Avrupa’da grev dalgası: Sosyal düzen sarsılıyor

Almanya’da ekim ayı enflasyonu enerji ve gıdada yüksek artışların etkisiyle beklentilerin üzerine çıkarak yüzde 10,4 ile yeni bir rekor kırdı. Geçen hafta 200 binden fazla işçi metal ve elektrik endüstrilerindeki fabrikalarda uyarı grevlerine ve protesto eylemlerine katıldı.

Avrupa’da grev dalgası: Sosyal düzen sarsılıyor

DENİZ YILDIRIM / ALMANYA

Almanya’nın otomotiv ve elektrik alanındaki en büyük sendikası IG Metall, ülke genelinde ücretlerin artırılmasına karşı direnen işverenlere uyarı grevi ve protesto eylemi düzenleyerek yanıt verdi. Geçen Salı günü Suttgart’ta 38 şirketten 28.750 çalışan geçici iş durdurmalara katıldı.

 Uyarı grevi aşamasının başlangıcından bu yana, yaklaşık 96.000 metal işçisi IG Metall'in taleplerine destek verdi ve eylül ortasından bu yana yaklaşık 162.000 metal işçisi ülke çapındaki eylemlere katıldı. Sendika, Baden-Württemberg eyaletindeki metal ve elektrik endüstrisindeki yaklaşık bir milyon çalışan için 12 ayda yüzde 8'lik bir ücret artışı talep ediyor.

Mercedes-Benz’in en büyük üretim tesisi olan Stuttgart-Sindelfingen IG Metall temsilcisi Eleftherios Tolmidis "uyarı grevine tüm vardiyalardan 19.000'den fazla iş arkadaşı katıldı. Bununla gurur duyuyoruz! Ve önümüzdeki birkaç hafta içinde olacakların sadece küçük bir adımıydı. Çünkü şimdi sahadaki baskıyı, işveren nihayet yüzde sekiz artış talebimizi karşılayana kadar kademeli olarak artıracağız” diye konuştu. Stuttgart’taki Daimler Truck AG merkezindeki dijital uyarı grevine çeşitli kademelerde 800 ofis çalışanı katıldı.

MAAŞ ARTIŞLARI  ENFLASYONUN ÇOK ALTINDA

IG Metal Kueste, salı günü Hamburg'daki Airbus da dahil olmak üzere 15 fabrikada işçilere greve çağırdı.

Alman hava yolu şirketi Lufthansa, Bağımsız Kabin Personeli Organizasyonu (UFO) Sendikası ile kabin personelinin aylık maaşlarının Ocak 2023'ten itibaren 250 avro, Temmuz 2023'ten itibaren ise yüzde 2,5 artırmak için anlaşmaya vardı.

 Alman otomobil üreticisi Audi, çalışanlarına kalıcı ücret artışları yerine bir kereye mahsus vergiden muaf ödemeler teklif etmeyi planlıyor.

Yüksek enflasyona karşı hükümet, ‘Enflasyon Primi’ adı altında şirketlerin çalışanlarına 3 bin avroya kadar prim verilmesine olanak tanıdı.

Öte yandan, Almanya'nın doğusunda, ekim ayında sol ve sağ popülist gruplara mensup binlerce kişi son dönemde artan enerji ve gıda fiyatlarının yanında Rusya-Ukrayna savaşının yol açtığı pahalılık ve olumsuz ekonomik koşullara karşı protesto gösterisi düzenledi.

ALMANYA’NIN KANAYAN YARASI: TAŞERON İŞÇİLİK

Özellikle son on yılda Atlantik sisteminin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yönelik saldırılarıyla meydana gelen Avrupa’ya göç dalgaları özellikle Almanya ve Fransa’da çalışma hayatını kökten etkiledi. Almanya’nın büyük fabrikalarında teşeron olarak çalışan işçi oranı yüzde 80’i bulmuş durumda. Örneğin Mercedes’in en büyük üretim tesislerinden Stuttgart-Sindelfingen’de bir vardiyadaki yaklaşık 10 bin işçinin 8 bini taşeron firmalar (Zietarbeitsfirma) üzerinden yoğun bir ücret sömürüsüyle çalıştırılıyor. Hak ettikleri ücretlerinin neredeyse iki katı bu firmalara gidiyor. Enflasyon ve pahalılık en çok bu kesimi etkiliyor. Sendika yöneticisi grevdeki konuşmasında bu durumu “Modern kölelik” olarak gördüklerini, bu statüdeki işçilerin çok çeşitli haklardan yoksun olarak çalıştıklarını beyan etti.

FRANSA’DA 300 BİN KİŞİ YÜRÜDÜ

Avrupa’da protesto ve grevlerin en çok görüldüğü ülkelerin başında Fransa geliyor. Son olarak başkent Paris’te on binlerce kişi maaş artışı talebiyle yürüdü. Enerji fiyatlarının artması enflasyon ve hayat pahalılığını tetikledi. Özellikle ulaştırma alanında yaşanan grevler ise hayatı felç etti. Paris başta olmak üzere farklı kentlerde farklı mesleklerden çalışanlar maaş artışı talebiyle gösteri düzenledi. Ülkenin en büyük işçi sendikası CGT, ülke genelindeki gösterilere 300 bin, Paris'teki gösteriye ise 70 binden fazla kişinin katıldığını açıklarken, İçişleri Bakanlığı bu sayıyı sırasıyla ülke genelinde 107 bin olarak açıklamıştı.

Paris ve çevresinde toplu taşımadan sorumlu kurum RATP çalışanlarını temsil eden farklı sendikalar ile ülkenin en büyük işçi sendikası CGT, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve maaş artışı talebiyle greve gitti. Grev nedeniyle banliyö trenleri ve metro seferlerinde aksamalar yaşandı. Paris metro hatlarının yarısı kapandı, insanlar işe yürüyerek gitmek zorunda kaldı.

İNGİLTERE’DE ENDİSTRÜYELEYLEM PLANI BAŞLIYOR

İngiltere’de enflasyon, enerji ve gıda fiyatları öncülüğünde yükselişini sürdürerek eylülde yıllık yüzde 10,1 ile son 40 yılın zirvesine ulaştı.

Enflasyonun son yılların en yüksek seviyesinde olduğu ülkede, enflasyon altında teklif edilen maaş zamları nedeniyle son haftalarda farklı sektörlerde çok sayıda işçi sendikası toplu grev kararları aldı.

İş bırakma kararı alanlar arasında metro çalışanları, otobüs şoförleri ve UBER sürücüleri, öğretmenler, liman işçileri, ceza avukatları, sağlık çalışanları, temizlik işçileri, havacılık ve posta servisi çalışanları ile hemşireler yer alıyor.

Grev kararlarının yanı sıra hayat pahalılığı ve kemer sıkma politikalarını protesto eden binlerce kişi de başkent Londra başta olmak üzere ülke genelinde sıklıkla gösteriler düzenliyor.

Kamu ve Ticari Hizmetleri Sendikasına (PCS) üye yaklaşık 100 bin kamu personeli, greve gidilmesi yönünde oy kullandı. Yüzde 10 maaş artışı, daha makul emekli maaşları ve iş güvenliği çağrısında bulunan sendika, “önemli” bir hükümet önerisi olmadığı takdirde 18 Kasım’da greve ilişkin detayları duyuracağını bildirdi.

PCS Genel Sekreteri Mark Serwotka yaptığı açıklamada, “Üyelerimiz konuştu ve hükümet onları dinlemezse, kamu yaşamının her köşesine ulaşan uzun bir endüstriyel eylem programı başlatmaktan başka seçeneğimiz kalmayacak” ifadesini kullandı.

İSPANYA’DA MAAŞLAR AB ORTALAMASININ ALTINDA

İspanya'da yıl içinde üç kez ikili hanelere çıkan yüksek enflasyona karşı maaş artışı talebiyle eylül ayından itibaren gösteriler düzenleniyor.

İlk olarak memurlar ardından işçi sendikaları meydanlara inerek, çalışanların maaş artışının enflasyona göre ayarlanmasını, satın alma gücündeki kayıpların engellenmesini istedi. Benzer şekilde emekliler de maaş artışı talebiyle zaman zaman gösteriler düzeliyor.

Maaşların AB ortalamasının yüzde 20 altında olduğunu savunan memurlar, hükümete daha adil maaş artışı çağrısında bulunuyor.

İşçi sendikaları da bu zamana kadar yürütülen müzakerelerde maaş zammı taleplerini kabul etmeyen Sanayiciler ve İşverenler Konfederasyonu'nu (CEOE), "ya zam ya da çatışma" diyerek, grev ve daha büyük gösterilerle tehdit etti.

Ülkede sektörel olarak yürütülen eylemlerde mevcut durumda Vueling hava yolu şirketi ile Renfe demir yolu şirketi çalışanları maaş artışı talebiyle grev yapıyor. Ulaştırma sektörü çalışanları da 14 Kasım'dan itibaren süresiz greve gideceğini açıkladı.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) verilerine göre İspanya (yüzde eksi 4,5), Yunanistan'ın (yüzde eksi 6,9) ardından AB ülkeleri arasında satın alma gücünde en yüksek kayba uğrayan ülke olarak 2. sırada bulunuyor.

BELÇİKADA ULAŞIM DURMA NOKTASINA GELDİ

Belçika’daki neredeyse tüm işçi sendikaları hayat pahalılığını protesto için 9 Kasım’da grev yaptı. Aynı gün işçiler gösteri düzenledi.

Sendikaların “eylem günü” ilan ettiği 9 Kasım’da ülkede kamu hizmetlerinde ciddi aksama oldu, özellikle toplu ulaşımın durma noktasına geldi. Okullar, havalimanları ile bazı süpermarket zincirlerinde çalışanlar da greve katıldı.

Grev günü Brüksel Havalimanında uçuşlar yarıya yakını yapılamadı. Charleroi Havalimanı'nda da ciddi aksaklıklar oluştu. Tren, otobüs, tramvay ve metro gibi toplu ulaşım araçlarının büyük bölümünün de grev günü çalışmadı.

Sendikalar özellikle enerji fiyatlarındaki artışa dikkati çekerek hükümetin bir an önce önlem almasını talep ediyor.

grev enerji krizi rusya doğalgaz