Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, BM Genel Kurulunda bahsettiği ‘Barış İçin Birlik Kararı' nedir?
BM Genel Kurulu'nda dünya liderlerine hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi bir çağrıda bulunarak Gazze'deki zulmü durdurmak için İsrail'e karşı daha sert ve zorlayıcı önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, "1950 tarihli 'Barış İçin Birlik Kararı' doğrultusunda, Birleşmiş Milletler’in kuvvet kullanma tavsiyesi yetkisinin bu süreçte mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Konuşmasına, "Filistin'in temsilcisini, üye ülkeler arasında hak ettiği yerde görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz" sözleriyle başlayan Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
“Bugün sizlere gerilimlerin uzağında değil, tam kalbinde yer alan bir ülkenin lideri olarak sesleniyorum. Birileri rahatsız olsa da, birileri şahsımızı yine hedef alacak olsa da, bugün burada, insanlığın ortak kürsüsünde, insanlık adına bazı gerçekleri açık açık konuşmak arzusundayım.”
BM YETERSİZ KALIYOR!
“Üzülerek görüyoruz ki; son yıllarda BM kuruluş misyonunu ifa etmekte yetersiz kalıyor; giderek işlevsiz ve atıl bir yapıya dönüşüyor. ‘Dünya beşten büyüktür’ şiarının temsil ettiği değerlere, bugünlerde daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Uluslararası barış ve güvenliğin imtiyazlı 5 ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemli olduğuna şahitlik ediyoruz.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun en dramatik örneği, Gazze’de 353 gündür devam eden katliamdır" diyerek İsrail saldırılarında 41 bini aşkın Filistinlinin hayatını kaybettiğini belirtti. Gazze'de yaşanan katliamı tek tek rakamlar vererek sayan Erdoğan, şöyle devam etti:
GAZZE'DEKİLER, BATI ŞERİA'DAKİLER İNSAN DEĞİL Mİ?
“Gazze, dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline gelmiştir. Hind Recep, sadece 6 yaşındaydı. Yakınlarıyla güvenli bir yer ararken araçları İsrail güçleri tarafından vuruldu. Dünyamızın geldiği seviyeye, elimizin altındaki teknolojiye rağmen; çatısı altında binlerce personel çalıştıran devasa bütçeli kuruluşlarımıza rağmen, 8 milyarlık insanlık ailesi olarak, henüz 6 yaşındaki bir kız çocuğunu, gözlerimizin önünde çırpınan yaralı bir serçeyi maalesef kurtaramadık. Gazze’de sadece çocuklar değil; aynı zamanda BM sistemi ölüyor, hakikat ölüyor, batının savunduğunu iddia ettiği değerler ölüyor, insanlığın daha adil bir dünyada yaşama umutları ölüyor. Buradan açık açık soruyorum. Ey insan hakları örgütleri! Gazze’dekiler, Batı Şeria’dakiler insan değil mi? Filistin’deki çocukların yaşama, sokakta oynama hakkı yok mu? Ey uluslararası basın kuruluşları! İsrail’in katlettiği gazeteciler, sizin meslektaşınız değil mi?”
İSRAİL KUVVETLE DURDURULUR!
İsrail’in oyalama ve aldatma hamlelerine daha fazla prim verilmemesi gerektiğini ifade eden Erdoğan şunları söyledi: “2735 Sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının uygulanmadığı bir ortamda, İsrail’e yönelik zorlayıcı tedbirler gündeme alınmalıdır. İsrail’in tutumu bir kez daha göstermiştir ki, uluslararası toplumun Filistinli sivillere yönelik bir koruma mekanizması geliştirmesi zaruridir. Bundan 70 sene önce nasıl Hitler, insanlığın ittifakıyla durdurulmuşsa, Netanyahu ve cinayet şebekesi de ‘insanlığın ittifakıyla’ durdurulmalıdır. Genel Kurul’un ‘1950 tarihli Barış İçin Birlik Kararı'nda mevcut olduğu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisinin, bu süreçte mutlaka değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Acil ve kalıcı ateşkes sağlanmalı, rehine-mahkûm takası gerçekleştirilmeli, insani yardımlar engelsiz ve kesintisiz olarak Gazze’ye ulaştırılmalıdır.”
Öte yandan Erdoğan'ın gündeme getirdiği ‘Barış İçin Birlik Kararı’ Kore Savaşı’nda Sovyetler Birliği’nin vetosu nedeniyle tıkanması üzerine alınmıştı. Karar, Güvenlik Konseyi’nin harekete geçme konusunda başarısız olması durumunda “kuvvet kullanılmasını” da içerebilecek kolektif önlemlerin Genel Kurul eliyle alınmasını tavsiye ediyor.