KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre: "Aldanmak yok, yanılgıya düşmek yok. Aksi halde Kıbrıs 12. adadan sonra 13. ada olur."
KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre Ulusal Kanal'da Yeşim Eryılmaz'ın sunduğu Gün Ortası programına konuk oldu. Töre KKTC'de yürürlüğe girecek emlak yasasını, Ada'nın dış politikasını, KKTC-Türkiye ilişkilerini ve KKTC'nin tanınması yönünde atılması gereken adımları masaya yatırdı.
KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre Ulusal Kanal'da Yeşim Eryılmaz'ın sunduğu Gün Ortası programına konuk oldu.
"TÜRK ASKERİ KIBRISTA'DIR. MUTLUYUZ."
Zorlu Töre Türk askerinin adada olmasından mutluluk duyduğunu ifade etti. Ayrıca Töre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yürürlüğe girecek emlak yasasını değerlendirdi. Töre şunları söyledi:
"Türk askeri Kıbrıs’tadır. Mutluyuz. Ara ara arızalar da var ama büyük resme baktığımız zaman iyiyiz. Türkiye ile birlikteyiz, Türk dünyası ile birlikteyiz. Bunlar bizim motivasyonumuzu artırıyor. Cumhuriyet meclisinden bu geçen hafta da geçti. Emlak edinecek yabancılar kira satış usulü ile mal edinebilecek, yani kökü devletin olacak şekilde. Dolayısıyla ileride büyük sıkıntılar olabileceğini iddia ettik, Filistinlilerin başına gelen Kıbrıs’ta da bizim başımıza gelebilir gibi bir tedirginliğimiz vardı. KKTC yetkilileri de tüm bunları dikkate aldı ve yeni düzenlemeler yaptılar. Bundan sonra yabancıların yani Türkiye hariç, söz konusu olan Rusya'dan İsrail’den gelen yatırımcıların, KKTC'de mülk edinmesi belirli şartlara bağlanacak. Ayrıca kira satış yoluyla belirli bir malın sahibi olacaklar. Bu mallar bir süre sonra devletin olacak. Ayrıca belirli bir zamandan sonra mal satın aldıysanız bunu sözleşme ile gidip tapuda tescil etmeniz lazım. Eğer tescil etmezseniz, mal satın alımı geçerli olmayacak. Doğrudan gidip tapuda yapacaklar bu işi. Kayıt altına alınacak. Devlet bunları ciddiye aldı, Türkiye'nin de bu konuda açıklamaları var. Yeni mülkiyet veya emlak edinme yasası ile bunlar düzeltilecek. Başka bir ifadeyle, kontrol edilebilir bir hale gelecek. Tabii TC vatandaşlarını ayrı tutmak lazım. TC vatandaşları yabancı değil, onlara güvenlik soruşturması sonrası kolaylık sağlanacak. Biz tabii ki milli davanın unsuru olan nüfus ve toprağa önem veriyoruz. Bunlar olmadan devlet olamaz. Canla kanla vatan yaptık ama o toprağı tutmamız lazım. O toprakta nüfus da olması lazım. Nüfus devletin önemli bir gücü. KKTC nüfusunun artmasından endişe etmemeliyiz, ama bu nüfusun nitelikli olması lazım. Rumların nüfusu 900 bin civarında bizim nüfusumuz 400 bin civarında. Bu farkı dikkate aldığımızda yurtdışında yaşayan Kıbrıs Türklerinin geri dönüşünü teşvik etmemiz lazım. Biz mesela on kardeşiz, benim beş çocuğum var. Dolayısıyla biz buna önem veriyoruz."
"RUMLAR ENOSİS'TEN MEGALA İDEA'DAN HİÇ BİR ZAMAN VAZGEÇMEDİ"
KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre Rum Kesimi'nin KKTC üzerindeki tutumlarına değindi. Töre Rumların Kıbrıs'ı Girit adasına çevirmek istediklerini vurguladı ve şunları söyledi:
"Guterres’in özel temsilci Kıbrıs’ta zemin olup olmadığını araştırıyor. 6 ay içerisinde bir rapor sunacak. Dolayısıyla Kıbrıs’ta zemin var mı yok mu, buna bakılacak. Son anda Rumlar masayı devirdi daha önce. Hayır oyu kullandılar. Kıbrıs'ta federal bir çözüm olmamış oldu. BM'nin sunduğu planlar oldu. Kaç tane temsilci gelip geçti. Dolayısıyla Kıbrıs meselesinde BM sekreterinin kişisel temasları sonucu bir ortak zemin bulma ihtimali sıfırdır. Bir ihtimal kesinlikle yoktur. Ama BM zaten adada hiçbir zaman başarılı olamadı. Geçmişte Annan planı oldu, birçok plan oldu ama Rumlar son anda hayır dediler. Bunu sürdürmenin gereği yok. Rumlar hiçbir zaman Enosis’ten, Megala İdea’dan vazgeçmediler. Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması fikrinden vazgeçmediler. Kıbrıs’ı Girit yapmak istediler. Rumlar Türkleri nasıl azınlık yaparız onun hesabı kitabı içerisindeler. Hala bu ümitleri var. Mavi vatan dediğimiz mefhumun ne kadar önemli olduğunu biz biliyoruz. Bugün çok iyi anlaşıldı bu. Şimdi her şey anlaşıldı. KKTC'nin milli bir devlet olarak korunmasının önemi de anlaşıldı. Sayın Erdoğan iki yıl üst üste KKTC’nin tanınması yönünde çağrılarda bullundu. Bunlar bizim için büyük gelişmelerdir."
"RUMLAR, ERMENİLER YAHUDİLER, TÜRK MİLLETİ'NE KARŞI DÜŞMANLIK BESLİYOR"
Yeşim Eryılmaz'ın sorduğu soruları yanıtlayan Töre, Türkiye'niN dış politikasını değerlendirdi.
"Türkiye dış politikada çoklu bir politika izliyor. Bir yanda NATO üyesi, bir yanda Rusya ilişkileri var, sıkıntılı olsa da ABD ile ilişkileri var. Türkiye kendi çıkarları üzerinde bir politika izlemeye çalışıyor. Türkiye sözü dinlenir bir hale gelmiştir. Bundan dolayı Doğu Akdeniz'de yabancı şirketlerin sondaj yapmasını güvenli bulmadığı için sismik araştırma gemileri almıştır. Sondaj gemileri de almıştır. Türkiye kendi araştırmalarını yapıyor, Doğu Akdeniz’de caydırıcı bir güç olarak aramalarına devam ediyor. Rumların yaptığı hesaplar boşa çıkmıştır. Türkiye şu anda Mısır ile ilişkilerini yumuşatma sürecinde. Türkiye Doğu Akdeniz’de avantaj sağlıyor. İsrail de bunu görüyor. Rumlar, Ermeniler, Yahudiler; Türk milletine karşı düşmanlık besliyorlar. ABD’de lobileri çok kuvvetli. Dolayısıyla Türkiye’ye karşı düşmanlık tavırları devam ediyor. Gazze’yi tamamen ele geçirmek istiyor İsrail. Oradaki doğal gaz yataklarını da kontrol almak istiyor. BM hiçbir karar üretemiyor. BM Kıbrıs Barış Harekatı'nda ateşkes çağrısında bulunmuştu. Ancak BM İsrail'e bir çağrı yapmıyor. İsrail hem Refah'ı hem Gazze'yi ele geçirmeye çalışıyor. Avrupa'da eylemler yapılıyor, ama oradaki nüfusun ne kadarı Avrupa’yı temsil ediyor? Netanyahu'yu ABD durdurmuyor, AB durdurmuyor. İsrail’e yürü devam et mesajı veriyorlar. Destek veriyorlar. AB'nin lider güçlü ülkeleri İsrail'e büyük destek veriyor. ABD'de Trump yönetime gelirse ümit etmek isterim ki durum değişir. Ama ABD'de Yahudi ve Rum lobisi kuvvetli. Trump bunları değiştirebilir mi bilmiyorum ama Netanyahu kaybedecektir diye tahmin ediyorum. Kendi ülkesini de zora sokuyor. Çoktan Gazze’yi ele geçirebilirdi ama yapamadı. Demek ki silah üstünlüğü veya asker üstünlüğü bazen işe yaramıyor."
"ALDANMAK YOK, YANILGIYA DÜŞMEK YOK. AKSİ HALDE KIBRIS 12. ADADAN SONRA 13. ADA OLUR"
Töre Kıbrıs'ın tanınması yönünde atılması gereken adımları değerlendirdi ve Türk Dünyası'ndan destek beklediğini ifade etti. Töre sözlerine şunları ekledi:
"Ben iki devletli bir çözüme inanıyoum. Bunu Rumlar asla kabul etmiyor. KKTC yerleşim birimlerinin ciddi bir kısmının kendilerine verilmesini istiyor. Egemen eşitliğe bir anlaşma olmalı ama Rumların istekleri bize uygun değil. Rumların iştahı çok yüksek. Ben Annan Planı’na evet demedim. Kıbrıs'taki Türklerin bağımsız bir devlet sahibi olması gerektiğini düşünen biriydim hep. Hep KKTC'nin bağımsızlığını savundum. Rumlar hep Türklerin toprak bakımından zayıf kalmasını istediler. Dolayısıyla bizim egemenliğimiz iki devletli çözümdedir. Arap birliği İslam birliği doğru dürüst bir ambargo uygulasalar İsrail’e, belki de çok daha erken bir netice alınabilirdi. Dünyada silahların susmamasının en büyük sebebi BM Güvenlik Konseyi üyeleridir. Silah satışı yapanlar da bunlardır, terör odaklarını destekleyenler de bunlardır. Buna BM demek doğru değildir. BM işleyişini yitirmiştir. BM taraf tutucudur. BM'ye bulaşık milletler diyorum ben. Bize faydası yok. Bize en büyük faydası olan Türk ordusudur, Türk milletidir. Birleşik bir Kıbrıs söylemi yeniden meydana gelirse bu çok tehlikelidir. Rumları hedefi Kıbrıs'ı Girit yapmaktır. Bizim için devlet ve cumhuriyet esastır. Toprak, nüfus ve milli güvenlik fevkalade önemlidir. Tek güvencemiz kahraman Türk ordusu ve Kıbrıs'tır. Esas olan Türk Milleti'dir. Aldanmak yok, yanılgıya düşmek yok. Aksi halde Kıbrıs 12. adadan sonra 13. ada olur. En yakın gelecekte Azerbaycan'dan daha büyük adımlar bekliyoruz. Azerbaycan onun sinyallerini verdi. Azerbaycan da Türk Cumhuriyetleri’ne bir giriş kapısıdır. Azerbaycan’dan sonra mutlaka diğer Türk devletleri de adım atacaktır. Ben İlham Aliyev'i takip ediyorum. Bizi ümitlendiriyor. Güzel sözler söylüyor. Karabağ da artık Ermenilerin işgalinden kurtarılmıştır. Azerbaycan KKTC'yi tanıyabilir. Adım atabilir. Başka Müslüman ülkeler de adım atabilir. Pakistan bizi tanıyabilir. Ama milli meseleler bazen asırlar sürer. Geceden sabaha olamaz. Kıbrıs'taki duvar Rumlar ile Türkler arasında bir mücadeleydi. Bu duvar Kıbrıs'ın milli bilincini korumak için örülen bir duvar. İlham Aliyev'in vatansever konuşmaları var. Öncü olmasını bekliyoruz. Kendisi lider bir insandır. Öncülük yapacaktır, bayrağı çekip ilerleyecektir diye düşünüyorum."
"ANAVATANIMIZ TÜRKİYE'DEN ASLA VAZGEÇMEYİZ"
Töre, sözlerini Türkiye olan yakın ilişkilerini değerlendirerek ve Türkiye'ye olan güvenlerinin tam olduğunu belirterek bitirdi:
"Rum tarafı AB ile birlikte hareket ediyor. Yunanistan da öyle. Rusya'ya karşı birtakım tavırlar takınıyor. Türkiye bunların arasında bir denge kurdu. İnşallah iyi gelişmeler olur diye ifade etmek istiyorum. Rusya bugün bize yakın davranıyor. ABD bize daha çok düşman oluyor. Türk milletinin yüksek menfaatleri neyi gerektirirse onun peşinde koşacağız. Emperyalist ülkeler BM'yi ellerinde tutuyorlar, AB'yi ellerinde tutuyorlar, dünyayı şekillendirmeye çalışıyorlar. Biz de şöyle düşüneceğiz; Türkiye ve Türk milletinin yüksek menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Biz Türk dünyasından, Türk devletinden, ana vatanımız Türkiye’den asla vazgeçmeyiz. Bunu ifade etmek istiyorum. Biz biriz, bir milletiz, Türk milletiyiz, yola birlikte devam edeceğiz. Birlikten güç alalım. Ne mutlu Türk’üm diyene selam olsun."
ZORLU TÖRE'DEN ULUSAL KANAL'A ANLAMLI HEDİYE
Program sonrası Zorlu Töre, Ulusal Kanal Genel Müdürü Adnan Türkkan'a, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın fotoğrafını hediye etti. Töre'nin hediyesi üzerinde Rauf Denktaş'ın "Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın, her dönemin adamı değil her dönem adam olacaksın" sözleri yer alıyor.