinan Ateş davasında yeni gelişme

Duruşmaya, tutuksuz sanıklardan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ülkü Ocakları Ankara İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu, olay tarihinde Trafik Şube'de komiser olarak görev yapan Talha Atalay ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme, kimlik tespitinin ardından iddianamenin okunmasıyla yargı sürecini başlattı.

Sinan Ateş'in evinin fotoğrafını çektiği iddiasıyla suçlanan Burak Kılıç, hakkındaki suçlamaları reddederek, “Ben Tolgahan Demirbaş ile aramda geçen mesajlaşmada hukuka aykırı şekilde kişisel veri ele geçirdiğim iddiasını kabul etmiyorum. O sitede çok sayıda daire var ve maktule ilişkin belirleyici bir unsur bulunmuyor. Bu nedenle suçlamaları reddediyorum. Attığım iddia edilen fotoğrafın üzerinden üç yıl geçti, hatırlamıyorum ama imaj kayıtlarında sabit olduğu belirtiliyor" dedi.

Hakimin, savcılıktaki ifadesinde "Bu fotoğrafları Tolgahan Demirbaş'ın talebiyle göndermiş olabilirim" şeklindeki beyanını hatırlatması üzerine Kılıç, "Tolgahan benden böyle bir şey istemedi. Fotoğrafı hangi koşullarda çektiğimi hatırlamıyorum. Mersin’de yaşanan bir olay nedeniyle göndermiş olabileceğimi düşündüm. Pankart asılmasıyla ilgili paylaşmış olabilirim. Sinan Ateş ile bir tanışıklığım yoktur" ifadelerini kullandı.

Sanıklardan Suat Yılmazzobu ise suçlamaları kabul etmeyerek, "Mesaj içeriklerinden duruşma sürecinde haberdar oldum. Suçlamaları reddediyorum. Savcılıkta verdiğim ifade geçerlidir. Sinan Ateş’i tanımıyorum ve onunla herhangi bir ortamda karşılaşmadım" diye konuştu.

Olay tarihinde Trafik Şube'de komiser olarak görev yapan ve daha sonra görevinden ihraç edilen Talha Atalay ise suçlamaları reddederek, "Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili bilgiyi medyadan öğrendim. Sonrasında arkadaşlarımla WhatsApp grubunda konuştum. Benim dışımda emniyet görevlisi yoktu. Bu nedenle hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Emniyetten bilgi aldığım iddiası doğru değildir. Bölge Trafik'te çalışan bir komiserin bir vatandaş hakkında kimlik ve adres bilgisi edinme yetkisi yoktur" ifadelerini kullandı.

Sanık ifadelerinin ardından söz alan Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, mahkemeden adalet beklediğini belirterek, “Ben adalet istiyorum. Tek oğlum vardı. Buradaki sanıkların hepsi oğlumu tanıyor. Kılıç soyadlı kişinin ismini dahi ağzıma almak istemiyorum. Hepsi Olcay Kılavuz’un çevresindendi. Hepiniz oğlumu katletmek için para mı aldınız?” diyerek sanıklara tepki gösterdi.

Sinan Ateş’in kardeşi Selma Ateş ise sanıkların ifadelerine itiraz ederek, "Burak Kılıç, kardeşim istifa ettikten sonra sosyal medyada karalama kampanyası yürüttü. ‘İhanet Ateşi’ başlıklı yazılar paylaştı. Devletin görevlisi olması gereken bir komiser, Ülkü Ocakları’na çalışmış. Eğer devlete hizmet etseydi, kardeşim planlı bir şekilde katledilmeyecekti" dedi.

Mahkeme, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak Sinan Ateş cinayeti dosyasından ayrılan dosyanın durumunun sorulmasına ve birleştirilme talebinin değerlendirilmesine karar verdi. Sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmeden mahkeme, duruşmayı 1 Temmuz’a erteledi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı

Sinan Ateş dava