Ömer Çelik: "Yunanistan boyunu aşan işlere kalkışıyor"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK sonrası gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Çelik Bartın'daki soruşturmanın şeffaf yapılacağını belirtti. Çelik ayrıca, Yunanistan'ın Ege'deki kışkırtıcı adımlarını değerlendirdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK sonrası gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, Bartın'daki maden kazasının soruşturmasının şeffaf bir şekilde yapılacağını belirterek, "Bu acı olay nasıl meydana geldi? Bütün boyutlarıyla açığa çıkarılacak ve kamuoyuyla paylaşılacaktır" dedi. Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretiyle ilgili ise, " Daha önce ABD ziyaretiyle ilgili kimin nereye gittiği bizi ilgilendirmez demiştim. Kılıçdaroğlu'nun ziyaretini kendini destekleyenler de son derece başarısız olarak değerlendirdiler" açıklamasında bulundu.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şu şekilde:
- Her türlü soruşturma yapılacaktır. Oradaki gazın ölçülmesi, kişilerin tek tek takip edilmesi gibi cip sistemindeki değerlendirmelerle birlikte bu acı olay nasıl meydana geldi? Bütün boyutlarıyla açığa çıkarılacak ve kamuoyuyla paylaşılacaktır.
- İlk andan itibaren devletimizin bütün kurumları seferber oldu. Cumhurbaşkanımız süreci yakından takip edip ziyarette bulundu. MKYK gündeminde bu konuyu değerlendirmeye devam ediyoruz.
- Gündemde Anayasa ile ilgili konular var. CHP tarafından başörtüsü konusunda kanun değişikliği teklifi var. Bir diğer konu 28 Ekim'de Cumhurbaşkanımız tarafından bir Türkiye vizyonu konuşması yapılacaktır. Bununla ilgili hazırlıklarımız sürüyor.
- Diyarbakır Anneleri'nin nöbetinin bin 141'inci günü. Çok üzücü bir Haber aldık. Evlat nöbetindeki Ekrem Artı, 7 yıldır kavuşamadığı evladının peşine düşmüştü. Maalesef hayatını kaybetti, evlat hasretiyle vefat etti.
- NATO ülkesi olarak biz topraklarını koruma konusunda kararlığımızı sürdürdüğümüz gibi, bu faaliyetlerin Avrupa ve NATO'nun ortak güvenliğinin de merkezini teşkil ettiğini kimsenin unutmaması gerekiyor. Bu eleştiriyi getiren ülkelerin kendi güvenlikleri içinde sakıncalı bir yaklaşımdır.
- TBMM'de bu mücadeleler için hayır oyu veren partilerin terör konusunda ya bilgisiz... Türkiye Cumhuriyeti'nin yanında değil diğer tarafların yanında bir tutum koyduğu görülmektedir.
"ABD 17 EKİM 2019 TAAHHÜTLERİNE BAĞLI OLMASI GEREKİR"
- Müttefiklerimizin çeşitli yayınladıkları rapor ve açıklamalarda çifte standart uygulaması maalesef çeşitli şekillerde devam ediyor. ABD 2019'dan bu yana ulusal Barış Pınar'ı harekatımıza dönük olarak bir takım haksız hukuksuz eleştiriler olduğunu görüyor. ABD'den nasıl böyle bir rapor çıkıyor, bunun ayrıca değerlendirilmesi gerekir. Orada şunu söylüyor; Türkiye'nin PYD/YPG'ye yürüttüğü mücadelenin ABD'nin DEAŞ'a karşı gerçekleştirdiği mücadeleyi zayıflattığına yönelik.
- Burada herkes kendi ulusal güvenlik anlayışını çok dar, indirgemeci, müttefiklerini düşünmeden tanımlarsa ortaya çıkan tablo; bir NATO üyesinin bir başka NATO üyesinin terör örgütlerine yönelik mücadelesini desteklemeli. ABD'nin 17 Ekim 2019 tarihli taahhütlerine bağlı olması gerekir. Bir kere daha gördük ki Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Barış Pınar Harekatı ve Fırat Kalkanı, sınırlarımızda bir terör örgütlerinin kurulmasını engellemiş. Bunların kurulmasını sağlamaya çalışan bir takım organizasyonları yok etmiştir.
- Sınırlarımızda herhangi bir tehdit gördüğümüzde bedeli ne olursa olsun, bunu yok etmeye ve cevabını vermeye kararlıyız. Bugüne kadar verdik, vermeye de devam edeceğiz.
- Halan bu raporlar vasıtasıyla terör örgütüne destek veriliyorsa, Türkiye'nin kendi bildiğini yapmaya devam etmekten başka bir seçeneği yoktur. Bu zorunluluk olarak devam edecektir.
- Bu vesileyle aynı anda birçok cephede bu harekatları gerçekleştiren TSK'yı da tebrik ediyoruz. Jandarmamızı, polisimizi, MİT tebrik ediyoruz.
"TÜRKİYE ENERJİ ÜSSÜ OLARAK ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIR"
- Cumhurbaşkanımız Kazakistan'ı ziyaret etmişti. Orada görüldü ki bütün bu bölge açısından barış perspektifine sahip Türkiye'dir. Putin'in Türkiye'nin bir gaz merkezi olması, gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmesi yaklaşımı oldu. Cumhurbaşkanımız ilgili bakanlıklar görüşsün ve adımlarımızı atalım dedi. Türkiye bir enerji üssü olarak üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu ifade etti.
YUNANİSTAN BOYUNU AŞAN İŞLERE KALKIŞIYOR
- Normalleşme için adım atan taraf biziz. Hazımsızlığın karşı taraftan geldiğini görüyoruz. Askerlik bir hayat tarzı, sadece meslek değil. Yunanistan'ın genelkurmay başkanlarının çocukça açıklamalar yapması, ergen psikolojisiyle konuşması Yunanistan'ı kaygılandırmalı. Genelkurmay başkanlığına getirilenler bu makamları taşıyacak ağırlık üretemiyorlar, sürekli Yunan iç siyasetinde aşırı sağcılara seslenen bir yaklaşım ortaya koyuyorlar. Burada Yunanistan sözleşmeleri ihlal etmektedir. Birileri adalarda mangal yapıp, Türkiye'ye karşı laflar söylüyor. Çocuksu tavırlar. Yunanistan'da muhalefet 'Yunanistan'ın tamamını başka devletlerin üssü haline getirdiniz' diyor. Kendi ülkelerinin geleceğini başka ülkelere bağımlı kıldıklarını söyleyen herhalde başka bir hükümet gelmemiştir. Başka ülkelerin eyalet valisi gibi konuşuyor Miçotakis. Bu meseleler diplomasi yoluyla çözülebilir diyoruz. Türk uçakları tacizden, adaları silahlandırmaktan vazgeçerlerse, Ege'yi Yunan gölü yapmaktan uzak dururlarsa tansiyonun önemli bir bölümü aşağı inmiş olur. - "Biz Batı ülkelerin desteğini aldık, onlardan zırhlı araç, uçak alıyoruz" diyerek Türkiye'ye karşı düşmanca tavır içerisine giriyorlar. Tarih boyunca hep böyle oldu, başları ne zaman sıkıştı yanlarında Türkiye oldu. Ülkelerinde deprem oldu, kaçanlar Türkiye'ye geldi. Deprem olur biz gideriz. Ekonomik krizde Türkiye dostça elini uzattı. Neredeyse Yunan siyasetçiler adaların satılmasından bahsederken, Türkiye saygın bir dil kullandı. Birileri Yunanistan'ı belli konularda maceraya sürüklemek istiyor. Biraz kafalarını kaldırıp dünyaya baksınlar, bir kapasiteye ortaya koysunlar. Türkiye'nin çok güçlü diplomatik tarihi var. Saldırganlık ortaya koyarsanız 'bir gece ansızın gelebiliriz' yazılımı devreye girer. En güvenli muhatap Türkiye'dir. Bunlar Yunanistan'ın boyunu aşan politikalardır hiç kimseye faydası yoktur