Filistinliler İçin Hukuk Savaşı

İsrailli yetkililer hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde soykırım suçlamasıyla soruşturma yürütülüyor.  Bunu sağlayan isim ise Fransız hukukçu Gilles Devers. Gilles Devers, Ulusal Kanal'ın sorularını yanıtladı. Devers, İsrailli yetkililer için tutuklama talep ettiklerini söyledi.

Filistinliler İçin Hukuk Savaşı

Devers, öncülüğünü yaptığı 600 kişilik avukat ordusuyla İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği suçları Uluslararası Ceza Mahkemesine taşıdı.

"İşler hızlı ve iyi ilerliyor. İlk aşamada 15 gün içinde 300 avukatımız vardı. Mahkeme'ye yaptığımız ziyarette 600 avukat olmuştuk. Türkiye'de de çok güçlü bir seferberlik var. Ordumuz Filistinlilerin hizmetinde büyüyor."

Fransız avukat Gilles Devers Ulusal Kanal'a konuştu. Devers, İsrailli yetkililerin Filistinlilere karşı işlediği soykırım suçuyla ilgili olarak Uluslararası Ceza Mahkemesinde soruşturma yürütüldüğünü söyledi

"Size vereceğim ilk cevap, bu soykırım eylemiyle ilgili olarak Mahkeme nezdinde derinlemesine bir soruşturma yürütüldüğüdür. Bu, soruşturmadan sorumlu ekiple 22 Kasım'da yaptığımız görüşmenin sonucudur, dolayısıyla bu açıdan bakıldığında bu zaten önemli bir başarıdır."

"Önlemlerin Alınmasını Talep Ettik"

Fransız avukat Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden soykırımın engellenmesi için tutuklama emirleri gibi önlemlerin alınmasını talep ettiklerini belirtti.

"Birkaç gündür bir duraklama var, ateşkes devam ediyor ancak Başbakan ateşkes son bulunca kaldıkları yerden devam edeceklerini ve her şeyi yok etmek istediklerini açıklıyor. Bunu engellemeye çalışıyoruz."

Avukat Gilles Devers 2021'den itibaren 1 yıl süren tartışmaların sonucunda Uluslararası Çeza Mahkemesinin Filistin'i bir devlet olarak tanıdığının altını çizdi.

"Bu kararı savcılık değil mahkeme verdi. Karara göre Filistin bir devlettir ve bu devletin Batı Şeria, Gazze ve hatta Doğu Kudüs üzerinde egemen yargı yetkisine sahiptir. Bu yönüyle Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Filistin için çok iyi bir zemin. Çünkü dünyada Filistin'in egemenliği olan bir Devlet olduğunu açıkça kabul eden tek mahkeme."

"Suçların Soykırım Kapsamında Ele Alınması Gerekiyor"

Devers, İsrailli yetkililerin Filistinlilere karşı çok sayıda suç işlediğini ancak hepsinin soykırım kapsamında ele alınması gerektiğini ifade etti.

"Tek başına ele alırsanız çeşitli suçlar olduğunu görürsünüz. Ancak bunların hepsini soykırım kapmasında bir dizi suç olarak değerlendirmek gerekiyor. Evlerin bombalanması, hastanelere, ambulanslara saldırılar, nüfusun zorla nakledilmesi... Bunların münferit olaylar olmadığını görmemiz gerekiyor. Filistinlilere Gazze'de bir yerleri olmadığını göstermek için işlenen suçlar bütünüdür bunlar. Suyu, elektriği kesmek, evleri yıkmak, insanların evlerini terk etmeye zorlamak hepsi bir planın parçasıdır. Filistinlilere "siz hayvansınız ve artık burada yeriniz yok" deniyor. Çocukları öldürmek Filistinlilere çocuklarınız ve çocuklarınızın çocukları da burada güvende olmayacak demektir. Şimdi tanık olduklarımız bir soykırımdır."

Fransız hukukçu Gilles Devers, Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin de bu suçlara karşı harekete geçmesi gerektiğini ancak bunun Amerika Birleşik Devletleri tarafından engellendiğini söyledi.

"Güvenlik Konseyi'nin bununla ilgilenmesi gerektiği doğru. Ancak ABD bunu engelleyerek izin vermiyor. Yani onlar da suç ortağı, değil mi... Böyle olunca Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısının da güçlü devletlerin üstlenemediği sorumlulukları üstlenmesi gerekiyor. Ona "hukuk hepimizin" dememiz gerekiyor. Hukuk kana susamışlara ait değil."

gazze şeridi israil soykırım