İngiltere'de sağlık krizi: 17 saat ambulans bekledi

Enflasyonun son 41 yılın en yüksek seviyesinde olduğu İngiltere'de, ulaşım, eğitim ve sağlık başta olmak üzere neredeyse her sektörde uzun süredir grev ve iş bırakma eylemleri yapılıyor.

Pek çok sektörde iş bırakma ve grevlerin sürdüğü, ekonomik krizin derinleştiği İngiltere’de, sağlık sistemi de çöküşte…

Hull kentinde yaşanan son olay, İngiltere’deki sağlık krizi gerçeğini gözler önüne serdi. Diyabet ve kas erimesine neden olan bir hastalıktan muzdarip 54 yaşındaki Teresa Simpson, yaklaşık 17 saat ambulans bekledikten sonra, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Teresa Simpson’ın eşi Matthew Simpson, saat 15.00'te acil durum hattını arayarak ambulans çağırdı. Ancak çağrı merkezinden, yoğunluk nedeniyle kendisiyle daha sonra iletişime geçileceği yanıtını aldı. Matthew Simpson, bir süre sonra çağrı merkezini tekrar aradı, eşinin cansız olduğunu söyledi. Buna rağmen ambulans, ertesi gün sabah 07.45'te geldi.

Teresa Simpson'ın Kasım ayındaki ölümünün ardındaki gerçek, üst düzey bir sağlık yetkilisinin, acil servislerdeki bekleme sürelerinin haftada 300 ila 500 ölüme neden olduğunu açıklamasının ardından ortaya çıktı.

İngiltere’deki acil tıp doktorları birliği olan Kraliyet Acil Tıp Koleji Başkanı Dr. Adrian Boyle, Times Radio'ya yaptığı açıklamada, geçen ay acil servislerde "şimdiye kadarki en uzun bekleme süresinin" kaydedildiğini söylemişti. Hastanelerde "şimdiye kadarki en yüksek doluluk oranı"na ulaşıldığına dikkati çekmişti.

Enflasyonun son 41 yılın en yüksek seviyesinde olduğu İngiltere'de, ulaşım, eğitim, sağlık başta olmak üzere neredeyse her sektörde uzun süredir grev ve iş bırakma eylemleri yapılıyor.

Son olarak ülkede hemşireleri temsil eden en büyük sendikal yapı olan Kraliyet Hemşire Koleji bünyesinde örgütlü yaklaşık 100 bin hemşire, 15 ve 20 Aralık tarihlerinde 1’er günlük iş bırakma eylemi yapmıştı. Bu, sendikanın 106 yıllık tarihindeki ilk grev hareketi oldu.

Grev kararlarının yanı sıra hayat pahalılığı ve hükümetin kemer sıkma politikalarını protesto eden binlerce kişi, Londra'nın yanı sıra ülke genelinde sıklıkla gösteri ve yürüyüşler düzenliyor.