Cumhurbaşkanı Erdoğan: "PKK terör örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi'ne katılmak için gittiği Mısır dönüşü gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Bölgenin geleceğinde teröristlere yer yok. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, D-8 Zirvesi'ne katılmak için gittiği Mısır dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Zirvede Suriye'deki gelişmelerin asli gündemi oluşturduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de 13 yıllık çatışmaların ve 61 yıllık Baas yönetiminin sona ermesiyle birlikte yeni bir dönemin başladığını anımsattı.
Suriye halkının liderliğinde ilerleyen bu yeni sürecin, ülkenin birlik ve toprak bütünlüğünün tekrar tesisi suretiyle, istikrarın sağlanması bakımından çok önemli olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Suriye halkının herhangi bir yol kazasına mahal vermeden, geçiş sürecini suhuletle yönetmesine destek oluyoruz. Farklı etnik ve dini grupların yan yana sulh içinde yaşadığı ve komşuları için güven kaynağı olan bir Suriye'nin inşası en samimi arzumuzdur. Bunun için Suriye'nin bekasını tehdit eden DEAŞ, PKK ve türevlerinin kökünün kazınması gerekiyor. Ülkemizin güvenliğine de kasteden bu terör örgütlerinin başlarını kaldıramaması için sahada önleyici tedbir alıyoruz. Zirvemizde bu konudaki kararlılığımızı tekrar teyit ettik.
Ümit ediyorum ki, önümüzdeki süreçte sahada yaşanacak gelişmeler, sıla hasreti çeken Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü şekilde vatanlarına dönmelerine imkan tanıyacaktır. Bu çerçevede, yeniden imar ile mevcut kurumların ıslahı suretiyle Suriye'nin toparlanması için uluslararası desteğe ihtiyaç bulunduğuna işaret ettik."
Zirvede, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in yanı sıra katılımcı diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşmeler yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmelerde de ticari ve ekonomik ilişkilerle birlikte Gazze ve Suriye'deki durumu değerlendirdiklerini belirtti.
"PKK TERÖR ÖRGÜTÜ VE UZANTILARININ RAF ÖMRÜ TÜKENMİŞTİR"
Yaklaşık 2 ay önce Tataristan ziyaretinden dönerken "terör örgütü PKK'nın Suriye'deki kolu olan PYD ve YPG'nin yalnız bırakılmaya mahkum olduğuna" ilişkin söylediği sözlerin hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK/YPG'nin umutlarının boşa çıktığını, Esad'ın beklentilerinin farklı olduğunu ama bunların tecelli etmeyerek yeni bir tablonun ortaya çıktığını söyledi.
Esad'ın şu anda Rusya'da olmasının, olayın ne kadar manidar geliştiğinin bir ispatı olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bundan sonraki süreçte Suriye'deki kardeşlerimiz, gelecekleri ile ilgili kararları kendileri verecek. Bizler de onlara devlet yapılanmasının nasıl olması gerektiği hususunda yardımcı olmaya çalışacağız. Bizim tecrübelerimiz oraya nasıl aktarılabilir, yeni bir toplumsal sözleşme çerçevesinde bir devlet nasıl ayağa kaldırılabilir, bu konularda Suriye yönetimine yardım edeceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir devleti ayağa kaldırırken en önemli adımlardan birinin, anayasanın inşası olduğuna işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
"Bu konuda biz, başta Sayın Colani olmak üzere yeni Suriye yönetiminde yer alan isimlerle iletişimi başlatmış durumdayız. Bildiğiniz gibi Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımızı gönderdik. Dışişleri Bakanımız konunun bütün muhataplarıyla başından itibaren zaten diyalog halinde. Biz Suriye'de mevcut terör örgütlerinin etkisiz hale getirilme zamanının geldiğini de göstereceğiz. Bize sınırlarımızın güneyinden herhangi bir tehdidin bundan sonra gelmemesi için bunu yapacağız. Çünkü böyle bir riski kabullenmemiz mümkün değil. Terör örgütünün tek amacı hizmet ettikleri odaklara yaranmak olduğu için, yalnız kalmaya mahkumlar. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle... Ancak yarınları olmayacak. Terör örgütü için yolun sonu görünüyor. Yıllarca bölgemizdeki halklara kan kusturdular. Başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere, Türklere, Araplara, Ezidilere ve nicelerine hayatı zehrettiler. Bölgenin geleceğinde teröristlere yer yok. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir. Suriye'de sağlanacak güven ortamı, terör örgütlerinin militan teminini de engelleyecektir. Bundan sonra bölgemizde barış ve huzurun tesisi için yollar açıktır."
Türkiye'deki bazı siyasi partilerin, Suriye ile ilişkiler noktasında yakın bir zamana kadar farklı açıklamalar yaptıklarını anımsatan Erdoğan, "Şu anda onlar herhalde aynı şeyleri söyleme durumunda değiller. Onların da bütün umutları suya düştü." dedi.
"30 MİLYONUN ÜZERİNDE NÜFUSA SAHİP SURİYE GÖZ ARDI EDİLEMEZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'nin, bu yeni oluşumla hakikaten istikrarlı bir yapı kurduğu takdirde İslam dünyasında çok güçlü bir yer alacağını ifade ederek "bugün 30 milyonun üzerinde bir nüfusa sahip bir Suriye'nin, göz ardı edilemez" olduğunu bildirdi.
Amerika Birleşik Devletleri'nde Donald Trump'ın görevi devralmasıyla birlikte yapacakları görüşmelerin çok önemli olduğuna değinen Erdoğan, "Ruslar, Suriye'deki büyükelçilik ve başkonsolosluklarını kapatmayı düşünmediklerini söylüyorlar. Bu da Suriye için bana göre bir zenginliktir. Diplomatik misyonların devamında fayda var. Beni en çok sevindiren şeylerden bir tanesi de gerek İslam dünyası gerekse Batı'dan birçok ülkenin artık Sayın Colani ile irtibatlarını geliştiriyor olmasıdır. Bunlar da bir yerde yeni yönetime güvenin işaretidir. Yeni dönemde Suriye, inşallah çok daha farklı bir şekilde ayağa kalkacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni Suriye yönetiminin bir başka problemi de güneyde İsrail'in işgal alanını bu fırsattan istifade ederek genişletiyor olması. Burada da Gazze'de olduğu gibi uluslararası hukukun işletilmesi konusunda Türkiye'nin de katkı vereceği hazırlıklar var mıdır?" sorusuna karşılık, İsrail'in uluslararası hukuku çiğnemeyi adet haline getirdiğini söyledi.
Gazze'de uluslararası hukuku ayaklar altına alan, Lübnan'da egemen bir devletin toprağını işgal edip kan döken İsrail'e dünyanın sessiz kaldığını belirten Erdoğan, İsrail'in pervasızlıklarına bugün Suriye'nin maruz kaldığını dile getirdi.
"İsrail'in Golan Tepelerini işgaline yönelik BM Güvenlik Konseyinin 1967'deki 242 numaralı kararı mevcut. Bu kararla İsrail'in Golan Tepelerini işgal etmesi kınanmakla birlikte bölgeden çekilmesi talep ediliyor." ifadelerini kullanan Erdoğan, bu kararın yeniden hatırlatılması ve uygulanması için uluslararası toplumun harekete geçmesinin önemli olduğunu söyledi.
Batılı ülkelerden İsrail işgaline karşı cılız da olsa ses yükselmeye başladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Halbuki İsrail, sivillerin üzerine ilk bombayı attığında dünya ayağa kalksaydı İsrail, bugün bu işgal adımını atacak cesareti bulamazdı. Biz o gün sessiz kalmadığımız gibi bugün de Suriye'nin topraklarını işgale kalkışan İsrail'e karşı sessiz kalmadık, kalmayız. İsrail, uluslararası hukukun kendilerini de bağladığını er ya da geç öğrenecek." dedi.
Her zeminde İsrail'i köşeye sıkıştırmaya, hukuka uygun hareket etmeye zorlamayı sürdüreceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ancak Suriye'deki durumdan kendisine fayda sağlamasının da önüne geçmek için uluslararası tüm mekanizmalar etkin bir şekilde kullanılmalı. Burada İsrail'in durdurulması için ABD başta olmak üzere Batılı ülkelere büyük görevler düşüyor. İsrail'in, Suriye'nin topraklarını işgalinin kabul edilemeyeceği en gür şekilde ifade edilmelidir. Yarın çok geç olmadan bölgemizdeki huzuru ve istikrarı sürekli tehdit eden İsrail saldırganlığına 'Dur' denilmelidir yoksa İsrail bumerangı yarın onları her şartta destekleyenleri de hedef alır. Dün yaptığımız uyarılara kulak tıkayanlar, doğruları söylediğimizi bugün gördüler. Yarın pişman olmamak için bugün yaptığımız uyarıları dikkate alıp gerekli adımları atmalarını tavsiye ediyorum."
"SURİYE-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ ÇOK FARKLI BİR YERE TAŞIYACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki gelişmelerin ardından yürüttüğü diplomasi trafiği hatırlatılarak, "Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda Türkiye'nin söylemlerine destek verildiği ve hakkının teslim edildiğine tanıklık ettik. Muhataplarınızla görüşmede itiraz eden bir görüşle karşılaştınız mı?" sorusuna karşılık, bu konuda olumsuz bir yaklaşım görmediğini söyledi.
Bölgesel, küresel her kriz ve gelişmenin diplomasi trafiğini artırdığını belirten Erdoğan, "Görüşmelerimiz, Suriye'nin geleceği, barış süreçleri ve uluslararası işbirliği açısından önemli bir dönüm noktası olabilir." dedi.
Suriye diplomasisi kapsamında görüştüğü liderlere Türkiye'nin, Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü için gayret gösterdiğini anlattığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumanın yolu, öncelikle terör örgütleri ile mücadeleden geçiyor. DEAŞ bahanesi ile PKK ve uzantılarına sahip çıkma anlayışında olanlar var. Bu yaklaşım, yakın geçmişte Suriye'yi bölünmenin eşiğine getirdi. Biz, en başından beri PKK ve uzantılarıyla da DEAŞ unsurlarıyla da mücadele ettik, ediyoruz. Batılı ülkelerin caddelerinde, meydanlarında nasıl DEAŞ gösteri yapamıyorsa PKK ve uzantıları da yapamamalı. Sadece caddeler, meydanlar değil sosyal alanlardan kültürel mecralara kadar her yerde terör yapılanmaları ile mücadele şart. Bizim Suriye ile 900 kilometreyi aşkın bir sınırımız var. Bütün bu sınır hattında Esed'e karşı duvarlardan tutun, gidiş-gelişlere kadar ciddi manada engelleme adımları attık. Şu an itibarıyla yeni yönetimin oluşmasıyla inşallah Suriye-Türkiye ilişkilerini biz çok daha farklı bir yere taşıyacağız. Dikkatinizi çeken bir şey herhalde vardır. Halep'teki çarşılar, Halep'teki alışveriş yerleri bir anda hareketlendi. Savaştan önce Esed zamanında oraya yaptığım ziyarette oradaki kapalı çarşının aynen bizim kapalı çarşılar gibi hareketli bir yer olduğunu görmüştüm yani orada tarih var, ticaret var. Şu anda da hareket var. İnşallah bu hareket oraya bereketi getirecektir diye düşünüyorum."
"'TÜRK BEKLENENDİR' SÖZÜ, ÖYLESİNE KURULMUŞ BİR CÜMLE DEĞİLDİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amerika'nın seçilmiş Başkanı Donald Trump geçtiğimiz günlerde Suriye ve Türkiye ve sizinle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Sizinle ilgili övgü dolu sözleri var. Bu söyledikleriyle ilgili ne diyeceksiniz? Suriye ile ilgili de 'Suriye'de olacakların anahtarı Türkiye'dir.' diyor. 'Suriye'de ilerleyen güçlerin arkasında Türkiye var.' diyor. 'Ve ben bundan rahatsız değilim.' diyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?" sorusu üzerine, "Sayın Trump'ın sözleri, kendisinin ve önümüzdeki aylarda oluşturacağı yönetiminin Türkiye'ye bakışını özetliyor." dedi.
Muhalefet partileri dışında herkesin, Türkiye'nin güç ve etkinliğinin farkında olduğunu dile getiren Erdoğan, "Aslında onlar da bazı şeylerin farkındalar ancak gerçekleri konuşmaya dilleri alışkın olmadığı için çarpıtıyorlar." diye konuştu.
"Türkiye'nin diplomaside artan gücünü uluslararası düşünce kuruluşlarından medyaya varıncaya kadar herkes yazıp çiziyor. Biz de gücümüzün ve etkinliğimizin farkındayız. Bu gücün kaynağı olan milletimize yaraşır biçimde hizmet etmenin derdindeyiz." değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Geçenlerde de söylediğim gibi Türkiye, Türkiye'den büyüktür. Bizim topraklarımızı korumak, ülkemizi kalkındırmak, köklerimize tutunarak ileriye adımlar atmak gibi bir gayemiz var. Bunun yanında dostlarımızın, kardeşlerimizin yanında durma sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyoruz. Şam'da büyükelçiliğimizi yeniden faaliyete geçirdik, orada adımızı gören Suriyeli kardeşlerimizin hissiyatlarına bir bakın. 'Türk beklenendir', sözü öylesine kurulmuş bir cümle değildir. Türkiye'nin gönül sınırları, fiziki sınırlarının çok ötesindedir. Gittiğimiz her ülkede, ayak bastığımız her coğrafyada bunu gördük. Sayın Trump da aslında bir durum tespiti yaparak ülkemizin gücü ve etkinliğinin altını çiziyor. Doğru söze ne denir? Tespitler yerinde. Aramızda herhangi bir sıkıntı gerçekten yok. Şu an itibarıyla kendisi seçildiği andan itibaren görüşmelerimizi yaptık. Sayın Trump, pragmatik bir siyasetçi. Kendi ülkesine ve müttefiklerine maliyet üreten politikaları değiştirme vizyonuna sahip. Devir-tesliminden sonra yine herhalde biz de ilk tebriğimizi yapar, gündemimizde bulunan konuları samimiyetle ele almaya başlarız."
Kaynak: Anadolu Ajansı