Üç ülke daha Filistin'i tanıyacak! İşte dünyada Filistin'i tanıyan ülkeler
İsrail ve Hamas arasında 7 Ekim'den bu yana süren savaşta dünya, İsrail'in sivil katliamlarına karşı ayağa kalktı. Bir çok ülke Filistin'i 1967 sınırlarıyla resmen tanıyacağını duyurdu.
Hamas'ın 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonu sonrası, İsrail Gazze şeridinde sivil katliamlarını arttırdı. Gazze'deki Filistinli direnişçiler, İsrail'e sahada büyük kayıplar verdirdi. Uluslararası arenada da İsrail, istediği desteği bulmak bir yana, Uluslararası Ceza Mahkemesinde savaş suçu işlediği gerekçesiyle yargılanıyor. İsrail'e bir darbe de daha önce Filistin'i devlet olarak tanımayan bazı ülkelerin Filistin'i tanıma hazırlığı yapması.
FİLİSTİN'İ TANIYACAKLAR
Norveç hükümeti Filistin'i, uluslararası hukuka ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına uygun şekilde 1967 sınırlarıyla 28 Mayıs'ta tanıyacağını duyurdu.
Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store, Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide ile düzenlediği ortak basın toplantısında, "Norveç hükümeti, Norveç'in Filistin'i bir devlet olarak tanımasına karar verdi." dedi.
Norveç’in ardından, İrlanda Başbakanı Harris de ülkesinin Filistin devletini tanıyacağını duyurdu.
İspanya Başbakanı Sanchez, ülkesinin 28 Mayıs'ta Filistin devletini resmen tanıyacağını açıkladı.
1967'DE NE OLMUŞRTU?
Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki tansiyonun artması sonucu, 5 - 11 Haziran 1967 tarihleri arasında yaşanan 6 gün savaşlarının ilk gününde İsrail, Mısır'ın güçlü hava filosunu daha havalanmadan bombalayarak yok etti. İsrail Hava Kuvvetlerine ait jetler, sabah önce Akdeniz üzerinde kuzeye doğru havalanıp bir süre gittikten sonra aniden geri dönüş yaparak güneyindeki Mısır'a yöneldi. Savaş uçakları radarlara yakalanmamak için oldukça alçaktan uçtu. Mısır üzerine geldiklerinde de kollara ayrıldılar. Hedefleri hava üslerindeki Mısır uçaklarını vurmaktı ve öyle de yaptılar. Bombardıman sırasında Mısır Hava Kuvvetleri tek bir uçağını bile havalandıramadan yok oldu.
Eş zamanlı olarak İsrail, Ürdün'e yöneldi. Ürdün hakimiyetindeki Batı Şeria kentlerini birer birer aldı. Beytüllahim, El Halil, Cenin, Nablus ve son olarak da Doğu Kudüs'ü işgal etti. Beş yüz bin Filistinli, topraklarından sürülerek mülteci durumuna düştü. Aynı gün Mescid-i Aksa'ya İsrail bayrağı dikildi. Ağlama duvarının yanındaki Meğaribe mahallesindeki Müslümanların evleri bir gecede buldozerlerle İsrail ordusu tarafından yıkıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ise "savaş yoluyla toprak elde etmenin kabul edilemezliğini" işaret eden 242 no'lu yasayı onaylayarak İsrail'in derhal işgal ettiği topraklardan çekilmesi çağrısında bulundu. Ancak günümüze kadar İsrail, BM'nin bu kararlarını uygulamadı. Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen İsrail, halen bu toprakları elinde tutmaya devam ediyor. İsrail 1979 yılında Mısır'la yaptığı 'Camp David' barışı ile Mısır'dan aldığı toprakları Mısır'a iade etti. İsrail, 1982 yılında Kudüs'ü ebedi başkenti olarak ilan etti. Ancak hiç bir devlet şu ana kadar bunu resmi olarak tanımadı.
Öte yandan İsrail, 1967 yeşil hat sınırını bir ateşkes ve nihai sınır olmadığını gerekçe göstererek Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e günümüze kadar 550 bin Yahudi yerleşimciyi yerleştirdi.
1967 SINIRLARI NEDİR?
"1967 sınırlarına dönmek", demek bugün için 550 bin Yahudi yerleşimcinin Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ten atılması, Suriye sınırındaki Golan tepelerini Suriye'ye ya da Filistin'e iadesi anlamına geliyor. Bu muhtemel geri çekilme durumunda Yahudilerin Ağlama Duvarı da Müslümanların kontrolüne geçecek.
FİLİSTİN'İ TANIYAN ÜLKELER
Yaser Arafat, 15 Kasım 1988'de tek taraflı olarak Kudüs'ü başkenti olarak belirleyen bağımsız bir Filistin Devleti'ni ilan etti. Bu duyuru, Cezayir'deki Filistin Ulusal Konseyi toplantısında yapıldı ve Cezayir, bağımsız Filistin Devleti'ni resmen tanıyan ilk ülke oldu.
Bu duyurunun ardından birkaç hafta içinde Türkiye, Hindistan, Arap dünyasının büyük bir kısmı ve bazı Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere onlarca ülke, aynı adımı attı ve bağımsız Filistin Devleti'ni tanıdı. Bu, Filistin'in uluslararası alanda daha fazla kabul görmesine ve desteklenmesine yönelik önemli bir dönemeç oldu.
2010'un sonlarına ve 2011'in başlarına doğru, barış sürecinin krizde olduğu bir dönemde, Arjantin, Brezilya ve Şili gibi Güney Amerika ülkeleri, Filistin'e desteklerini açıkça dile getirdi.
Bu karar, Filistin'in uluslararası alanda daha fazla tanınmasını ve desteklenmesini sağlamak için önemli bir adım olarak değerlendirildi. Bu ülkelerin desteği, Filistin'in barış sürecindeki haklarının ve taleplerinin daha fazla vurgulanmasına ve dikkate alınmasına katkıda bulundu.
Avrupa’da da Filistin’i devlet olarak tanıyan ülkeler var. Ancak, Batı Avrupa ülkeleri arasında bu tutum pek yok. Öyle ki İsveç, birliğe katıldıktan sonra 2014 yılında, Batı Avrupa'da Filistin Devleti'ni tanıyan ilk Avrupa Birliği (AB) üyesi oldu.
AB'ye girmeden önce Filistin’i tanıyan ülkeler de var. Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Kıbrıs, Polonya ve Romanya bu ülkeler arasında yer alıyor.