İstanbul Depreminde Görünmeyen Büyük Tehlike! Marmara Depremi Yeniden Hatırlattı
Bursa Mudanya'da yaşanan deprem yeniden İstanbul'da yaşanacak depremi akıllara getirdi. İstanbul'da yaşanması muhtemel deprem sonrası büyük tehlikelerden biri de tsunami. Peki İstanbul'da tsunami tehlikesi ne durumda? Marmara Denizi'nde tsunami olur mu? İşte o soruların cevapları.
Bursa'da yaşanan deprem, İstanbul'da yaşanması beklenen Büyük İstanbul Depremi'ni yeniden gündeme getirdi. İzmir depremi sonrası Türkiye'nin gündemine giren tsunami de yaşanacak olası İstanbul depreminden sonra yaşanması muhtemel felaketlerden biri. Peki İstanbul depremi sonrası tsunaminin etkisi ne olur? BBC Türkçe’ye konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat açıkladı.
İstanbul Depremi Sonrası Tsunami Tehlikesi
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat BBC Türkçe’ye konuştu. Kalafat, tsunamilerin ne olduğunu "okyanus ve denizlerin tabanında yaşanan deprem, volkanik patlama, deniz dibi heyelanları gibi olaylar sonucu oluşan yer değiştirmeler sonucunda su kütlesinin hareketinden kaynaklanan uzun periyotlu, hızları düşük deniz dalgaları" şeklinde açıkladı. Doç. Dr. Kalafat, "Büyük tsunamiler genel olarak büyük tektonik levhaların sınırlarında, okyanus tabanlarında meydana gelir. Dolayısı ile ülkemiz Asya’daki gibi 30-40 metre dalga yüksekliği olan tsunamilere maruz kalmamıştır" ifadelerini kullandı. Kalafat, çok yüksek olmayan dalgaların da ölümcül olabileceğini hatırlattı. Kalafat, 50 cm yüksekliğindeki hızlı bir dalganın yetişkin bir insanı sürükleyebileceğini söyledi.
Doç. Dr. Kalafat, tsunaminin Anadolu'da daha önce de deneyimlenen bir felaket olduğunu söyledi. Yapılan araştırmaların Türkiye ve yakın çevresinde son 3000 yıl içinde 90’dan fazla tsunami meydana geldiğini gösterdiğini söyledi. Yaşanan tsunamilerin büyük bölümünün de Marmara Denizinde gerçekleştiğini aktardı. 1509 ve 1894 tarihli İstanbul, 1598 Amasya, 1963 Doğu Marmara, 1939 Erzincan, 1968 Bartın depremlerinin sonucunda tsunamiler yaşandığını hatırlattı.
Araştırmalar, yaklaşık 8 büyüklüğündeki 1509 İstanbul depreminde altı metre yükseklikte olduğu düşünülen tsunami dalgalarının Yenikapı’daki şehir surlarını aştığını gösteriyor. 1894’teki depremde ise İstanbul’da Karaköy ve Azapkapı köprülerinin sular altında kaldığı belirtiliyor.
2020 İzmir depremi özellikle Seferihisar ilçesinin Sığacık ve Akarca bölgeleri ile Urla ilçesinin Zeytineli bölgelerinde etkili olan bir tsunamiye sebep olmuştu. Doç. Dr. Kalafat, "Sığacık'ta tsunami nedeni ile bir kişi hayatını kaybetmiş; bölgede çok sayıda konut, işyeri ve araç zarar görürken, balıkçı barınakları ve marinalarda pek çok tekne sürüklenmiş, batmış, karaya oturmuş ve kıyı yapıları da hasar görmüştü" dedi.
İstanbul Depremi Sonrası Tsunami Oluşur mu?
Bilim insanları, yaşanacak İstanbul depremi sonrası tsunami olmasının büyük bir ihtimal olduğunu aktardı. Prof. Dr. Kalafat, "Özellikle Marmara Denizi’nde bulunan üç derin çukurun etrafındaki kalın genç alüvyon-sediman tabakalarının bir deprem sonucu hareketi sonucu, yani deniz dibi heyelanları sonucu tsunami olma olasılığı mevcut." ifadelerini kullandı.
İstanbul'da tsunamiye karşı çalışmalar yapılıyor. 2018 yılında İBB ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) işbirliğinde "Tsunami Modelleme, Hasar Görebilirlik ve Tehlike Analizi" projesi ve yine ODTÜ işbirliğiyle 2019 yılında "Tsunami Eylem Planı" çalışmaları tamamlandı. Doç. Dr. Kalafat ise Kandilli'deki çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Kalafat şu ifadeleri kullandı:
- Enstitümüzde Marmara Bölgesi için gerçekleştirilen farklı deprem senaryolarının neden olabileceği tsunami tehlike analizi çalışmalarında, Marmara genelinde sadece deprem kaynaklı beklenen tsunami dalga yüksekliklerinin 2.2 metreyi aşmayacağı sonucu elde edilmiştir. Bununla beraber tarihsel kayıtlar ve modelleme çalışmaları, Marmara bölgesinde depremler tarafından tetiklenen denizaltı heyelanlarının daha büyük genlikli yerel tsunamilere neden olabileceğini ortaya koymaktadır.
Tsunaminin En Çok Etkileyeceği İlçeler
İBB ve ODTÜ’nün ortak çalışması kapsamında hangi ilçenin tsunamiden nasıl etkilenebileceği de tespit edilmiş, tüm ilçelerle ilgili tsunami bilgi kitapçıları hazırlanmış ve bunlar İBB’den internet sitesinde yayımlandı. BB ve ODTÜ'nün bu raporlarda, olası bir büyük depremde, "Marmara Denizi’ne doğrudan kıyısı olan bütün ilçelerde değişken ama önemli boyutlarda tsunami etkisi olacağı" öngörülüyor.
En fazla etkilenme ihtimali bulunan ilçelerle ilgiliyse şu şekilde:
"Büyükçekmece denizaltı heyelanı kaynaklı olası tsunamilerde su basma alanı yüksek olan ilçeler, Silivri’ye ek olarak, Büyükçekmece, Bakırköy, Beylikdüzü ve Avcılar ilçeleridir. Bu ilçeleri Kadıköy, Maltepe, Fatih ve Küçükçekmece ilçeleri takip etmektedir. Yenikapı denizaltı heyelanı kaynaklı olası tsunamilerde ise su basma alanı yüksek olan ilçeler sırası ile Bakırköy, Tuzla, Maltepe, Kadıköy, Fatih, Kartal ve Pendik ilçeleri olarak görülebilir."
Raporlarda, olası bir tsunaminin büyüklüğüne göre hem mal hem de can kaybı yaratma riski taşıdığı belirtiliyor. İBB Deprem ve Zemin İncelme Şube Müdürlüğü’nün hazırladığı tsunami bilgi notunda yer alan, Müdürlüğün hazırladığı tabloya göre olası bir büyük deprem sonrası tsunami dalgalarının kıyılara ortalama varış süreleri, ilçelere göre şöyle:
- Adalar (5)
- Avcılar (5,5)
- Bakırköy (6)
- Büyükçekmece (6)
- Beylikdüzü (6)
- Fatih – Güney Bölgesi (8,5)
- Kadıköy (9)
- Tuzla (9,5)
- Zeytinburnu (10,5)
- Pendik (10,5)
- Küçükçekmece (11)
- Üsküdar (11)
- Fatih Kuzey Bölgesi (12)
- Beyoğlu (12)
- Maltepe (12)
- Kartal (12,5)
- Beşiktaş (14,5)
- Silivri (18)
Erken Uyarı Sistemleri
Erken uyarı, depremde ve sonrasında hayat kurtarma açısından en önemli unsurlardan biri. Özellikle tsunami dalgalarının oluşup kıyılara ulaşması arasında dakikalarla ölçülen belli bir zaman diliminde yaşamla ölüm arasındaki çizgiyi belirliyor. Doç. Dr. Kalafat, BDTİM olarak bu konudaki çalışmalarını şöyle anlattı:
- Tsunami konusunda KRDAE-BDTİM uluslararası akreditasyonunu tamamladı ve bölgesinde özellikle Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz’de tsunami servis sağlayıcı (uyarı merkezi) görevini 2016 yılından beri resmi olarak sürdürüyor. BDTİM özellikle Marmara Bölgesi için yaklaşık 7 dakika içerisinde depremin tsunamiye yol açıp açmayacağını belirlemekte ve bununla ilgili bilgiyi AFAD’a (İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) ileterek vatandaşlarımızın daha güvenli bölgelere intikaline olanak sağlayacak tsunami erken uyarısını, AFAD’a sağlamaktadır.
Tsunami Oması Halinde Ne Yapılmalı?
Uzmanlara göre İstanbul’un depremle mücadelesinde asıl olarak hedef, depreme dirençli kentler oluşturmak. Tsunami ise ikincil bir tehlike olarak değerlendiriliyor. Tsunami riskine karşı çeşitli çalışmalar yapılırken bu alandaki mücadelenin en önemli ayağının afet bilincinin oluşması olduğu aktarılıyor. Dolayısıyla İstanbulluların tsunami riskinin farkında olması ve olası bir büyük deprem sonrası oluşabilecek tsunami konusunda bilinçli davranması çok önemli görülüyor. Doç. Dr. Doğan Kalafat bu konuda şu ifadeleri kullandı:
- Deniz tabanında olabilecek önemli bir deprem sonrası toplumun, bilinçli olarak sahillerden uzaklaşarak daha yüksek yerlere hızlı intikali-tahliyesi tsunamiye karşı alınacak en önemli tedbir olacaktır. Ayrıca geçici barınma alanlarının sahil bandında yapılmaması ve kıyı koruma yapılarının kret kotlarının yükseltilmesi zorunludur.
BDTİM’in raporlarında tsunami anıyla ilgili şu uyarılar yapılıyor:
- Kesinlikle yapılmaması gerekenler ise dalgaları görmek için limana ya da sahile doğru gitmek, nehir ve dere kenarlarına yaklaşmak olarak söylenebilir. Bunun haricinde yüzme biliyor olmanız güvende oluğunuz anlamına gelmez. Alçak dalgalar bile öldürücü olabilir.