Kredi borcu olanlar dikkat! Yakın takibe alınmış olabilirsiniz
Kredi kartı borcu olanlar bu haberi okumadan geçmeyin! Yakın takip sistemine dair bilgiler haberimizde.
Bankacılık sektöründe krediler başlıca üç grupta değerlendiriliyor. İlk iki grup canlı krediler olarak tanımlanıyor. Birinci grup standart nitelikli krediler, bunlar ödemeleri süresinde yapılan veya 30 günden fazla gecikmeyen, gelecekte de geri ödeme sorunları beklenmeyen, teminatlara başvurulmaksızın tamamen tahsil edilebilecek nitelikte olan krediler olarak sınıflandırılıyor.
İkinci grup ise yakın izlemedeki krediler olarak adlandırılıyor. Bu krediler makroekonomik şartlardaki veya borçlunun faaliyet gösterdiği sektörlerdeki veya bunlardan bağımsız olarak borçluya ilişkin olumsuz gelişmeler nedeniyle borçlusunun ödeme gücünde veya nakit akımında olumsuz gelişmeler gözlenen ya da bunun gerçekleşeceği tahmin edilen krediler diye belirtiliyor.
Bu gruptaki kredilerin ödemeleri 30-90 gün arası geciken kredileri kapsıyor.
Son üçüncü grup ise takibe düşen krediler olarak biliniyor. Bu gruptaki krediler teminatların net gerçekleşebilir değerinin veya borçlunun özkaynaklarının borcun vadesinde ödenmesini karşılamada yetersiz bulunması nedeniyle teminata başvurulmaksızın tamamının tahsil imkanı sınırlı olan ve gözlenen sorunların düzeltilmemesi durumunda zarara yol açması muhtemel olan krediler olarak sınıflandırılıyor.
Ve bankacılık sektörü bu tarz kredileri tahsili gecikmiş alacak olarak sınıfl andırıp dönem dönem de varlık yönetim şirketlerine satışını gerçekleştiriyor. Yeni yılla birlikte ise bankacılık sektörünün tahsili gecikmiş alacak satışı hızlandı, bu yılın tamamında sektörün varlık yönetim şirketlerine devretmesi beklenen miktarın 13 milyar lirayı aşması tahmin ediliyor.
Bankacılık sektörü akademisyeni BDDK verilerinden ayrılan karşılık miktarının yakın izlemedeki kredilerin hareketinin çok hızlı olmadığını ancak bir trend değişikliğinden bahsedilebileceğini söyledi.
Akademisyen yakın izlemedeki krediler için ayrılan karşılıktaki hareket için iki olasılıktan bahsedilebileceğini belirterek ya bu kredilerin tahsil edilerek birinci aşamaya çıktığını ya da yeni eklenen yakın izleme kredilere karşılık eskilerin tahsili gecikmiş alacak şekline dönüşmüş olabileceğini vurguladı. Bu nedenle de yakın izlemedeki kredilerde hızlı bir artış yaşanmamış olabileceğini söyleyen akademisyen son iki ayın verilerinin ise daha yakından izlenmesi gerektiğine işaret etti.