Dolar kaç TL olacak? İslam Memiş'ten çarpıcı tahmin
Özellikle altın yorumları ile dikkat çeken Ekonomist İslam Memiş, Ulusal Kanal ekranlarında ekonomi gündemini yorumladı. Memiş, dolar ve petrol fiyatlarına dair açıklamalarda bulundu.
Serkan Aksarı'nın sunduğu Ulusal Kanal ekranlarında yayınlanan Günlük programınd, altın yorumlarıyla dikkat çeken ekonomist İslam Memiş, ekonomi gündemine dair açıklamalarda bulundu. Memiş, ekonomide 3 yıllık yol haritasını şu sözlerle değerlendirdi:
- Bu ülkenin bir vatandaşı olarak kendi ekonomimizin bir an önce toparlanmasını ve bir an önce normal günlere gelmemizi temenni ediyorum. Ancak erken seçim kararından sonra bir seçim maliyetimiz var. Beraberinde büyük bir deprem felaketi yaşandı. Yanlış uygulama ekonomik politikalardan dolayı da ciddi anlamda tahribata uğrayan bir ekonomimiz var. Merkez Bankası, Hazine Maliye Bakanlığı, EDDK aynı çatı altında toplandı. Merkez Bankası'nın almış olduğu faiz kararları olsun, PDDK'nın vermiş olduğu kararlar olsun, Hazine Maliye Bakanlığı'ndan tavizsiz bir şekilde bu süreci devam ettiriyor olması benim için bir şüphe uyandırmıyor. Yani gayet kararlı bir şekilde yoluna devam ediyorlar. Ancak rakamsal değerlere baktığımız zaman şahsen bu kadar iyimser değilim. Özellikle mali disiplin konusunda, araç bağımsızlığı konusunda, yapısal dönüşüm noktasında birçok hamlede iyisar açıklamalar var. Tabii ki enseyi karartmamak lazım. Tabii ki bir an önce toparlanmak için bu kadar yüksek faiz artırımları yapılıyor.
"BÜYÜK ZAMLAR GELMEYE DEVAM EDİYOR"
Ekonomist İslam Memiş, halkın sırtına yüklenen zamları değerlendirdi:
- Büyük zamlar gelmeye devam ediyor. İç denge toparlanmaya geçti, nakit akışı durduruldu. Bunlara rağmen tabii ki mutlaka bir iyimserlik olacak ama hemen üç yıl içerisinde hızlı bir şekilde toparlanacak veya normale dönecek bir süreç şahsen olmadığını ben düşünüyorum. Özellikle içsel problemlerden dolayı bizim zorlu bir süreçten geçiyoruz ama dışsal riskler hala kalmaya devam ediyor. Yani dışarıdaki risklere karşı kırılganlığımız halen devam ediyor. Mesela petrol fiyatları şu anda doksan dolar seviyesinde ve petrol fiyatlarının yükselmesi bizi olumsuz yönde etkileyecek. Dolar endeksi yüz beş seviyesinde. Doların uluslararası değer artışları bizi olumsuz yönde etkileyecek. Beklentilere baktığımız zaman 2024 yılında kişi başı gelir 12. 875 dolar. 2025 için 13. 71 dolar. 2026 yılı için 14855 dolar olarak beklenti dahilinde. Ama bunun yanında bunun yanında dola/ TL kuru ne bekliyor? mesela sistem iki bin yirmi dört yılı için otuz altı seksen, iki bin yirmi beş yılı için kırk üç doksan iki bin yirmi altı yılı içinde kırk yedi seksen lira seviyesi bekleniyor. Yani yön yukarı. Ama benim kişisel öngörümde Daha üst seviyelerde. Mesela iki bin yirmi dört yılında kırk dört kırk beş lira seviyesinde bir kur karşımızda olabilir. yine iki bin yirmi beş yılında elli lira seviyesinin üzerinde bir dolar TL kuru karşımızda olabilir.
DOLAR KAÇ TL OLACAK?
Ekonomist İslam Memiş dolar kuruna dair tahminlerde bulundu:
- Bu yılın sonuna ve önümüzdeki üç aylık sürece baktığımız zaman bu beklentiler, bu verilerde dolar TL kurunda yirmi dokuz doksan lira seviyesinde bir sınırda kapatacağımızı işaret ediyor. İki bin yirmi dört yılının ilk ayında yani iki bin yirmi dört yılının ocak ayında da otuz lira seviyesinin üzerinde bir kur karşımızda olabilir. Ama enflasyona baktığımız zaman tamam kur yukarı yönlü revize ediliyor ama enflasyon iki bin yirmi dört yılında yüzde otuz üç bekleniyor ama yıllık kapanışlı da iki yüzde altmış beş yani yüzde altmış beşten yüzde otuz üçe nasıl gerilenecek? Burada ciddi bir muamma var. Ciddi bir belirsizlik var ve ben kişisel olarak yüzde otuz üçlük bir enflasyon şahsen beklemiyorum ki Türkiye malum son yıllarda ve son aylarda özellikle iklim değişikliğinden dolayı bir yandan kuraklık, bir yandan sel felaketleri bunlar da iklim değişikliği enflasyonu, gıda enflasyonu olumsuz yönde etkileyen faktörler ve enflasyonist ortamda fırsatçılık da var. Yani otomotiv sektörünü gördük, emlak sektörünü gördük. Çarşı pazarı gördük. Işte kuru bahane ediyorlardı. Şimdi kur düştüğü zaman da fiyatlar geri gelmiyor. faiz artıyor ve önden yüklemeli bir faiz artırımı. En son yedi yüz elli baz puanlık bir faiz artırımı oldu.
"FAİZ ARTIRIMI DOLARI NASIL ETKİLEYECEK?"
Ekonomist İslam Memiş faiz artırımını şu şekilde yorumladı:
- Faizler yüzde yirmi beşe yükseldi ama buna rağmen dolar kuru güçlü duruşunu korumaya devam ediyor. Çünkü neden? Dolar endeksli yani dolar uluslararası piyasalarda değer artışından devam ediyor. Bu dışsal etkenlere rağmen yine kur gerilemiyorsa içeride farklı tarafı desteklemeniz gerekiyor. Nereyi mesela? Kur korumalı mevduat sistemi var. faiz var. Efendime söyleyeyim borsa var. Herkes bu tarafta. Şimdi kur kuru kurum alanı Ülke ekonomisine bir maliyeti var. Faizin bir maliyeti var. E borsada destekleniyor. altı milyondan fazla yatırımcı var. ve bu tarafta özellikle şirketlerin tekrar borsaya girişleri her geçen gün hızlanmaya devam ediyor. O yüzden evet mutlaka bu kadar sancılı sürecin bu kadar zahmetli bir sabrın sonunda mutlaka bir iyimserlik olacaktır. Ama rakamsal değerde bu kadar ben eğimse de şahsen beklemediğini söyleyebilirim. Yani enflasyon tarafında yüzde otuz üçlük bir beklenti. Benim ajandamda yok. Kur tarafında yıllık ortalamada otuz altı seksen lira seviyesi var ama benim beklentim kırk elli veya kırk, kırk beş lira aralığında bir kur karşımızda olabilir iki bin yirmi dört yılında. Bu ne demek oluyor beraberinde? Şimdi dolar kurunun yükselişi zaten enflasyonu destekliyor. şimdi bu kadar yüksek maliyetler var ama bizim malum şubat ayında on bir ilimizde yaşanan deprem felaketinden sonra on bir ilimizde ciddi bir tahribat var ve bunların, tekrar inşası gerekiyor. Bu ekonomilerin normalleşmesi gerekiyor. Sanayinin normalleşmesi gerekiyor. Tarımın normalleşmesi gerekiyor ki ülke ekonomisine ciddi katkı veren on bir ilden bahsediyoruz ve buralar normalleşmesi de hemen bir yılda iki yılda bir normalleşme süreci şahsen beklemiyorum. Umarım tabii ki devlet olarak, millet olarak bir an önce ferahlarız. Bir an önce önümüze bakarız. Bir an önce normalleşme sürecine gireriz ama matematik diyor ki rakamlar diyor ki üç yıldan daha fazla bir süreye ihtiyacınız var diyor. Evet. Şimdi sizi tabii bir taraftan bu açıklamaları yaparken diğer taraftan da benim aklım şuna takıldı Şimdi tek haneli enflasyonu hedefliyoruz. Açıklaması var biliyorsunuz. Bu da iki bin yirmi altı yılı için siz ilk duyduğunuzda yani bu açıklamayı duyduğunuzda yine aynı görüşe mi hakim oldunuz? Yani fazla bir iyimserlik mi söz konusu çok iyi bir sellik var. Yani ben enflasyon özellikle köşe yazılarımda röportajlarımda özellikle petrol fiyatlarının doksan dolar seviyesinden çıkmışken ki hedef doksan altı dolar mesela petrol fiyatlarında bütün yatırımcıda da şu örneği verdim. Bakın arkadaşlar gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyon tekrar geri geliyor. Dikkat edin. Uyarılarım var ve ben Avrupa'sı, Amerika'sı, bütün ülkelerde enflasyon bağıra bağıra geri geliyor. Ve bu ciddi bir sancılı süreç olacak. O yüzden İki bin yirmi dört yılında yüzde otuz üç, iki bin yirmi beş yılında yüzde on beş iki bin yirmi altı yılında yüzde sekiz buçuk civarında bir enflasyon rakamı şahsen beklemiyorum. Bu bugünkü koşulları konuşuyoruz. Ama dışsal problemler var, iklim değişikliği var ve çok problemler var. Yani gıda krizini konuşmuyoruz. su krizini konuşmuyoruz. Işte iki bin yirmi üç, iki bin yirmi altı yılları arasında bu krizler de dünyada çok konuşulacak. Ve dolayısıyla da enflasyonla mücadele görüldüğü kadar kolay olmayacak gibi duruyor.