Ukrayna’da barış girişimleri çerçevesinde Türkiye ve ABD

Son gelişmeler, Türkiye ve ABD arasında Ukrayna krizinin çözümü konusunda güçlenen bir uyum olduğunu gösteriyor. Ceren Ceviz yazdı...

Ukrayna’da barış girişimleri çerçevesinde Türkiye ve ABD

Ceren Ceviz

Son gelişmeler, Türkiye ve ABD arasında Ukrayna krizinin çözümü konusunda güçlenen bir uyum olduğunu gösteriyor. Reuters'a göre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, yaptıkları telefon görüşmesinde barışçıl bir çözüme ulaşma konusunda ortak bir duruş konusunda anlaştılar. Erdoğan, Trump'ın Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmayı sona erdirmek için "kararlı ve doğrudan girişimlerini" onayladığını ifade ederek, Türkiye'nin "adil ve kalıcı bir barış" peşinde koşma taahhüdünü teyit etti. Bu yaklaşım, birkaç temel faktör tarafından yönlendirilen Türkiye için hem mantıklı hem de avantajlıdır.

Öncelikle, devam eden silahlı çatışma Türkiye'nin enerji güvenliği için bazı zorluklar ortaya çıkarmıştır. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan eylemler, örneğin, Türk Akımı gaz boru hattı gibi Türkiye için önemli olan altyapının hedef alınması, Türkiye'nin bölgede istikrarı savunması gerekliliğini vurgulamaktadır.

Ayrıca, Türkiye'nin küresel konumunu güçlendirme azmi bu girişimin lehine güçlü bir argüman oluşturuyor. Türkiye'nin bir enerji merkezi olması kavramı, Suriye'deki son gelişmeler ve diğer jeopolitik kazanımlarıyla birleştiğinde, önemli bir küresel güç olarak ortaya çıkma özlemlerini vurguluyor.

ABD, Rusya ve Ukrayna'nın da dâhil olduğu barış görüşmelerine ev sahipliği yapmak Türkiye'nin uluslararası imajını daha da güçlendirecek ve küresel diplomaside kilit bir aktör olarak konumunu yükseltecektir. 

Ukrayna konusundaki ortak tutum, Türkiye'nin ABD ile ikili ilişkileri açısından da sonuçlar doğuruyor. Erdoğan, söz konusu telefon görüşmesinde, Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması ve ABD'nin PKK/YPG'ye verdiği destek gibi tartışmalı bir konunun çözümü gibi acil konularda ortak çabaların ve pozisyonların uyumlu hale getirilmesinin önemini vurguladı. Ukrayna krizinin çözümünde başarı, bu tartışmalı konularda ilerleme sağlanmasının önünü açabilir ve daha güçlü ikili bağların oluşmasını sağlayabilir.

Aynı zamanda Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının neden olduğu protestolarla birlikte, Türkiye'nin konumu bazı Avrupa hükümetleri ve medyası tarafından sorgulanıyor. Ukrayna'daki ortak barış girişiminin başarısı, Türkiye'nin Avrupa arenasındaki konumunu da güçlendirebilir.

Ek olarak, AB'nin ABD ve Türkiye'nin ortak barış girişimini güçlü bir şekilde engellediğini ve sadece geçici bir ateşkes fikrini teşvik ettiğini ve böylece dünya sahnesindeki liderler arasında kalmaya çalıştığını da hatırlamakta fayda var. Bu koşullar altında, Türkiye'nin barış girişimlerini destekleme taahhüdü bir kez daha önem kazanıyor.

Sonuçta, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Trump'ın Ukrayna krizini çözmek için önerdiği çerçeveye olan bağlılığı Türkiye'nin uluslararası prestijini önemli ölçüde artırıyor. Türkiye, bu ortak barış girişimini destekleyerek yalnızca küresel bir aktör olarak konumunu güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda çatışmaları çözmede barışçıl yöntemlere olan bağlılığını da yeniden teyit ediyor.

abd Ukrayna rusya