Bakan Şimşek'ten asgari ücret açıklaması: "Asgari ücret bu sene artmış olacak"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, döviz rezervlerinin artık bir sorun teşkil etmediğini belirtti ve döviz hareketlerinin durulmayacağını çünkü Türkiye'deki enflasyonun hala yüksek olduğunu vurguladı. Asgari ücretin bu yıl reel olarak artacağını ifade etti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bloomberg HT-Habertürk canlı yayınında asgari ücret, vergi düzenlemesi, enflasyon ve Merkez Bankası rezervlerine ilişkin birçok konuda ekonomi gündemini değerlendirdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'nin FATF'ın gri listesinden çıkış kararının cuma günü oy birliğiyle alındığını ve tek bir ülkenin bile itirazda bulunmadığını söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, şunları söyledi:
- Kaynak girişi zaten çok güçlü, nasıl yönetiriz onunla uğraşıyoruz. Kaynak girişinin Mart sonundan bugüne net bazda Merkez Bankası'nın rezervlerine yansıyan boyutu neredeyse 78 milyar dolara ulaştı. Şu an itibarıyla rezerv yeterliliğinde IMF tanımına göre arzulanan seviyeye neredeyse vardık." dedi ve ekledi; "Yurt içi bankalarla olan swapları neredeyse 5 milyar dolara indirdik
Asgari ücret ile ilgili açıklama yapan Bakan Şimşek "Bu sene reel olarak asgari ücret artmış olacak. Gelişmekte olan ülkeler ile karşılaştırıldığında Türkiye'de asgari ücret düşük değil ama geçim sıkıntısı elbette var. Biz refahı artıracağız. Asgari ücret konusunun istismarı popülizm içeriyor. Çalışanımızı, emeklimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz. " dedi.
Gündemde olan yeni vergi paketine de değinen Şimşek "Üzerinde konuşulan paket bizim süzgecimizden geçmiş değildir. Bahşiş vergilendirilmesi hiç gündemimizde olmadı. Bizim tercihimiz vergilendirilmeyen alanlardan vergi almak, vatandaşımıza yeni bir vergi yükü getirmek değil." dedi.
Bakan Şimşek'in açıklamalarından satır başları;
Gri listeden çıkışımız bir ekip çalışması. Daha önce mevzuat çalışması yapılmıştı ama en önemlisi uygulamadaki etkinlikti. Gri listeye girmek kolay çıkmak zor. İçişleri ve Adalet Bakanlığımızın desteği olmasaydı bu listeden çıkamazdık. Haziran ayından bu yana bir araya geldiğim bütün hazine bakanlarıyla bu konuyu konuştuk.
Bizim finansal sistemimizin sağlıklı işlemesi ve itibarlı olması lazım. Listeden çıkmak büyük kazanım ama burada esas amaç Türkiye'nin güvenilebilir olduğunu ortaya koymaktı. Siyasi mülahazalar devreye girmesin diye FATF'ye bir mektup bile yazdık.
Son aylarda kaynak girişi güçlü oranda arttı. Şu an bu kaynak girişini nasıl yönetiriz onunla uğraşıyoruz. Sisteme çok döviz girince aşırı TL basıyorsunuz. Bu da likidite fazlası yaratıyor.
DÖVİZ REZERVLERİNDEKİ ENDİŞE BİTTİ
Rezerv yeterliliği bakımından neredeyse IMF kriterini yakaladık. Yurt içi bankalarla olan swapları neredeyse 5 milyar dolara indirdik. Vadesi gelmişken kapatıyoruz. Swap hariç net rezerv artı 12 milyar dolara yükseldi. Döviz rezervlerini endişe kaynağı olmaktan çıkardık.
Reel bazda lirada bir miktar değerleme oldu. Esas hedefimiz enflasyonu kalıcı şekilde düşürerek nominal kurlarda istikrar sağlamak. Gri liste kararından sonra Moody's'in bunun olumlu yönde yansıyacağı yönünde değerlendirmesi var.
'CARİ AÇIKTA BAŞARI SAĞLANDI'
Programın temelinde rasyonel politikalar ve yapısal reformlar var. Bu durum yatırımcı güvenini getiriyor. Bu durum reel kurda istikrarı getiriyor. O da beraberinde dezenflasyonu getiriyor. Programın özünde dengesizliklerin giderilmesi var. Türkiye'nin biriktirdiği dengesizliklerden bir tanesi dış açıktı. Geçen Mayıs ayında yıllık cari açık 57 milyar dolardı. Bu Mayıs ayında 26 milyar dolara muhtemelen inecek. Cari açık konusunda başarı sağlandı, bu başarıyı kalıcı hale getirmek lazım. Devletin aktif olarak işin içinde olduğu sanayi politikası ortaya koyacağız. Şu an rezerv birikimi şirketlerin ve vatandaşların portföy tercihleri ve dış kaynaktan geliyor.
EYT MALİYETİ NE KADAR?
İkinci dengesizlik bütçe açığıydı. Geçen sene seçimden önce muhalefetin popülist iteklemesiyle EYT geçti. Geçen sene EYT'nin yıllık maliyeti finansman maliyetiyle birlikte 724 milyar TL oldu. Bütçe dengelerinin iyileşmesinde oldukça mesafe kat ettik. Ama kat edeceğimiz yol var. Gelecek sene bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3'ün altına çekeceğiz.
'VERGİ AVANTAJI SONA ERİYOR'
Enflasyonun da cari açığın da ana kaynağı. Geçen sene Türkiye ikinci çeyrekte yüzde 4 büyüdü. Fakat bu büyüme denge itibarıyla sorun içeriyordu. Net ihracatın katkısı -10 puandı. Bu tür büyüme aşırı ısınma yarattı.
Bu sene net ihracatın etkisi pozitife geçti. Dış talep hala zayıf ancak biz ihracatı önceliklendirdik. İç talepte bir yumuşama oldu 10 puandan 4 puana geriledi. Kaliteli, dengeli bir büyüme var. Bu da aşırı ısınmanın önüne geçiyor.
KKM geçen sene zirvede 144 milyar dolara çıkmıştı şu anda 64 milyar dolara indi. 44 haftadır KKM’de kesintisiz düşüş var. Bu para politikasının çalışmasının etkinliğini azaltan bir faktördü. Biz bunu giderek sorun olmaktan çıkartıyoruz. Bugünden itibaren şirketlerin KKM’deki vergi avantajı sona eriyor. Yine bireyler açısından KKM’den kazanılan faiz gelirleri de vergiye tabi olacak. Dolayısıyla buradan çıkış hızlanacak.
'ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ HİSSEDİLECEK'
Vatandaşımız enflasyon düşüşünü hissetmeye başlayacak. Aslında hissediyor. Her sene ortalama 690 bin vatandaşımıza istihdam sağlamışız. Bu olmadan ekonomide refah olmaz. Mayıs ayında baktığınız zaman enflasyon yükseldi diyebilirsiniz Yüzde 75,5’luk bir enflasyon. Fakat o 12 aylık enflasyon. Piyasa 24 ay içerisinde enflasyon yüzde 20’ye düşecek diyor. Biz ise bu sene sonunda en kötü ihtimalle Merkez Bankası 38 olur ancak 42’ye kadar yolu var diyor. Önemli olan bu sene sonunda 40 civarına düşmesidir.
Bizim için hedefe en yakın nokta olan 42’nin altına düşmesidir. Yüzde 75’ten ciddi bir yavaşlama ifade ediyor. Aylık bazda yüzde 2’leri konuşacağız. O zaman alım gücünün, ücret artışlarının hissedileceği bir döneme gireceğiz.
O zaman alım gücü hızlı bir şekilde erimeyecek. Vatandaş istihdam boyutuyla hissetti. Alım gücüyle de hissedecek. Kurda istikrar da çok önemli. Kurda göreceli bir istikrar sağlanması da vatandaşa yansıyacak. Geçen sene enflasyonu yukarıya taşıyan olağanüstü faktörler var. Ağırlıklı olarak deprem üzerinden.
'ASGARİ ÜCRET DÜŞÜK DEĞİL'
Vatandaşımızı enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz. Asgari ücret AK Parti hükümetlerinde dolar bazında ciddi oranda arttı. Haziran 2024 itibariyle asgari ücret 524 dolar. Bu sene reel olarak asgari ücret artmış olacak. Asgari ücret yılbaşında yüzde 49 arttı. İlk 6 ayda enflasyon yüzde 20'lerde olacak. Yıl sonunda enflasyon piyasanın beklediği gibi olsa bile yüzde 42-43'lerde olacak. Gelişmekte olan ülkelerde en yüksek asgari ücret bizde. Türkiye'de asgari ücret düşük değildir.
'BAHŞİŞLERİN VERGİLENMESİ GÜNDEMDE DEĞİL'
Piyasada üzerinde tartışılan paket kapsam olarak bizim süzgecimizden geçmiş bir paket değil. Bahşişlerin vergilendirilmesi hiçbir zaman gündemimizde olmadı. Motokurye konusunda pakette yok. Gündemde değildi. Türkiye'de birçok kesim vergiden imtina ediyor, ciddi bir kayıtdışılık var. Biz verginin tabanını büyüterek sonuç alacağız. Bizim iki temel ilkemiz var. Vergide adaleti sağlamak ve uygulamada etkinliği sağlamak.
Türkiye'nin vergilerinin gelire oranı yüzde 21 bile değil. OECD'de en düşük vergi yüküne sahip ikinci ülkeyiz. Türkiye'de dolaylı vergilerin milli gelire oranı yüzde 9,1. AB'de bu oran yüzde 13,6. OECD ülkelerinde yüzde 10,5. Burada sorun doğrudan vergi gelirlerinin düşük olması. Esas oraya odaklanıyoruz.