Ev sahibi ve kiracılar dikkat! Sınır kalkıyor mu?
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı özel bir televizyon programında gündeme dair konuştu. Şimşek, 'Kirada yüzde 25 zam sınırı kaldırılacak mı?' sorusuna yanıt verdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, orta vadeli programın çalıştığının göstergesini madde madde açıkladı. "Risk primimizin düşmesi de programın çalıştığının göstergelerinden biri" diyen Şimşek, yerel seçimlerden sonra Türkiye'ye fon akışında da ciddi bir artış olduğunu aktardı.
'DENGESİZLİK GİDERİLİYOR'
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
- Program gerçekten çalışıyor. Ekonomide yeniden dengelenme sürecine girdik. İç talebin aşırı artışı nedeniyle bir takım makroekonomik dengesizlikler ortaya çıkmıştı, iç talepte bir yumuşama var. Net ihracatın etkisi ekonomide olumluya dönmeye başladı. Büyümede kompozisyon değişiyor. Büyümede dengelenme var. Bu da ortaya çıkan dengesizlikleri gideriyor.
'İYİLEŞME VAR'
"En önemli dengesizliklerden bir tanesi cari açık. Geçen sene mayıs ayında 57 milyar dolar civarındaydı. Bu sene mayıs ayı itibarıyla 30 milyar doların altına inmiş olacak. Çok ciddi bir iyileşme var. Türkiye’nin dış açığında yarı yarıya düşüş var.
Türkiye’nin risk primi geçen sene mayıs ayında 700 baz puanın üzerindeydi. Bugün 270’in altına düştü. Bu dönemde gelişmekte olan ülkelere göre muazzam bir performans göstermişiz. Sadece risk primimiz düşmemiş bize benzer ülkelere oranla çok daha hızlı düşmüş. 1.5 ayda o kadar ciddi bir fon akışı, TL lehine portföy değişikliği var ki, Merkez Bankası’nın swap hariç rezerv pozisyon neredeyse 49 milyar dolarlık bir iyileşme gösterdi. Belirsizlikler azaldıkça Türkiye’ye rağbet artıyor."
ENFLASYON NEDEN DÜŞMÜYOR?
- Öncelikle geçen sene başlangıç noktası bir dezenflasyon programı için elverişli değildi. Şubatta deprem oluyor enkazın temizlenmesi yazı buluyor. İnşaat malzemeleri fiyatları, işçilik gibi konular geçen sene yaz aylarında muazzam bir artışa geçtik. Bu sene baz etkisi nedeniyle öyle bir şey öngörmüyoruz.
- Geçen sene büyük bir bütçe açığı ile karşı karşıyaydık. Tedbir almasaydık o kadar büyüktü ki bankacılık sektörünün bunu içeriden finanse etmesinde zorlanabilirdik. Reel sektöre kaynak akışı durmasın, bütün kaynaklar Hazine’ye verilmesin noktasına gelmeyelim diye geçen sene tedbir aldık. KDV’yi artırdık, akaryakıtta ÖTV’yi artırdık. Neden? Deprem yaralarını sarmak için. Bunlar bu sene yapılmayacak. Gelir politikaları geçen sene daha gevşekti bu sene daha destekleyici hale gelecek. Kur 2021’de 18’e kadar çıkıyor. 2023’ün ilk çeyreğinin sonuna kadar aynı yerde kalıyor. O dönemde ciddi enflasyon var. Kuru serbest bırakınca kur üzerinden de enflasyonist baskı oluştu.
- Deprem, kur etkisi, vergi etkisi, beklenti kanalı üzerinden bütün bunları düşündüğümüz zaman son 1 yılda enflasyon ciddi bir şekilde yükselişe geçti. Bu sene o faktörlerin hiçbirisi yok. Biz piyasadan döviz almasak lira belki 20’li rakamlara kadar, 30’un altına düşerdi. Son 1.5 ay içerisinde Merkez Banka’mız döviz biriktirmeseydi. Büyük ihtimalle liranın bırakın değer kaybetmesini nominal değer kazanacaktır."
BU YIL VERGİ ARTIŞI OLACAK MI?
- Biz bir takım istisna ve muafiyetler hariç KDV’de artış öngörmüyoruz dedik. Bu sene geçen sene gibi vergi artışı olmayacak. 12 aylık enflasyon beklentisi 33 civarına indi. 24 aylıkta yüzde 22 civarına indi. Enflasyon beklentilerinde eskisi kadar kötüleşme yok, iyileşme var.
KİRADA YÜZDE 25 ZAM UYGULAMASI KALKACAK MI?
- Devam etmesi için ben bir sebep görmüyorum. Etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Devam etmesi yönünde yapılan bir çalışma yok. Zaten bir süreliğine o düzenleme yapılmıştı. Çok büyük ihtimalle devam etmez diye düşünüyorum. Piyasada fiyatlara müdahale edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Bizim müdahaleler şu çerçevede olacak: Piyasaya biz yol haritası vereceğiz. 3 yıllık enflasyon hedefi veriyoruz, 3 yıllık maliye politikası patikası veriyoruz bu piyasayı yönlendirme açısından önemli.
Biz bu çerçevede her şeyi tabi ki piyasaya bırakamayız, ürünlerin fiyatlamalarına doğrudan doğruya müdahale ile bir yere varamayız. Biz oturacağız, büyümenin kompozisyonunu dengeleyeceğiz, üretimi artıracak politikalar devreye sokacağız.