ABD'nin "İsrail'i koru, kolla, yaşat" politikası çöktü: Suudi Arabistan Avrasya'nın yükselen gücü
ABD’nin deniz hükümranlığı bitiyor. Denizlerde enerji ve ticaret rotasının kalbi Basra Körfezi’nde yeni bir birlik doğuyor. İran’ın diyalog ortağı Suudi Arabistan, BAE, Umman, Katar hatta Hindistan ve Pakistan’ın da dahil olduğu yeni bir donanma oluşturmak için görüşmelere başladığı belirtiliyor.
Muhtemelen 2023 yılı İran-Arap Körfezi ya da bir diğer değişle Basra Körfezi’nde emperyalizmin zincirinin kırıldığı yıl olarak tarihe geçecek. Çin'in arabuluculuk ettiği İran-Suudi Arabistan barışıyla başlayan sene Batı Asya'da ABD'yi dışlayan bir birliğe doğru devam ediyor. Deniz Çağlayan Cengiz, Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Barış Adıbelli ile Körfezi'ndeki son gelişmeleri, İran ve Suudi Arabistan’ın girişimlerini, Çin ve ABD’nin bölgedeki pozisyonunu, İsrail’in yaklaşımını, Türkiye’nin rotasını konuştu.
Denizlere, ticaret ve enerji yollarına hükmeden ABD çöküşte.
ABD artık kimsenin ne "büyük abisi" ne de "efendisi", hükümetler kendi kaderlerini kendi tayin ediyor. Çok kutuplu eksende Basra Körfezi'nde yeni bir dönem başlıyor.
Önce Birleşik Arap Emirlikleri harekete geçti. ABD'nin deniz misyonunu terk etti. Şimdi İran devreye girdi. Basra'da yeni bir ortak donanma gücü için görüşmeler başladı.
Kızıldeniz-Basra Körfezi'nden gelen bu haber neye işaret ediyor? Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Barış Adıbelli anlattı.
İran, Suudi Arabistan, Umman, Katar, BAE ve bölge ülkelerinin katılımı ile kurulacak bir deniz gücü dengeleri değiştirebilir. Adıbelli'ye göre bu atak döneminin ana aktörü Suudi Arabistan olacak.
En önemlisi ise İran'ın üyeliği ile Basra Körfezi Şangay İşbirliği Örgütü'nün sınırlarına dahil oldu. Suudi Arabistan'da ŞİÖ'ye katılmaya karar verdiği göz önüne alınırsa konu gelecek toplantıda masada olabilir. ŞİÖ Basra/Arap Körfezi bölgesinde güvenliği garanti alma girişimini gündemine taşıyabilir.
Bölgede yaşanan baş döndürücü gelişmelere karşı ABD'nin pasif kaldığına dikkat çekti Barış Adıbelli. İsrail'in ulusal güvenlik tehdidi duyduğunu belirtti. Türkiye'nin dış politikasında hareketli günlere girildiğinin altını çizdi.
Kaynak: Ulusal Kanal Haber Merkezi