Daron Acemoğlu kimdir? Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Daron Acemoğlu kaç yaşında, nereli?
Daron Acemoğlu, 2024 Nobel Ekonomi Ödülü'nün sahibi oldu. Acemoğlu, Orhan Pamuk ve Aziz Sancar'dan sonra Nobel Ödülü kazanan üçüncü Türk oldu. Peki Daron Acemoğlu kimdir? Daron Acemoğlu nereli? Daron Acemoğlu hangi okullardan mezun oldu?
2024 Nobel Ekonomi Ödülü'nü, kurumların oluşumu ve refaha etkilerine ilişkin çalışmalarından dolayı Türk Prof. Dr. Daron Acemoğlu, İngiliz Prof. Dr. Simon Johnson ve İngiliz Prof. Dr. James Robinson kazandı.
Prof. Dr. Daron Acemoğlu'nun kim olduğu ve hayatı araştırılmaya başlandı. Peki Daron Acemoğlu kimdir? Daron Acemoğlu nereli? Daron Acemoğlu hangi okullarda eğitim gördü?
DARON ACEMOĞLU KİMDİR?
Kamer Daron Acemoğlu, Ermeni asıllı Türk-Amerikalı ekonomisttir. Daron Acemoğlu, 3 Eylül 1967'de İstanbul'da dünyaya geldi. İlköğrenimini İstanbul Kadıköy'deki Aramyan Uncuyan Ermeni İlkokulu'nda tamamladıktan sonra 1986'da Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu.
Lisans derecesini İngiltere'nin York Üniversitesi'nde Matematiksel Ekonomi ve Ekonometri Bölümü'nde (1989) tamamladı; yüksek lisans (1990) ve doktora (1992) derecelerini Londra Ekonomi Okulundan aldı. 1992-1993 yılları arasında Londra Ekonomi Okulu'nda ders verdi.
Siyasal ekonomi, ekonomik kalkınma, gelir ve ücret dengesi eşitsizliği, ekonomik büyüme, çalışma ekonomisi, iktisat teorisi ve beşeri sermaye ve eğitim alanlarında çalışmaları bulunan Daron Acemoğlu, 1993 yılından beri ABD merkezli Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde (MIT) profesör olarak ders vermektedir.
DARON ACEMOĞLU'NUN DİKKATİ ÇEKEN AÇIKLAMALARI
Daron Acemoğlu, bir röportajında Çin'in teknoloji ve yapay zekada insanları denetleyen uygulamalar geliştirdiğini ve sansürle muhalefeti susturmak istediğini söylemişti. Huawei'nin demokratik olmayan 60 ülkeye bu teknolojileri ihraç ettiğini savunan Acemoğlu, BRICS ile ilgili de "BRICS tehlikeli iki ülke Çin ve Rusya'nın kontrolünde" ifadelerini kullanmıştı.
Daron Acemoğlu, "Ulusların Düşüşü: Güç, Refah ve Yoksulluğun Kökenleri" kitabında, "Ortalama bir Mısır yurttaşının gelir düzeyi, ortalama bir Birleşik Devletler yurttaşının gelir düzeyinin yaklaşık yüzde 12’si kadar ve ortalama yaşam süresi de 10 yıl daha az. Neden Mısır, Birleşik Devletler’e kıyasla bu denli yoksuldur? Mısır’ı daha müreffeh bir ülke olmaktan alıkoyan nedir?" sorusuna "Mısırlılara göre geri kalmışlıklarının başlıca nedenleri arasında etkisiz ve yozlaşmış bir devlet; hırs, yetenek ve becerilerini kullanamadıkları bir toplum ve aldıkları eğitim yer alıyor. Ama aynı zamanda bu sorunların kökeninde siyasal nedenlerin yattığının da farkındalar. Karşılaştıkları tüm ekonomik engeller, siyasal gücün küçük bir elit tarafından tekelleştirilip tatbik edilmesinden kaynaklanıyor. Bu, onların da anladığı gibi, değişmek zorunda olan ilk şey. Mısır, halkın büyük çoğunluğunu hiçe sayarak toplumu kendi çıkarları için örgütleyen küçük bir elit tarafından idare edilmiş olduğu için fakir. Siyasal güç dar bir çevrede yoğunlaştırıldı ve eski devlet başkanı Mübarek’in 70 milyar dolarlık serveti örneğinde olduğu gibi, bu güç ona sahip olanlara büyük bir servet kazandırmak için kullanıldı. Kaybeden ise, şimdi bu gerçeği çok iyi anlayan Mısır halkı oldu. Büyük Britanya ya da Birleşik Devletler gibi ülkeler, yurttaşları gücü ellerinde tutan elitleri devirdikleri ve siyasal hakların çok daha yaygınlaştırıldığı; hükümetin yurttaşlara karşı sorumlu ve duyarlı olduğu; geniş halk kitlelerinin ekonomik fırsatlardan yararlanabildiği bir toplum yarattıkları için zengindirler." yanıtı vermişti.
Daron Acemoğlu, 2018’de Cumhuriyet Gazetesi’nin IMF sorusunu "Bir IMF programının yardımcı olabileceğini düşünüyorum, ama sadece kısa vadede değil orta vadede düşünmemiz gerekiyor." sözleriyle yanıtlamıştı.
Daron Acemoğlu, 2018’de Medyascope’a yaptığı açıklamada, "Çin’in yükselişi, dünyada yeni bir kutup yaratıyor demokrasiye karşı." demişti.
Acemoğlu, bir TÜSİAD toplantısında da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ima ederek "Diktatörlükler hiçbir zaman kendi başlarına gitmiyorlar." cümlelerini kurmuştu. Daron Acemoğlu sık sık "Erdoğan ve AK Parti hükümetinin demokratik kurumları zayıflattığını, güçler ayrılığını ihlal ettiğini ve muhalefeti baskıladığını" iddia ediyordu.
Daron Acemoğlu’nun 17-25 Aralık kumpası başarılı olsaydı, FETÖ tarafından ekonominin başına getirileceği iddia edilmişti. Acemoğlu’nun adı yakın zamanda Ali Babacan’ın partisi için de anılmıştı.
'PKK Açılımı' destekleyicisi, neoliberal politikaların liderlerinden Prof. Dr. Daron Acemoğlu, çözüm süreci döneminde yaptığı açıklamalarla da dikkati çekmişti. Çözüm sürecinin devam ettirilmesi gerektiğine işaret eden Acemoğlu, "Çözüm sürecinin bitmesi politik sistem ve ekonomi için felaket olur." demişti.
Daron Acemoğlu, "Dar Koridor" isimli kitabında, Mustafa Kemal Atatürk döneminde gerçekleştirilen reformlarla ilgili "topluma danışılmadan yapıldı ve zorla dayatıldı" ifadelerini kullanmıştı. Acemoğlu, kitabındaki ilgili kısımda, "Daha sonra Atatürk adını alacak Mustafa Kemal'in liderliğindeki güçlerin zaferiyle 1923'te kurulan Türkiye Cumhuriyeti, pek çok yönden İTC'nin oyun tarzını sürdürdü (Atatürk dahil liderleri İTC'nin eski üyeleriydiler). Orrdu ve bürokrasinin önderliğinde (iş çevreleri ve diğerleri bu koalisyonun sadece çeperde kalan unsurları olarak dahil edilmişlerdi) daha fazla reform ve devlet inşası için yol açıktı ama sadece despotik tarzda bir devlet için. Artık iktidar merkezi Atatürk'ün Cumhuriyet Halk Partisi'ydi (CHP). CHP, ekonomi ve toplu modernleştirdi ama liderleri ve müttefikleri için denetlenmeyen bir iktidar ve ekonomik zenginlik dile getirdi. Kadınların özgürleştirilmesi ve güçlendirilmesi, bürokrasinin modernleştirilmesi ve sanayileşmenin desteklenmesi gibi bazı reform uygulamalarıdevlet kapasitesi yaratmak ve toplumun pek çok kesimi için daha önce olmayan bir kısım özgürlükler getirmek bakımından önemli adımlar olsalar da bunlar Türkiye'yi koridora sokmak amacı taşımıyordu. Latin alfabesine geçiş, kıyafet devrimi ve dini kurumların yeniden yapılandırılması gibi pek çok reform, topluma danışılmadan yapıldı ve zorla dayatıldı. Bu reformlara direnenler, örneğin Batı tarzı şapka yerine 'fes' takmakta ısrar edenler kovuşturmaya uğradı, bazı durumlarda da infaz edildi." demişti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yanı sıra DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Neoliberal ekonomistler ve FETÖ'cüler Daron Aceamoğlu'nu tebrik yarışına girdi.
FETÖ'CÜ FİRARİLER DE TEBRİK ETTİ
Daron Acemoğlu'nun Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanmasıyla ilgili FETÖ'cü firarilerden de tebrik açıklaması geldi.
Emre Uslu, "Tebrikler hocam. Ülke tamamen çöktüğü zamanlarda bireyler bazında oluşan başarıya, umuda ihtiyacı olan bir coğrafyanın çocukları olarak bugün o umudun bayrağını siz taşıyorsunuz. Umarım yaptığını çalışmaları uygulayacak kurumsal bir akıl da çıkar bir gün." dedi.
Ayhan Tekineş de "Daron Acemoğlu'nun Nobel Ekonomi Ödülü'nü alması gurbette hepimizi gururlandırdı. Tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum." dedi.
DARON ACEMOĞLU'NUN AKADEMİK KARİYERİ
2000 yılında ekonomi profesörü ünvanı verilen Daron Acemoğlu'na, 2019 yılında da MIT tarafından bir öğretim üyesine verilebilecek en yüksek unvan olan "Enstitü Profesörü" ünvanı verilmiştir.
Utrecht, Bilkent, Bath, Boğaziçi ve Atina üniversiteleri ile Paris'teki École Normale Supérieure tarafından fahri doktor unvanıyla ödüllendirilen Daron Acemoğlu'na, 2021 yılında İngiliz Akademisi tarafından Onur Üyesi unvanı verilmiştir.
MIT'deki akademik kariyerinin ilk yıllarında, The Economic Journal'da yayınlanan "Consumer Confidence and Rational Expectations: Are Agents' Beliefs Consistent With the Theory?" (Tüketicinin Kendine güveni ve Rasyonel Beklentiler: Faillerin İnançları Teori ile Tutarlı mıdır?) başlıklı makalesi "1996 yılının en iyi makalesi" ödülünü aldı.
2005 yılında ekonomi bilimine en büyük katkıyı yapan 40 yaş altındaki bir bilim insanına her iki yılda bir verilen John Bates Clark madalyasına layık görüldü. Siyaset bilimci James A. Robinson’la birlikte yazdığı Economic Origins of Dictatorship and Democracy (Diktatörlük ve Demokrasinin Ekonomik Kökenleri) 2006 yılında yayımlandı. Kurumların ekonomik gelişim ve siyasal ekonomideki yeri üzerine çalışmaları, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2006 yılında Bilim Ödülü'ne layık görüldü.
Acemoğlu ve Robinson'un 2012 yılında yayımlanan Why Nations Fail: Origins of Power, Poverty and Prosperity (Ulusların Düşüşü: Güç, Refah ve Yoksulluğun Kökenleri) adlı kitabı New York Times gazetesinin çok satan kitaplar listesine de girdi. Acemoğlu ve Robinson bu kitapta, uluslararasındaki refah farklarının ana nedeninin coğrafi, tarihi ya da kültürel faktörler olmadığını; farklılığın temel nedeninin ulusların sahip olduğu ekonomik ve siyasi kurumların niteliğinde yattığını öne sürmüştür.
Klasik büyüme ve kalkınma teori ve modellerine farklı bir perspektifle yaklaşımı nedeniyle Sosyal Bilimler dalında 2013 yılı T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nün, Daron Acemoğlu'na verilmesi uygun görüldü. Acemoğlu'na ödülü, 24 Aralık 2013 tarihinde gerçekleşen törende Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından verilmiştir.
2021 yılı itibarıyla IDEAS/RePEc araştırma veri tabanına göre dünyadaki en çok alıntı yapılan ilk 10 ekonomist arasında gösterilmektedir.
2024 yılında "kurumların nasıl oluştuğu ve refahı nasıl etkilediği konusundaki çalışmalarından" dolayı Simon Johnson ve James Robinson ile birlikte Nobel Ekonomi Ödülüne layık görüldü.
Daron Acemoğlu bu ödül ile Nobel Ekonomi Ödülü kazanan ilk Türk ve aynı zamanda Orhan Pamuk ve Aziz Sancar'dan sonra Nobel Ödülü kazanan üçüncü Türk oldu.
Daron Acemoğlu, oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırmalarıyla tanınan Asuman Özdağlar ile evlidir ve çiftin Arda ve Aras adlarında iki erkek çocuğu vardır.