Londra’dan PKK/PYD’ye destek: İngiltere-SDG işbirliği Türkiye’yi nasıl etkiliyor?
Kuzey Suriye’deki jeopolitik dengeler, İngiltere’nin Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile artan işbirliğiyle yeni bir boyut kazandı. Pelin Su Green’in analizine göre, İngiltere’nin SDG’ye sağladığı mali yardım, askeri teçhizat ve istihbarat desteği, Ankara için ciddi bir endişe kaynağı oluşturuyor.
Green’in makalesinde aktardığına göre, Halep kırsalındaki El Tabka Barajı’nda SDG güçleri, İngiliz istihbaratının doğrudan katılımıyla, Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) El Amşat grubuyla bağlantılı dört üyesini tutukladı. Ardından, internette yayılan videolarda tutukluların işkenceye maruz kaldıkları ve aşağılayıcı davranışlara zorlandıkları görüldü.
Bu durum, İngiltere’nin SDG ile derinleşen bağlarını ve bu işbirliğinin Türkiye’nin jeopolitik çıkarlarına karşı nasıl bir tehdit oluşturduğunu açıkça ortaya koyuyor. Green, bu olayın Londra’nın, Kürtlerin etkisini artırmayı ve böylece Türkiye’nin bölgedeki stratejilerini zayıflatmayı hedefleyen bir politikanın parçası olduğunu vurguluyor.
ANKARA İÇİN KRİTİK UYARI
Makalede, İngiltere’nin SDG ile yürüttüğü açık ve gizli görüşmelerin, Türkiye’yi yeni müttefik arayışlarına zorladığı ifade ediliyor. Green, Türkiye’nin mevcut ittifaklarını yeniden değerlendirme ve Batı dışındaki güçlerle ilişkilerini güçlendirme zorunluluğu içinde olduğunu belirtiyor.
SDG’nin PKK’nın bir uzantısı olarak görüldüğünü hatırlatan Green, bu yapının Türkiye için sadece bir güvenlik riski değil, varoluşsal bir tehdit olarak algılandığını ifade ediyor. Batılı güçlerin desteğiyle bölgede güçlenen SDG’nin, Türkiye’nin sınır güvenliği ve toprak bütünlüğü açısından ciddi bir meydan okuma olduğu kaydediliyor.
Green’in analizinde, SDG ile SMO arasında Rakka ve Halep çevresinde devam eden çatışmalara dikkat çekiliyor. Özellikle Rakka’daki Tişrin Barajı ve Kara Kuzak Köprüsü gibi stratejik noktaların kontrolü için şiddetli mücadeleler yaşanıyor. SDG’nin direnişi, ABD ve İngiltere gibi ülkelerden aldığı destekle güçleniyor.
ABD’nin SDG’ye sağladığı büyük ölçekli askeri ve mali yardımlar, Türkiye açısından ciddi bir jeopolitik tehdit yaratıyor. Green, bu desteğin SDG’nin konumunu güçlendirdiğini ve Türkiye’nin bölgedeki etkisini sınırladığını belirtiyor.
ANKARA'NIN TEPKİSİ VE GELECEK
Makalede, Türkiye’nin bu gelişmelere yanıt olarak Suriye çatışmalarına daha aktif bir şekilde dahil olduğu, sınır güvenliğini sağlamak ve SDG’yi etkisiz hale getirmek için kapsamlı bir strateji izlediği ifade ediliyor. Green, Türkiye’nin yeni müttefiklik arayışlarının, ulusal çıkarlarını koruma ve bölgesel istikrarı sağlama hedefleriyle şekilleneceğini öngörüyor.
Pelin Su Green’in analizinde, Kuzey Suriye’deki SDG ve müttefiklerinin faaliyetlerinin sadece Türkiye’nin değil, tüm bölgenin güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturduğu vurgulanıyor. Ankara’nın bu süreçte atacağı adımların, bölgedeki dengeler üzerinde belirleyici bir rol oynayacağı ifade ediliyor.
23 ilde eş zamanlı FETÖ operasyonu: 71 gözaltıGündem
