İran Ajax darbesinin hesabını soruyor: İranlı tuğgeneral Ulusal Kanal'a konuştu
İran, ABD ve İngiltere’nin 1953 yılında yaptığı darbe aleyhinde dava açtı. Dava dosyasında ABD’nin maddi ve manevi tazminata mahkûm edilmesi istendi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Hukuk İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Sohrab Ali Şemhani, darbeyle İran’ın doğal kaynaklarının yağmalandığını söyledi.
İran, 19 Ağustos 1953 yılında ABD ve İngiltere’nin dönemin Başbakanı Muhammed Musaddık’a yaptığı darbeye karşı hukuki mücadele başlattı.
- Amerikalılar İngilizlerle işbirliği yaparak, İran halkına karşı bir darbe planladılar ve İran’dan kaçan Şah’ı ülkeye geri getirdiler. Musaddık'ın yasal hükümetini devirip onu hapse attılar.
Darbeye karşı dava 400 binden fazla vatandaşın şikayet dilekçesinin ardından açıldı. Davanın ilk duruşması 18 Ağustos günü Tahran 55’inci Uluslararası Hukuk Mahkemesi’nde görüldü.
- 15- 19 Ağustos 1953'teki darbe, İran’ın İngiltere’nin sömürüsü altında olduğu ve petrolünün ise bu ülke tarafından yağmalandığı bir dönemde gerçekleşti.
Darbenin 71’inci yıl dönümünde düzenlenen mahkemede, ABD hükümet yetkilileri, ABD Merkez Bankası ve CIA sanık olarak kodlandı. Davayla, İran halkına verilen maddi ve manevi zararların tazmini, ABD’yi cezaya mahkûm etmek ile Washington’un İran’a karşı suçlarda caydırıcılık oluşturmak amaçlandı. Dava dosyasında, CIA'nın yıllar sonra yayınladığı ve darbe planlarını içeren belgeler de yer aldı.
Konuyla ilgili İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Hukuk İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Sohrab Ali Şemhani, Ulusal Kanal’a özel açıklamalar yaptı. Şemhani, darbenin İran’ın petrolleri kamulaştırma adımlarına karşı yapıldığını söyledi.
- İran petrol sanayisi millileştirildikten sonra İngilizler bu sektöre ambargo uygulamaya başladı. Bunun sonucunda da İran’ın malları yağmalandı Bu sömürge ve yağmalama ABD’nin, İran'ın ordu ve diğer yerlerdeki tüm kurum ve kuruluşlarında nüfuz etmesine neden oldu. Genel olarak ABD’nin İran'daki darbeden amacı, petrolü yağmalamak, İran'a hakim olmak ve aynı zamanda o dönemde Sovyetler Birliği'ne karşı koyacak bir üs oluşturmaktı.