Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'deki partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Yağmur Biçen Yağmur Biçen
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Erdoğan'ın konuşmasından bazı başlıca noktalar:

"Mübarek Ramazan ayında İsrail'in tekrar başlattığı saldırılar altında, sahur yapan, iftar eden tüm mazlumları ve Filistinli yiğitleri şahsım ve partim adına hürmetle selamlıyorum.

AK Parti ailesi olarak, teşkilatımızla, belediyelerimizle, milletvekillerimizle ve kabinemizle tam kadro sahadayız. 81 vilayetimizin her birinde, Türkiye'nin bütün ilçe ve beldelerinde, tüm mahalle ve köylerinde bir ay boyunca gönüllere girmek için koşturan yol arkadaşlarıma, özellikle de milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca, kuruluşundan bugüne AK Parti'ye gönül vermiş tüm yol arkadaşlarımıza sevgilerimi ve saygılarımı iletiyorum.

Burada bir hususa dikkat çekmek istiyorum: AK Parti'de 'eski' diye bir kavram yoktur. Partimizin temsil ettiği kutlu davaya inancını muhafaza eden herkes, ezeli ve ebedi AK Partili'dir. Görevler gelip geçicidir; asıl olan ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hizmet etmek, kalplerde kalıcı bir yer edinmektir. Cumhuriyet tarihinin milletimizden en çok teveccüh gören bir partisine başka türlü bir yaklaşım da yakışmaz.

'YAĞMACILARIN KUYRUK ACISI HALA DİNMEDİ'

Yola çıktığımız ilk günden beri biz milletimizle olan gönül bağımızı güçlendirmeye çalıştıkça, bazı çevreler nifak çıkarmaya çalıştı. Bu çabaların bir kısmı ideolojik saplantılardan kaynaklanıyor. Zaman içinde bu tür endişelerin boş olduğunu kendileri de fark etti. 23 yıl boyunca en büyük tepkiyi ve nefreti de bu çevrelerden gördük. Gazi Mustafa Kemal’i, Batı’yı, hatta milletimizin çeşitli inançlarını istismar eden bu yağmacıların kuyruk acısı hala dinmedi. Türkiye'ye ve Türk milletine varoluşsal düşmanlık besleyen çevreler ise her iki cenahı kendi amaçları doğrultusunda kullanmayı başardılar. 5. kol faaliyetlerinin bu kadar yaygınlaşmasının arkasındaki sebeplerden biri de köksüzlerin etkisidir."7

"İHANETLERİN HESABI SORULUR"

Başları her sıkıştığında ülkemize uluslararası müdahale çağrısında bulunanları, siyasi mücadele ile beceremediklerini ekonomiyi çökerterek elde etme hesabı yapanları, sosyal farklılıklar üzerinden milleti birbirine düşürmeye çalışanları, deprem felaketini dahi hezeyanlarına alet etmeye kalkanları, ülkeyi ve milleti ateşe atacak kadar gözü dönmüşleri asla unutmadık, unutmuyoruz. Hem milletimiz hem devletimiz bunların hepsini, gerektiğinde hesabı tek tek sorulmak üzere belleğine kaydetmiştir. Bundan sonra da Türkiye ekonomisine her türlü sabotajın hesabı yargı önünde sorulacaktır. İhanetlerin hesabı hukuk önünde soruluyor. Milletin kardeşliğine pusu kuranlar adalete hesap verecektir. Bunun adı kör düşmanlık, rövanşizm değil, milli iradenin refleksi, devlet olmanın gereğidir. Elbette siyasetçi olarak herkes gibi insanların da değişeceğini kabul ediyoruz. Kuzu postuna bürünmüş sırtlanları, fitnecileri, yanımızda dolaşan riyakarları da çok ama çok iyi biliyoruz. 

Siyasette beyan karinesi esastır. AK Parti'nin kapısını çalıp selam veren herkesi içeriye buyur etmekle mükellefiz. Sokak sokak, ev ev dolaşıp insanları bu çatının altına davet etmek en başta gelen vazifemizdir. Partimizi teşrif eden kişilere inancını, kökenini, meşrebini değil ihtiyacını, beklentisini, sıkıntısını sorup bunların çözümü için gayret göstermekle sorumluyuz. 

Türkiye'nin kaderiyle AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın kaderi iç içe geçmiş, bütünleşmiştir. Son dönemdeki gelişmeler bu tespiti çarpıcı şekilde ispatlar niteliktedir. Cumhur İttifakı olarak Türkiye Vizyonu ile 2023 seçimlerini kazanıp Cumhurbaşkanlığını aldık ve Meclis'te çoğunluğu sağladık. Geçen yıl belediye seçimlerinde kayıplarla karşı karşıya kaldık. Şu veya bu sebepten belediyelerde yaşadığımız kayıpların hem şehirlerimize hem ülkemize nasıl büyük maliyetler getirdiğini görüyorsunuz. Yanan otobüslerin, çalışmayan merdivenlerin, aksayan hizmetlerin suçu bile İstanbullu kardeşlerimize yükleniyor. Belediyelere aktarılan kaynakların birilerinin şahsi hırsları ve çıkarları için kullanıldığı ortaya çıkıyor. 


"HEYBEDEKİ BÜYÜK TURPLAR DAHA DÖKÜLMEDİ"

İstanbul'un büyükşehir ve bazı ilçe belediyeleri ile yolsuzluk, hırsızlık konusunda yamyamlığın kitabını yazdığı anlaşılıyor. Usulsüz diploma ile başlayıp bütün şehri adeta bir ahtapot gibi saran rüşvet ile devam eden rezilliklerin boyutu gün yüzüne çıkmış oldu. Güya yakıt tankeri ile taşınan milyonlarca liralık sebze meyveden İstanbul halkının mahrem bilgilerinin yabancılara peşkeş çekilmesine, hırsızlıklardan tetikçilere varıncaya kadar her türlü hukuksuzluk var. Öyle ki, İstanbul'un CHP'li belediyelerindeki yolsuzlukları dizi yapmaya kalksanız, Brezilya dizilerinden daha fazla malzeme ile karşılaşırsınız. Henüz bunlar heybedeki büyük turplar ortaya dökülmeden yargının elde ettiği suçlar. Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunların kendi yakınlarının suratlarına bakacak yüzleri dahi kalmayacak. CHP yönetimi iddiaları aydınlatmak yerine ucuz siyasete yönelmeyi tercih ediyor. 

CHP yönetimi insanları sokağa döküp ülkede kaos çıkarmaya çalışıyor. Çalana değil, yakalayana kızıyorlar. Yolsuzluğa bulaşanları savunuyorlar. İşbirliği yaptıkları marjinal örgütlerin rezaletlerini sahiplenerek girdikleri tehlikeli yolu iyice içinden çıkılmaz hale getiriyorlar. Bütün bunların faturasını bize, hükümetimize keserek gerçekleri ters yüz etmeye çalışıyorlar. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına esas olan bilgi ve belgeleri getirenler CHP'lilerin bizzat kendileridir. 

"BİZ BÖYLE BİR İÇ HESAPLAŞMANIN NERESİNDE OLABİLİRİZ"

Yolsuzluğu yapan, rüşveti alan, paraşütle diploma sahip yüz binlerce gencin hakkını yiyen CHP'li. Bu paraları şirketlerine aktaranlar, onlar da CHP'li. Soruşturma başlayınca hem emniyette hem savcılıkta itirafçılık sırasına girenler CHP'li. Soruşturma derinleştikçe savcılığa belge ve bilgi yağdıranlar CHP'li. Dönen dolapları, alınan rüşvetleri, hırsızlıkları ekran ekran dolaşıp anlatanlar CHP'li ama suçlu AK Parti. Biz böyle bir iç hesaplaşmanın neresinde olabiliriz. Son olayda da tıpkı filmlerdeki gibi soyguncular birbirine girmiş, suç ortakları birbirini satmış gidip polise, yargıya ihbar etmiştir. Şu an bunun artçı sarsıntılarına şahit oluyoruz. Biz de güvenlik güçlerimizin, yargının görevini yapmasını, mahkemeler tarafından suçlu bulunanların cezalandırılmasını bekliyoruz.

CHP GENEL BAŞKANI ÖZEL'E: MACUN BİR DEFA TÜPTEN ÇIKTI

Yürütmenin başı olarak her kurumun işini en iyi şekilde yapmasını gözetiyoruz. Vatandaşımızın hakkının, hukukunun, verdiği kaynakların 3-5 haydut tarafından gasp edilmemesi için her tür adımın atılmasını sağlıyoruz. Bunları yaparken anayasanın bize verdiği yetkinin asla dışına çıkmıyoruz. Buradan CHP Genel Başkanı olmak üzere CHP yönetimine şunu hatırlatıyorum. Seviyeyi ne kadar düşürürseniz düşürün boşuna, macun bir defa tüpten çıkmıştır. Yolsuzluk çarkınız deşifre olmuştur. Pisliklerin üstünü örtemezsiniz. Sağa sola çamur atmayı bırakın. Sokakları terörize etmekten artık vazgeçin. 

cumhurbaşkanı erdoğan açıklama