Afrika’nın bağımsızlık şehidi: Patrice Lumumba
Patrice Lumumba, 30 Haziran 1960 tarihinde Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin bağımsızlık mücadelesinin önderi ve ilk başbakanı oldu. Ancak bu görevde çok uzun süre kalamadı. Sömürge yanlıları tarafından uzun süren işkence gören Lumumba, 17 Ocak 1961 tarihinde ise öldürüldü.
Aydınlık'ın haberine göre; Kongo, Afrika’nın ortasında bulunan ve uzun yıllar Belçika tarafından sömürülen bir devlet. Belçika kralı II. Leopold döneminde, kısa bir sürede Kongo nüfusunun neredeyse yarısının katledildiği tahmin ediliyor.
Ülke sömürüye boyun eğdikten sonra, zenginlikleri hem Kral’ın hem Belçikalı kapitalistlerin ceplerini doldurdu. Ayrıca bağımsızlıklarını kazanacakları 1960 yılına kadar beslenme, barınma, eğitim ve sağlık gibi temelalanlarda geri bırakıldılar, alakaları olmayan savaşlarda savaştırıldılar, işkencelere maruz kaldılar ve öldürüldüler.
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Japonya’ya attığı 2 atom bombası Kongo’dan çıkarılan ve el konulan uranyum ile yapıldı. Karşılık olarak Amerika, Belçika’nın borçlarını sildi.
"AMACIMIZ SÖMÜRÜ REJİMİNİ BİTİRMEK VE BAĞIMSIZLIK"
Afrika’daki sömürü sistemine çözüm aramak için Afrika Halkları Konferansı 1958 yılında toplandı. Kongo’yu temsilen konferansa Patrice Lumumba katıldı. Lumumba “Hareketimizin temel amacı Kongo halkını sömürgeci rejimden kurtarmak ve bağımsızlıklarını kazanmaktır” sözleriyle önderi olduğu hareketin hedeflerini özetledi ve ülkesine döndükten sonra“Sömürgeci rejimi ve insanın insan tarafından sömürülmesini tasfiye etmek” için bir eylem düzenledi. Yasaklanan eyleme 10 bin kişi katıldı.
Çıkan olaylarda onlarca Kongo’lu öldürülürken Lumumba tutuklandı. Ancak bu olay sonrası gelişen büyük protestolar sayesinde Lumumba birkaç gün sonra serbest bırakıldı ve Kongo ilk kez genel seçime gitti. Lumumba artık ülkesinin başbakanıydı.
Seçimlerin ardından düzenlenen bağımsızlık töreninde Belçika kralı Baudouin ve Kongo Cumhurbaşkanı, Kongo halkının elde ettiği bağımsızlığın Belçika’nın bir lütfu olduğunu vurgulayan konuşmalarını yaptı. Sıra Lumumba’nın konuşmasına geldiğinde bağımsızlığın nasıl kazanıldığı artık gerçeğin en saf haliyle ortaya konulacaktı.
O “Bunca kardeşimizi öldüren kurşunları ya da sömürgecilerin egemenliklerinin bir aracı olarak adaletsizlik, baskı ve sömürü rejimine boyun eğmeyenleri içine attığı hücreleri kim unutacak?” sözleriyle gerçeği ortaya koyarken sömürgecilerin sabrı tükenmekteydi. Önce Kongo’nun zengin doğal madenleri olan bir bölümü hukuksuzca ülkeden koparıldı. Lumumba’nın sürdürmekte ısrar ettiği bağımsızlıkçı politikalar karşısında sömürgeci kuvvetler duruma tamamen el koyma kararı aldı.
EMPERYALİSTLERDEN LUMUMBA’YA DARBE
Ülkedeki sömürge yanlıları bir askeri darbe gerçekleştirdi. Bu darbede Belçika, ABD ve Fransız orduları aktif rol oynadılar. Bağımsızlık 2 ay sürmüş, Lumumba yeniden tutuklanmıştı.
Tutukluluk süresince işkencelere maruz kalan Lumumba mücadeleye burada da devam edince 17 Ocak 1961 tarihinde öldürüldü. Ancak kendisinin bir bağımsızlık sembolü olmasından korkanlar bedenini parçalayıp asitle eritmek zorunda kaldılar. Asıl eritilmek istenilen Lumumba’nın bağımsızlık fikirleriydi, ancak bu fikirler bugün dahi Afrika’nın en ücra köylerine kadar varlığını sürdürmektedir.
Darbe ile iktidara gelen Mobutu, sömürgeci kuvvetler ile iyi ilişkiler kurdu. İktidarda kaldığı süre boyunca ülke kaynaklarının önemli bir kısmını farklı yollarla zimmetine geçirdi. Dünya Bankası ve Belçika’nın el ele ülkesini borç batağına sürüklemesine çanak tuttu. Dünya Bankası’ndan alınan borçlar ya Belçika’nın daha iyi sömürmesine imkân sağlayacak yerlere harcandı ya da o parayla Belçika malları satın alındı. Soğuk savaş sonlarına kadar Kongo borçlarını ödeyemezken sürekli yeni borçlar aldı. Dünya bankası ve IMF siyasi çıkarları sebebiyle bu para akışını sağladılar. Ancak soğuk savaşın bitmesiyle para akışı durdu. Ülke üretemez ve borcunu ödeyemez haldeyken artık ellerinde borç alabilecekleri tek bir kapı bile yoktu.
Mobutu’nun iktidarından sonra borçların “çirkin borç” olarak adlandırılması gerektiği ve daha iyi sömürülsün diye verilen borcun Kongo’dan istenemeyeceği tartışmaları halen sürmektedir. Ayrıca Belçika’da Lumumba’nın öldürülmesi hakkında halen süren bir dava vardır.
Kara Afrika’nın köleleştirilmiş halklarının yanı sıra bağımsızlık şehidi Lumumbaları da var! Bu insanlar bedenen yok edilebilir ancak fikirlerinin yarattığı kıvılcım onlardan sonra gelenlerin yüreğinde işlenir. Bu kıvılcımın Afrika’da kor bir alev olacağı, bağımsız ve başı dik bir Afrika’nın kendi tarihini yazacağı güne çok da uzak değiliz.