Adnan Akfırat: "Ölüm fetvası veren Terörist Abdulkadir Yapçan derhal yargılanmalı!"
Terör örgütü Türkistan İslam Partisi Genel Başkan Yardımcısı olma suçuyla yargılanan Abdulkadir Yapcan, sosyal medya üzerinden bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını öldürmek için hedef göstermişti. Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneği Başkanı Adnan Akfırat o ifadelere tepki gösterdi.
Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneği Genel Başkanı Adnan Akfırat, Türkiye Cumhuriyeti tarafından “terör örgütü” olarak kabul edilen “Türkistan İslami Partisi Genel Başkan Yardımcısı olma suçuyla yargılanan Abdulkadir Yapcan’ın, WhatsApp ve Facebook üzerinden görüşlerinden dolayı bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını öldürmek için hedef gösterip, öldürmekle tehdit etmesini ve ölüm çağrısı yapmasını eleştiren bir basın açıklaması yaptı.
Adnan Akfırat'ın açıklaması şu şekilde:
Anayasamıza göre Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Bir demokraside, görüşlerinden dolayı bir kimsenin öldürülmesi kabul edilemez. Bu ağır bir suçtur. Bir hukuk devletinde bu suçu işleyen kişi mutlaka adli takibata tabi tutulur.
Oysa, terörist Türkistan İslamî Partisi’nin Başkan Yardımcısı Abdulkadir Yapçan, “Bağımsız Doğu Türkistan Devleti Kurulamaz” diye kitap yazdığı gerekçesiyle Uygur kökenli Türk vatandaşı Ahmetcan İsmail’in öldürülmesi için video yayınladı. Abdulkadir Yapçan, müritleri aracılığıyla WhatsApp ve Facebook’ta yaydığı konuşma videosunda, Ahmetcan İsmail’in fotoğrafını ve cep telefon numarasını yayınlayıp, “Doğu Türkistan bağımsızlık davasına gönül vermiş biri, Uygur davasına gönül vermiş bir er çıkıp bu haine en ağır cezayı vermesi lazım. Buna dünyada yaşama imkanı vermemek lazım” dedi.
Sosyal medya aracılığıyla yayılan suç, Aydınlık tarafından günyüzüne çıkarıldı. 13 Mart 2023 günü Aydınlık, birinci sayfasından “Uygur ayrılıkçısı Yapçan’dan talimat: Ahmetcan İsmail'i öldürün” başlıklı bir haber yayınladı. Aydınlık muhabiri Mustafa Altınkaya, öldürülme tehditi alan yazar-müzisyen Ahmetcan İsmail ile de konuşup, hakkındaki öldürme talimatı ile ilgili değerlendirmesini almıştı.
ADALET BAKANLIĞI’NI GÖREVE DAVET EDİYORUZ
Bu haberin yayınlanmasının üzerinden bir ay geçti. Terör Suçları ile Mücadeleden Sorumlu Cumhuriyeti Savcılığı’nın Aydınlık’ın haberini ihbar kabul edip Abdulkadir Yapçan hakkında soruşturma açması gerekirdi. “Şiddeti araç olarak gören bir örgütsel irtibat içinde ve lider konumundaki bir elebaşının, açık bir ağır suç emri başkaca bir delile gerek duyulmaksızın ortadadır. Türk Ceza Kanunu’nun 214/1 maddesi bu suçun cezasını şöyle tanımlıyor: “(1) Suç işlemek için alenen tahrikte bulunan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Eğer Ahmetcan İsmail öldürülür, ölüm emri yerine getirilirse, Abdulkadir Yapçan, TCK 38. Maddeye göre “azmettirici” olarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılır.
Ayrıca, Türk Ceza Kanunu ölümle tehdit suçunu da TCK 106. Maddede tanımlamış ve ceza miktarlarını saptamıştır. TCK 106’nın 2. Maddesi d bendine göre, Abdulkadir Yapçan’ın suçu iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Yapçan, terörist Türkistan İslami Partisi’ne dayanarak Ahmetcan İsmail’i ölümle tehdit etmiştir.
ÖLÜM FETVASI VERİLMESİ AĞIR SUÇTUR
Daha vahimi, Abdulkadir Yapçan, örgüt üyelerine öldürme emri vermiştir! Bu suç cezasız kalamaz!
Kamu makamlarının sorumluluğu ağırdır. Kitap yazdığı için bir kişinin ölümle tehdit edilmesi mutlaka cezalandırılmalıdır. Burada açık bir suç işleme kışkırtması vardır. Suça tahrik eden kişi cezalandırılmazsa, suça izin verilmiş olur. Türkiye’de göçmen statüsünde bulunan bir kişinin Türkiye’nin hukukunu çiğnemesine izin verilemez.
Adalet Bakanlığımızı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızı göreve davet ediyoruz. Abdulkadir Yapçan’ın cezalandırılması, demokrasinin gereğidir. Büyük Atatürk’ün “Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz.” Çağrısı Abdulkadir Yapçan gibi, kendini ulema sanıp, ölüm fetvaları vermesine imkan sağlanamaz.
TÜRKİYE ABD’NİN ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR
ABD, Türkiye’nin NATO’ya girmesinden önce daha 1947 yılından itibaren memlekitimize “arka bahçe” muamelesi yapmaktadır. 1952’den beri ise NATO ve ABD ile yapılan “ikili Anlaşmalar” vasıtasıyla ABD’nin sınırları içinde yasak olan eylemler, Türkiye’de Gladyo eliyle rahatlıkla işlenmekteydi.
Son 70 yılda, dünyanın her tarafındaki CIA bağlantılı terör örgütlerinin yöneticileri başka isimler altında Türkiye’ye getirilip, yerleştirildi. Türkiye, komşu ülkelerine karşı terör fideliği haline getirildi. Mısır, Irak ve Suriye’yi yıkmak isteyen “Müslüman Kardeşler”, İran’ı yıkmak isteyen “Halkın Mücahitleri”, Rusya’yı parçalamak isteyen “Çeçen terör örgütleri”, Yugoslavya’yı parçalamak isteyen Boşnak ve Arnavut terör örgütleri, ve Çin’i parçalamak isteyen “Doğu Türkistan” ayrılıkçı ismini kullanan örgütler, ABD sayesinde Türkiye’yi üs olarak kullandı.
Türk devletinin içine NATO vasıtasıyla yerleştirilen Gladyo, bu tür terör örgütlerini koruması altına aldı. Türkiye’nin kanunları bu kişi ve örgütlere karşı maalesef işletilmedi. Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından resmi olarak “terör örgütü” olarak kabul ve ilan edilmesine rağmen Gladyo koruması nedeniyle, bu örgütler yaptırım dışı tutuldu ve bu örgütlere mensup kişiler şımartıldı.
Türkistan İslami Partisi Başkan Yardımcısı Abdulkadir Yapçan’ın açık bir suç olan öldürme emrini vermesinin nedeni de nasıl olsa bir yaptırım uygulanmayacağı rahatlığıdır.
Türkiye, 15-16 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde Gladyo’nun Türkiye düşmanı yüzünü gördü ve onu ezdi. 2003 yılından beri Türkiye’de her türlü yıkıcı faaliyeti serbestçe gösteren Abdülkadir Yapçan gibi teröristler de, 2016’dan sonra yasal takibe uğradı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ABD destekli ayrılıkçı teröristlere, Türkiye’nin hukukuna saygı göstermeyi öğretmesi şarttır. Abdulkadir Yapçan’ın videolar çekerek ölüm çağrısı yapma fütursuzluğu, bu yaptırımın gecikmeden uygulanmasının zorunlu olduğunu gösteriyor. Türkiye’de Türk Kanunlarının geçerli olduğunu ve ABD korumasının onları kurtaramayacağını öğreneceklerdir.
Suç işlemeye tahrik, terör örgütüne dayanarak ölüm tehdidinde bulunma, hakaret etme, küfretme suçları mutlaka yargılanarak, cezalandırılmalıdır.
Kamu makamlarını göreve davet ediyoruz.
Saygılarımızla.
Adnan Akfırat
Genel Başkan