Lübnan Hizbullahı Lideri Nasrallah: "7 Ekim Siyonist Düşmana Karşı Verilen En Görkemli Operasyondur"

Katliamcı İsrail ordusuyla 8 Ekim'den bu yana Lübnan sınırında çatışan Hizbullah'ın lideri Nasrallah canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Nasrallah, "7 Ekim operasyonu, direniş tarihinde Siyonist düşmana karşı verilen en önemli, en büyük ve en görkemli operasyondur." ifadelerini kullandı.

Uğur Çam Uğur Çam

Lübnan Hizbullahı Lideri Hasan Nasrallah, konuşmasına İsrail'in saldırılarında şehit olanları anmakla başladı. Nasrallah, "Şehitlerimiz Allah katındaki mevkiyi istedi" diyerek mücahitlerin de aynı düşünceyle savaştığını belirtti. İşte Nasrallah'ın konuşmasından satır başları:

- 7 Ekim operasyonu, direniş tarihinde Siyonist düşmana karşı verilen en önemli, en büyük ve en görkemli operasyondur.
 - Gazze'de iki önemli şey yaşanıyor. Birincisi Gazze'deki masum erkek, kadın ve çocuklara yönelik saldırı, ikincisi ise Gazze'deki direnişin cesur mücadelesi.
- Bu saldırılar İsrail'in intikamının bir parçasıdır, rejimin tabiatını göstermektedir. Bu saldırganlık her geçen gün daha da kötüleşmiştir. Bu, İsrail'in intikamcı doğasının bir sonucudur.
- Anlamamız gereken bir başka husus daha var. İsrail terörünün amaçlarından biri Gazze, Filistin, Lübnan ve bölge halklarının boyun eğmesini, direnişten umudunu kesmesini ve teslimiyete yönelmesini sağlamak ve şöyle demektir: "Direnmek pahalıya patlıyor."
  - İsrailliler Gazze halkına şunu söylemek istiyor: "Mahkumlarınızı unutun, Filistin'i unutun." Ve gözlerini korkutmak için Lübnan halkına da sesleniyorlar. Ancak burada düşman bir kez daha hata yapıyor. Bu hedefe ulaşamayacaklar. Maalesef Arap ülkeleri ve dünyadaki diğer ülkeler bilerek ya da bilmeyerek İsrail'in hedeflerini destekliyor. İsrail bu hedeflere ulaşamayacak.
- Zaman İsrail ve onu destekleyenlerin aleyhine işliyor. Ateşkese karşı olan pek çok taraf şimdi ateşkes çağrısı yapıyor. Bugün dünya genelinde sadece ABD ve onların uşağı İngilizler ateşkese karşı çıkıyor. Dünya artık bu durumu kabul edemez. Savaşı durdurabilecek olan, bu savaşı yöneten ve yürüten ABD'dir. İsrail'de Netanyahu gibiler kendi kişisel çıkarları peşinde koşan delilerdir.
- Bugün 57 İslam ülkesinin temsilcisi Riyad'da toplandı. Filistinliler onlardan ordularını göndermelerini, yapamayacakları hiçbir şeyi istemiyorlar. Filistinlilerin onlardan istediği Amerika'ya karşı durmaları ve bu savaşı durdurmaları. İsrail'in Gazze'de verdiği kayıpların sayısı açıkladıklarından çok daha fazla.
- Direnişe Batı Şeria da dahil olmak üzere bir dizi cephe yardım ediyor. Bunlardan biri de Yemen. İsrail'e karşı bir dizi saldırı düzenlediler. Attıkları drone ve füzelerin bazıları ABD Donanması ve maalesef bazı Arap ülkeleri tarafından düşürüldü. Diğer cephe ise Irak. İslami Direniş tarafından Amerikan üslerinin hedef alınması Gazze ile dayanışma için. Ayrıca Amerikalıları Suriye ve Irak'tan atma amacına da hizmet ediyor. ABD, Suriye ve Irak'taki üslerine 46 saldırı düzenlendiğini ve askerlerinden 56 kişinin yaralandığını kabul etti.
- İçinde bulunduğu zor koşullara rağmen Suriye'nin Gazze ve Filistin'i destekleyen tutumu net. Örneğin, direniş gruplarına destekleyici bir ortam ve koruma sağlıyor. Aynı zamanda böyle bir duruşun sonuçlarına da katlanıyor. Bu savaşın tam ortasında, kimsenin Suriye'den şu anda yaptığından daha fazlasını talep edemez. Suriye son 12 yılda aldığı tüm yaralara rağmen direniş hareketlerini desteklemeye devam ediyor.
- Diğer cephe İran'dır, Filistin söz konusu olduğunda duruşları sabittir, askeri ve siyasi, mali ve duygusal destekleri her zaman mevcuttur. Eğer bugün bir direniş varsa, bu İran'ın desteği sayesindedir. Kasım Süleymani, direnişi desteklemek için elinden gelen her türlü desteği verdi, kendilerini savunmak için bağımsız olmalarını sağladı.
- Lübnan'daki operasyonlara gelince, geçen Cuma günkü konuşmamda söylediklerimi tekrar etmeyeceğim. Lübnan'daki direniş operasyonları devam ediyor. İsrail'in kuzeyindeki İsrail hastaneleri yüzlerce zayiat olduğunu kabul etti ancak gerçek rakamları gizliyorlar. Zaman gerektiren bir savaşın içindeyiz. Tüm direniş grupları düşmanın yenilgiyi kabul etmesi için sabır ve zamana ihtiyaç duyuyor. Bu savaşta sabır ve uluslararası destek olduğunda düşman geri çekilecektir.
  - Gelecek konusunda oldukça iyimseriz, tüm acılara rağmen direniş zafer kazanacak.

"İran Desteği Artık Bir Sır Değil"

-İran'ın kendilerine yönelik verdiği desteklere de değinen Nasrallah, "İran, askeri, mali ve diplomatik destek sağlıyor. Bu artık bir sır değil. Lübnan, Filistin ve diğer bölgelerde direniş güçlü ise bu İran'ın sağladığı mali, askeri ve diğer destekler sayesindedir" diye konuştu.
Konuşmada ek olarak Nasrallah şunları dedi:

- Bu acı olaylar ve suçlar düşmanın ahlaki, yasal veya insani sınırlar olmaksızın intikam peşinde
olduğunu kanıtlamaktadır. Bu da İsrail'in varlığının doğasını ortaya koymaktadır. Tüm baskı unsurları Amerikan yönetimini hedef almalıdır, zira ilk etapta kararı veren ABD'dir. Şu anda en önemli şey, binlerce çocuk ve kadını öldüren İsrail'e ilişkin dünya görüşünün değişmesidir. Bu değişim direnişin ve Gazze halkının yararınadır. Özellikle de Washington, Londra ve New York'taki gösteriler aracılığıyla görülmektedir ki zaman düşman üzerinde baskı yaratıyor. İran İslam Cumhuriyeti direniş hareketlerinin yerine karar vermiyor ama onları destekliyor. İki gün önce Eliyat şehrini hedef alan insansız hava aracı şehirde büyük korkuya neden oldu. Bu olay çok büyük ve önemliydi. İsrail bu insansız hava aracının Yemen'den mi, Irak'tan mı yoksa başka bir yerden mi geldiğini belirlerken kafası karışmıştı. Sonunda Suriye'deki bir Hizbullah hücresini suçladılar. Bu nedenle Suriye'yi bombaladılar ve orada birkaç şehit verdik. Suriye bu durumdan ağır bir bedel ödüyor. Amerikalılara sesleniyorum: Eğer ikincil cephelerin durmasını istiyorsanız, Gazze'ye yönelik saldırıyı durdurmalısınız.
hasan nasrallah hizbullah lübnan