Doğu Perinçek'in yazısını Salih Tuna köşesine taşıdı! "Nöbetçi liberal muhafazakarlardan böyle bir yazı çıkar mı?"
Salih Tuna, Doğu Perinçek'in "Nefsi terbiye ayı" başlıklı yazısını köşesine taşıdı. Tuna, "Nöbetçi liberal muhafazakarlardan veya İslam'ı Protestanlaştırmak için yanıp tutuşanlardan, Babacangillerden böyle bir yazı çıkması mümkün mü?" ifadelerini kullandı.
Gazeteci Salih Tuna, Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde Doğu Perinçek'in "Nefsi terbiye ayı" başlıklı yazısına yer verdi. Tuna, yazısında Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Nurettin Topçu, İsmet Özel gibi isimlerin ramazan ve oruç üzerine kaleme aldıklarını aktardı. "Gazze'de çocukların açlıktan ve susuzluktan ölmesi bile "keyfimizi" kaçırmıyor, yaşam standartlarımızın değişmesine zerre miskali neden olmuyorsa ramazan ayının anlamını ve tuttuğumuz orucun neye tekabül ettiğini bilmiyoruz, dahası, nefs konforundan hiçbir şekilde taviz vermiyoruz demektir." diyen Tuna, yazısının devamında Perinçek'in yazısına yer verdi.
"Gelgelelim, hiç umulmayan bir yerden, Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek'ten çok etkili bir ramazan yazısı geldi." diyen Tuna, Perinçek'in şu kısmını yazdı:
"Medyadaki 'Ramazan menüleri'ne bakıyoruz, halkın büyük çoğunluğunun gündeminde değil. / Ramazan bu mudur? / Ramazan, yeme içme ve akşamları da sahura kadar eğlenme ayı mıdır? / Oruç niçin tutuluyor, iftarda ziyafet sofrasına oturmak için mi? (...) Hele zevk ve sefanın alıp yürüdüğü, halkın yoksullaştığı toplumsal süreçlerde, Ramazan'ın bencilliği öldüren ahlâkı daha büyük değer kazanıyor. Biz o binlerce yıllık büyük mirasın sahipleriyiz. / Ziyafetler, tıksırıncaya kadar yemeler onların olsun, Ramazan'ın paylaşmacı değerleri bizimdir. / Üstünlük bizdedir (...) Onların bir Şah Hataîleri var mı, Ramazan gündemimize 16. Yüzyıldan ışık tutuyor: 'Bunda kibr ü kin olmaz / Hem sen olup hem ben olmaz..."
Tuna yazısını şu şekilde bitirdi:
"İmdi soralım: Nöbetçi liberal muhafazakarlardan veya İslam'ı Protestanlaştırmak için yanıp tutuşanlardan veya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tökezletmekten başka dertleri olmayanlardan, hülasa bilumum Babacangillerden böyle bir yazı çıkması mümkün mü?"