Seçil Erzan Davasında Fatih Terim'in Yargılanmasının Önünü Açan O Ayrıntı

Gündemde uzun süre yer tutan Seçil Erzan davasında süreç değişebilir. Fatih Terim'in de aralarında bulunduğu ünlü isimlerin yargılanmasının önü açılabilir. Peki nasıl? İşte cevabı...

Uğur Çam Uğur Çam
Seçil Erzan Davasında Fatih Terim'in Yargılanmasının Önünü Açan O Ayrıntı

Türkiye, sosyal medya fenomenlerinin kara para davaları, Seçil Erzan'ın "Fatih Terim Fonu" davası, Talu çiftinin yakalanması gibi, popüler isimlerin karıştıkları davalarla çalkalanıyor. Son olarak Kıvanç Talu ve eşi Beril Talu, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yakalandı.

Seçil Erzan Davasında Fatih Terim'in Yargılanmasının Önünü Açan O Ayrıntı - Resim : 1

Talu Çiftinin İlk İfadesi Seçil Erzan Davasında da Süreci Değiştirebilir

Gazeteci Ersoy Dede, Talu çiftinin ifadesi üzerinden özellikle Seçil Erzan davasında sürecin değişebileceğini belirtti. Talu çifti, ilk ifadelerinde "Biz insanlardan borç para aldık. Eğer onlar bize yüksek kâr beklentisiyle para vermişlerse biz değil onlar suçludur.." dedi. Bu ifadenin Türk Ceza Kanunu açısından doğru olduğunu belirten Dede, Talu çiftinin yargılanmasında bu hususun dikkate alınması halinde, Seçil Erzan davasında da sürecin değişebileceğini belirtti.

Seçil Erzan Davasında Fatih Terim'in Yargılanmasının Önünü Açan O Ayrıntı - Resim : 2

Seçil Erzan Davası

Seçil Erzan, iddiaya göre Florya'da görev yaptığı sırada Galatasaraylı futbolcularla yakın ilişkiler kurmuş, daha sonra bu ilişkileri kullanarak yüksek kâr vaadiyle futbolculardan ve spor camiasından önemli isimlerden para toplamıştı. Erzan, banka dahilinde bir fon kurulduğunu ve buna Fatih Terim'in de para yatırdığını söyleyerek güven kazanmıştı. Beyanına göre Erzan birinin borcunu başka birinden aldığı parayla kapatma üzerinden çalışan "bir sistem" kurdu. "Fon vaat ettiğim insanlara yüksek getirisi olan bir fon olduğunu, Hakan Ateş, Fatih Terim gibi insanların bu fona yatırım yaptıklarını, bu fonun 30-45 günlük vadeleri olduğunu, vade bitiminde yüzde 20, yüze 30, yüzde 40’lara varan paralar kazanılacağını vaat ettim." şeklinde durumu açıkladı. 

Seçil Erzan Davasında Fatih Terim'in Yargılanmasının Önünü Açan O Ayrıntı - Resim : 3

Fatih Terim ve Seçil Erzan Yazışmaları

Sanık Seçil Erzan ile Fatih Terim arasında 4 Ekim 2021 ile 10 Mart 2023 tarihleri arasındaki mesaj kayıtlarına göre Terim'in Erzan'a, ''Bakırköy'de bulunan özel bankacılık merkezi şubesindeki hesabından 3 milyon 889 bin 557 liralık vadeli mevduat hesabı açıldığı, faiz oranının yüzde 17,6, vade sonundaki net faiz kazancının ise 1782,74 lira olduğu'' şeklinde mesaj ilettiği görüldü.

Yazışmalarda Fatih Terim ve Seçil Erzan arasındaki para trafiğine ilişkin ayrıntılar da yer aldı. 

Talu çiftinin ifadesi mahkemece dikkate alınırsa, davanın seyrinin değişmesiyle Fatih Terim hakkında da yargılamanın önü açılabilir. 

TCK'ya Göre "Tefecilik" Suçu

Türk Ceza Kanunu'nun Tefecilik alt başlığı altında düzenlenen 241. maddesine göre tefeci, "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi" olarak tanımlanmıştır. Suçun cezası olarak iki yıldan altı yıla kadar hapis öngörülmüştür. Aynı maddenin ikinci fırkasında ise, "Suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır" denilmektedir.

Seçil Erzan Davasında Fatih Terim'in Yargılanmasının Önünü Açan O Ayrıntı - Resim : 4

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2022 yılında aldığı bir kararda, tefecilik suçuna iştirak edenin sadece para veren olmadığına, para alanın da rıza dahilinde faiz ilişkisine girmesi sebebiyle tefecilik suçuna iştirak ettiğine işaret etti. Yargıtay'ın kararında şu ifadeler kullanıldı:

- Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanık hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davalarına Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekinin katılma hakkı olmadığı, bu itibarla hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından müştekinin temyiz talebinin reddi gerekmiştir.
fatih terim Seçil Erzan