Prens adaları gezi rehberi: İstanbul’un en güzel 5 adası
İstanbul tarihi güzelliklerinin yanında, doğal güzellikleriyle de ön plana çıkıyor. Havası manzarası ve her mevsim ayrı güzel olan, İstanbul'un en güzel 5 adası...
PRENS ADALARI NEREDE?
Prens Adaları nerede? İstanbul’un Anadolu Yakası’nın güney kıyıları açıklarında bulunmaktadır. Marmara Denizi’nin kuzeydoğu kesimine doğru uzanan takım adalardır.
PRENS ADALARINA NASIL GİDİLİR?
Adalar aşkı yıllar önce başlamıştır. Bu sebeple Prens Adaları’na ulaşım ağı da epey gelişmiştir. 1846 yılından bu yana vapur seferleri düzenlenmektedir. Bunun yanı sıra biraz pahalı olsa da ulaşım için deniz taksileri de tercih edebilirsiniz.
İSTANBUL’UN EN GÜZEL 5 ADASI
Çoğunlukla İstanbul’da yaşayanların şehrin kalabalığından ve trafiğinden uzaklaşmak için tercih ettiği kaçamak rotalardan biri. Vapurla ulaşabileceğiniz birbirinden güzel dört ada sizleri bekliyor. Batı kaynaklarında Prens Adaları olarak bilinen adalar, 2000 yıllık bir tarihi geçmişe sahip. İstanbul kuşatması sırasında Gelibolulu balıkçı reisi Baltaoğlu Süleyman Bey tarafından 17 Nisan 1453 yılında fethedilen Adalar, yıllar geçmesine rağmen eski doğallığını koruyabilmiş. İşte İstanbul’un en güzel 5 adası.
BÜYÜKADA
İstanbul’un en güzel 5 adası listemizde ilk sırada Büyükada var. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinin ardından sonra, Adalar içerisindeki yerleşim yerleri tek tek boşaltılmış. Fakat 1839 Tanzimat Fermanı ile burası yerleşim yeri olarak kullanılmaya tekrar başlıyor. Adeta bir kültür mozaiğini andıran adalara yıllar içerisinde farklı mezheplerden pek çok aile taşınıyor. Nitekim hala Rumlar, Ermeniler ve Türkler el ele kardeş gibi yaşamaktadırlar. Prens Adalarının en büyüğü ve en çok ziyaret edileni olarak bilinen Büyükada’dan bahsedelim. Namı diğer “Prinkipo” olan Büyükada’nın nüfusu oranı diğer adalara göre daha kalabalıktır. Ayrıca doğayla baş başa kalmak için Büyükada’dan daha iyi bir seçenek düşünülemez.
Aya Yorgi gezisi düzenleyebilirsiniz. Ya da lunapark adı verilen meydandan tepeye doğru tırmanarak İstanbul’u kuşbakışı seyredebilirsiniz. Nizam ve Maden olarak ikiye ayrılan Büyükada’da Maden kısmında sayısız köşk bulunmaktadır. Nizam kısmında ise yemek yemek için ideal restoranlar bulabilirsiniz. Özellikle Atatürk’ün Büyükada ziyaretleri sırasında uğradığı Büyükada Anadolu Kulübü, hem tarihi anlamı hem de deniz manzarası için tercih edebilirsiniz. Bunun yanı sıra sahildeki balıkçıları da değerlendirebilirsiniz. Deniz manzaralı Prinkipo ise en iyi restoranlardan biri diyebiliriz. Büyükada’da çipuradan, levreğe; lüferden, tekire taze balıkları tadabilirsiniz.
HEYBELİADA
Halki olarak da bilinen Heybeliada, bakir güzelliği ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Doğal bitki örtüsü bakımından da Marmara’nın en zengin bölgesi diyebiliriz. Heybeliada tarihi geçmişi ön plana çıkan bir ada. Nitekim buradaki en önemli yapı da Ruhban Okulu’dur. Bunun yanı sıra Türkiye’nin ilk pandemi hastanesi olarak da bilinmektedir. Çam ağaçlarıyla dolu buram buram huzur kokan Heybeliada, uzun yıllar tüberküloz hastalığının tedavisi için de kullanılmıştır. Plajları ile de oldukça popüler bir bölge. Özellikle Çam Limanı Koyu’nda yemyeşil çam ormanlarıyla kaplı çevrili sakin bir yer.
Bunun yanı sıra tabiat parkı içerisinde bulunan Değirmenburnu Plajı’nı da değerlendirebilirsiniz. 1773 yılında kurulmuş Deniz Harp Okulu, Heybeliada gezisinde görmeniz gereken tarihi yerler içerisinde bulunuyor. Bu bina değerli geçmişi ile pek çok öğrenci yetiştirmiş askeri bir lisedir. Akşam yemeği için alternatif arayanlara tavsiyelerimiz var. Heybeliada’daki deniz manzaralı masaları ile Barbayani Restoranı sizleri bekliyor. Geniş meze seçenekleri, birbirinden lezzetli balıklar; meşhur iskorpit kavurma, fesleğen soslu levrek mutlaka tatmanız gerekenler arasındadır. Gün içerisinde atıştırmalıklar için Meltem Pastanesi’nin çeşitli pastalarını deneyimleyebilirsiniz.
BURGAZADA
İstanbul’un en güzel 5 adası arası içerisindeki bir diğer adres Burgazada. Burgazada’nın tarihteki diğer ismi “Antigoni” olarak bilinmektedir. Hatta Burgazada’ya ilk çağlarda “Panormos” da denilirmiş. Rumlar tarafından yapılan bu adlandırma Yunanca “kule” anlamına gelen Pyrgos kelimesinden dönüşmüştür. Burgazada denize girmek isteyenler için ise sınırsız plaj seçeneği sunuyor. Marta Koyu’nda ve Kalpazankaya’da denize girmenizi tavsiye ediyoruz. Hatta Marta Koyu’nun tarihte yerini almış dramatik hikayesini de bölge halkından mutlaka dinlemelisiniz. Ünlü edebiyatçımız Sait Faik Abasıyanık’ın 1939 yılından ölümüne dek yaşadığı Çayır Sokak’taki köşkü de günümüzde müze olarak ziyarete edilebilir.
Burgazada’nın sahil genişliği Büyükada ve Heybeliada’ya oranla çok daha küçük diyebiliriz. Birbirinden eğlenceli restoranlar, deniz manzaralı lezzetli akşam yemekleri için hoşsohbet işletmeciler sizleri ağırlamaktan büyük keyif alıyor. Adanın unlu mamülleri de oldukça revaçta. Özellikle iskelenin karşısında bulunan pastanede pudra şekerli börekleri denemenizi tavsiye ediyoruz. Bunun yanı sıra kahvaltılar için de Burgazada sizlere unutulmaz bir atmosfer sunuyor.
SEDEF ADASI
Prens Adalarının en küçüğü Sedef Adası’na aşık olacağınıza eminiz. Hatta bu ada o kadar küçük ki bisiklet kiralamak ve fayton gezintileri de yapılmamaktadır. Adanın büyük bir kısmına giriş izni olmadığını hatırlatmak isteriz. Özel mülkiyetin ağırlıklı olduğu bu alanlara giriş yasaktır. Sedef Adası’nda toplam 3 adet işletme bulunmaktadır. Sedef Adası’nda cuma günleri eğlenceli anların yaşandığı, müzikli restoranda akşam yemeği yiyebilirsiniz. Ya da dilerseniz gündüzleri şezlong kiralayarak güneşlenebilir; Marmara’nın keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz. Sessiz, sakin huzurlu bir yürüyüş için Sedef Adası birebir. Aynı zamanda fotoğrafçılık için de değerlendirebileceğiniz deniz manzaraları, gün batımı kareleri yakalayabilirsiniz.
YASSIADA
İstanbul’un en güzel 5 ada listemizde Yassıada olarak bilinen Demokrasi ve Özgürlükler Adası da bulunuyor. 2013 yılında köklü bir değişim süreci ile Yassıada restorasyonuna başlanmıştı. Amaç İstanbul’a gelen turistleri adaya çekerek turizmi canlandırmak. 27 Mayıs 1960 tarihinde meydana gelen darbe sonucunda burada gerçekleşen yargılamalarla zedelenen demokrasiye vurgu sebebiyle adanın ismi Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak değiştirilmiştir. O dönemlerden kalan Deniz Kuvvetleri yatakhanesi, şimdi müze haline dönüştürülmüştür. Müzenin giriş katında Menderes’in çocukluğu ve gençliği tasvir edilmektedir. Aynı zamanda Yassıada’daki bir diğer müzede ise teknolojiden yararlanılarak Osmanlı Dönemi ve Erken Cumhuriyet Dönemi’nden günümüze kadar olan süreçte demokratik mücadele kareleri, zaman çizelgesi olarak ziyaretçilere aktarılmaktadır. Ülkemizin demokratik süreçlerini yakından gözlemlemek isteyenler için sıradışı bir ada gezisi olacağını düşünüyoruz.
Kaynak: https://yolcu360.com/blog/prens-adalari-gezilecek-yerler-adalar-gezi-rehberi/