Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'deki gündeminde neler var? Erdoğan'dan yolculuk öncesi açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu'na katılmak üzere ABD'ye gidiyor. Erdoğan, ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılmak için ajandamız dolu dolu gidiyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu'na katılmak üzere "CAN" uçağıyla saat 14.10'da Atatürk Havalimanı'ndan ABD'ye hareket etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yoğun bir toplantı ve görüşme trafiği olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl genel kurulun en dikkat çekici etkinliğinin BM Genel Sekreterinin ev sahipliğinde tertiplenecek "Geleceğin Zirvesi" olduğunu söyledi.
Erdoğan, 23 Eylül'de gerçekleştirilecek zirvede çok taraflı sisteme yönelik meydan okumalar karşısında ortak çözümler üretilmesi hedeflendiğini kaydederek, şöyle devam etti:
"Zirveye hitabımda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve uluslararası finans mimarisi başta olmak üzere küresel yönetişim mekanizmasının reform ihtiyacına yine dikkat çekeceğim. Daha kapsayıcı, adil ve etkili bir yapılanmaya duyulan gerekliliğin altını çizeceğim. Türkiye'nin bu yöndeki çabalara dair katkı ve desteğini beyan edeceğim. Bu yıl ki genel kurul görüşmeleri ise hiç kimseyi geride bırakmamak teması altında yapılıyor. Görüşmelerin ilk gününde 24 Eylül Salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na hitap edeceğim. İnşallah burada bölgemizin ve insanlığın gündeminde yer alan hususlarla ilgili kanaatlerimizi paylaşacağız. Özellikle Gazze'deki soykırıma ve İsrail'in saldırgan politikalarına karşı atılabilecek ortak adımlara temas edeceğim."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşan kış mevsiminin Gazzeli kardeşlerinin yaşadığı zorlukları daha da ağırlaştıracağını belirterek, açlık, susuzluk, temel gıda ve tıbbi malzeme eksikliğinin sahadaki durumu giderek kötüleştirdiğini kaydetti.
İsrail hükümetinin bir nevi Nazi imha kamplarına çevirdiği Gazze'deki 2 milyonu aşkın insanı ya bombalarla ya da açlık ve susuzlukla katlettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Neredeyse bir yıldır devam eden bu zulmün sona ermesi, kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz akışı için hepimize, tüm dünyaya, özellikle Birleşmiş Milletlere önemli görevler düşüyor. Ziyaretimizde bunları bir kez daha muhataplarımıza hatırlatacağız. İlk günden beri İsrail'in hedefinin sadece Gazze olmadığını söylemiştim. Lübnan'a yönelik son günlerde yapılan saldırılar, İsrail yönetiminin savaşı bölgeye yayma planlarına dair endişelerimizi haklı çıkardı. Netanyahu ve şebekesi radikal siyonist ideolojilerini hayata geçirmek için her türlü provokasyona, her türlü tahrike başvurmaktadır. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'ya yönelik artan saldırılar ve tacizler de aynı kirli senaryonun birer parçasıdır."
Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetlerinin hangi seviyede olduğunu daha önce defalarca ifade ettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugün de aynı yerdeyiz. Bölgemizin büyük bir felakete sürüklenmemesi için İsrail üzerindeki baskıların daha da artırılması gerekiyor. Genel kurul marjında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla Türkevi'nde görüşmelerim olacak. Bütün bunlarla beraber bu ikili görüşmeler yanında yine bizlerden randevu talebinde bulunan devlet başkanlarıyla hükümet temsilcileriyle görüşmelerimi sürdüreceğim. Ziyaretimizde Amerika'da yaşayan vatandaşlarımızla da bir araya geleceğiz. Düşünce kuruluşu temsilcileri ve Amerikan iş dünyasının seçkin üyeleriyle de temaslarımız olacak. Ziyaretimizin ve bu çerçevede yapacağımız görüşmelerin, ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum."
İSRAİL'İN LÜBNAN'A YAPTIĞI SİBER SALDIRILAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin İsrail'in Lübnan'a yaptığı siber saldırılarla ilgili değerlendirmesini sorması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Tabii İsrail bir kez daha maalesef devlet gibi değil, bir terör örgütü gibi saldırılar düzenliyor. Özellikle bu dijital saldırıları şu anda devreye almış olması, bunun çok açık net ifadesidir. İsrail bu saldırıyla sivil hassasiyetlerinin bulunmadığını, kendi bu nefret edici emellerine ulaşmak için de her yolu deneyebileceğini açık ve ortaya koymuştur. Bu saldırının başka bir anlamı da bizim tüm ikazlarımıza rağmen, bazı batılı ülkelerin de desteklerini yanına alarak, İsrail'in çatışmaları Lübnan ve bölge geneline maalesef yayılmaktadır."
Erdoğan, değerli dostu Necib Mikati evvelsi gün yaptıkları görüşmede, şu anda çok çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduklarını ifade ettiğini belirterek, "Bu konuda da bizler neler yapabileceğimiz veya neler yapabiliriz? Bunları kendisiyle konuştum." dedi.
Şu anda bölgenin açıklanamayacak derecede büyük bir krizle karşı karşıya olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabii birçok şeyler söyleniyor. İşte şu an itibariyle Lübnan özellikle bu İsrail'e karşı ne yapabilir? Tabii (Lübnan Başbakanı) Mikati'nin şeyi bize ne gibi destekleriniz olabilir? Ne gibi yardımlarınız olabilir? Biz sizlerden bunu bekliyoruz ve Birleşmiş Milletler'e gelme noktasında da 'Bu sene herhalde gelemeyeceğim.' ifadesini kullandı. Tabii batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum İsrail'in bu canice eylemlerini seyretmeyi bırakmalı ve caydırıcı adımları atmalıdır. Dünya barışını koruma misyonuna sahip bütün ülkelerin İsrail'i durduracak çözümleri ortaya koymasının vakti geldi ve geçiyor. İnsanlığı kaybedecek bir günü dahi kalmamıştır. Diğer taraftan Lübnan'da düzenlenen saldırı, milli teknolojilerin sadece savunma sanayi alanında değil çok daha geniş bir çerçevede ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Biz de tabii bu gelişmeler karşısında çok daha farklı tedbirler almak suretiyle şu anda bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız."
ERDOĞAN, BIDEN İLE GÖRÜŞECEK Mİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile ikili görüşme gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğine dair soruyu, şöyle yanıtladı:
"Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılmak için ajandamız dolu dolu gidiyoruz. Orada sadece Biden değil, birçok dünya lideri olacak. Şu an itibariyle Biden'la bir görüşme var mı yok mu henüz bu kesinleşmiş değil. Ana gündemimiz Birleşmiş Milletler'in Genel Kurulu ve oradaki temaslar. Fakat, Biden veya daha başka sürpriz görüşmeler nerede, nasıl olur bunların hepsini oradaki gelişmelerle ele alacağız. Gerek Türkevi'nde, gerek Birleşmiş Milletler binasında yoğun bir görüşme trafiğimiz olacak. Katılacağımız toplantılar planlanmış durumda. Bu trafik içerisinde Sayın Biden ile henüz planladığımız bir ikili görüşmemiz yok. Ancak çeşitli vesilelerle bir araya gelebiliriz, geleceğiz."
Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Biz, Birleşmiş Milletler'de görüşeceğimiz tüm liderlerle başta Gazze olmak üzere Filistin topraklarında akan kanı durdurmayı ele alacağız. Filistin ile birlikte tüm çatışma bölgelerinde yaşananları ve ne yapılması gerektiğini değerlendireceğiz. Çünkü insanlar çocuk, kadın, yaşlı... Ölüyor. Artık rakam 45 binin üzerine çıktı. Bu yenilir, yutulur, bir gelişme değil. İnşallah Türkiye olarak bugüne kadar bu mücadeleyi nasıl vermişsek, özellikle dünya Siyonizminin şu anda Orta Doğu'da estirdiği, bu ne yazık ki ölüm fırtınasına karşı, Türkiye olarak biz neler yapabiliriz bunun gayreti içerisinde olacağız. Bunun çalışmalarını şahsım, arkadaşlarım tüm bakanlarımızla birlikte ele alacağız ve elimizden ne geliyorsa bunu yapacağız."
Kaynak: Anadolu Ajansı