10. Yılında Kuşak Yol Girişimi! Girişimin Türkiye ve Dünya İçin Anlamı Ne?
Çin'in dünyada ekonomik kalkınmada ve çok kutuplu dünyayı inşa etmedeki en önemli projesi Kuşak Yol Girişimi, 10. yılında... Ulusal, çok özel isimlerle Kuşak Yol Girişimi'nin 10. Yılı Özel Yayını yaptı. Yayında, Kuşak Yol'un Türkiye ve dünya için ne anlama geldiği konuşuldu.
Kuşak Yol Girişimi'nin 10. yılında Ulusal'da özel bir program yapıldı. Programda, Kuşak Yol Girişimi'nin 10 yılını anlatan videolar gösterildi. Özel konuklarla Kuşak Yol Girişimi'nin Türkiye ve bölge ülkeleri için önemi anlatıldı. Programda, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Murat Kolbaş, Marmara Grubu Vakfı Başkanı Akkan Süver, Vatan Partisi Çin Temsilcisi Orçun Göktürk, Eski AK Parti Milletvekili, Akademisyen Mustafa Ilıcalı, Akademisyen Barış Adıbelli, Ulusal Kanal Dış Haberler Müdürü Kıvanç Özdal ve Ulusal Kanal Çin Temsilcisi Kibele Su Taşçı gibi isimler Kuşak Yol Girişimi'ni anlattı.
Kuşak Yol 40 Milyon İnsanı Aşırı Yoksulluktan Kurtardı
Vatan Partisi Çin Temsilcisi Orçun Göktürk, Kuşak Yol Girişimi'nin gelişimini aktardı. Göktürk, Şi'nin göreve yeni geldiğinde projeyi Kazakistan ziyaretinde duyurduğunu hatırlattı. Göktürk, Kuşak Yol Girişimi'nin 6 ana güzergayı olduğunu belirtti ve bu güzergâhların önemini aktardı. Kuşak Yol Girişimi'ne ait bilgileri paylaşan Göktürk, Türkiye'nin de parlementolar arası ilk mutabakat metnini imzalayan ülkeler arasında olduğunu paylaştı. Göktürk, Kuşak Yol Girişimi sayesinde 100 bine yakın insana istihdam sağlandığını ve 40 milyon insanın da Girişim sayesinde aşırı yoksulluktan kurtulduğunu aktardı. Göktürk, kendisinin de "Kuşak Yol Girişimi Ortak Kalkınmaya mı Hizmet Ediyor Yoksa Borç Tuzağı mı" başlıklı bir tez yazdığını aktardı. 2017 yılında Hindistan merkezli "borç tuzağı" tezini ortaya attığını belirten Göktürk, tezin merkezlerinde yer alan Sri Lanka'nın borçları hakkında ayrıntılı bilgi aktardı. Göktürk, Sri Lanka'nın toplam borcunun sadece yüzde 10'unun Çin'e olduğunu, Sri Lanka'nın toplam borcunun yüzde 90'ının Batı bankalarına ve ülkelerine olduğunu söyledi. Göktürk, bu durumun Kuşak Yol Girişimi'nin borç tuzağı olmadığını gösterdiğini aktardı.
Kuşak Yol'un İsmi Ne Anlama Geliyor?
Ulusal Kanal Dış Haberler Şefi Kıvanç Özdal, Kuşak Yol Girişimi'nin isminin ne anlama geldiğini aktardı. Özdan, "Kuşak, aslında burada ekonomiyi ifade ediyor, 'Yol' ise altyapıları ifade ediyor" dedi. Özdal, Vatan Partisi Heyeti'nin Çin ziyaretinde, Çinli yetkililerin 3 konu üzerinde yoğunlaştığını aktardı. Özdal, Çinli yetkililerin Kuşak Yol Girişimi'nin sadece alt yapı ve ekonomi çalışması olduğunu aktardıklarını belirtti. Çinlilerin bunu daha da geliştirdiklerini aktardığını söyleyen Özdal, Çin lideri Şi Cinping'in ortaya koyduğu üç girişim olduğunu aktardı. Bunların ilkinin Kuşak Yol olduğunu söyleyen Özdal, "Kuşak Yol Girişimi'nin 10. yılında küresel medeniyet devrimi Şi Cinping tarafından insanlığa sunuldu. Kuşak Yol, bir altyapı çalışması olmakla birlikte Çin bunu çok daha geliştirerek bir güvenlik ve medeniyet girişimi olarak geliştirmeye devam ediyorlar" dedi. Özdal, geçtiğimiz G20 Zirvesi'nde Kuşak Yol'a Batı'nın alternatif bir koridor inşa etmeye çalıştığını belirtti. Ancak bu güne kadar 1 trilyon dolar yatırım yapıldığını ve girişimin 10 yıldır sürdüğünü belirtti. Kuşak Yol'un ayrıca dünyanın gayri safi hasılasının yarısından fazlasını üreten ülkeleri kapsadığını söyledi. Batı'nın alternatifinin 10 yıl sonra Kuşak Yol'un çok gerisinde kaldığını söyleyen Özdal, "Yükselen Asya'yı yakalamaya çalışan bir Batı görüyoruz ve Batı'nın girişimi Kuşak Yol'un kötü bir kopyası" ifadelerini kullandı.
Türkiye Çin Arasında Ticaret Fırsatları
DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Murat Kolbaş, 1990'lı yıllarda Çin'e giden ilk iş insanlarından... Kolbaş, Çin'e gitme nedeninin sektörüyle ilgili olduğunu, Çin'in kendi sektörü içinde önemli yer tutmasıyla birlikte 1992'de Çin'e gittiğini aktardı. Çin'de 3 hafta kaldığını belirten Kolbaş şöyle konuştu:
- Oradaki üreticileri görünce anladım ki ben anladım, bunlarla mücadele etmeyeyim, işbirliği yapayım." ifadelerini kullandı. Kolbaş, "bugün ürünlerimin yüzde 75'i Türkiye'de üretiliyor ama yan sanayisi Asya'da üretiliyor" dedi. Kolbaş, kendisinin gittiği yıllarda Turgut Özal'ın da iş insanlarıyla birlikte Çin'e gittiğini aktararak, "DEİK bünyesinde biz ilk kez Türkiye-Çin İş Konseyi'ni kurduk. Şu anda hali hazırda konseyin başkan yardımcısıyım. Bunlar bana, Asya'yı, Çin'i tanıma şansı sağladı. Asya ile Çin arasında önemli bir bağ var. Zamanında Asya kaplanlarına baktığımız zaman, Çin hepsinin önüne geçti. Türkiye'ye baktığımız zaman ise Atlantik kıyısından Çin'in batısına kadar olan bölgede en önemli üretim üssü olan ülke konumunda. Bugün bir ürün yaptırmak istiyorsunuz Çin'e gidebilirsiniz ya da Türkiye'ye gelebilirsiniz. Buradaki rekabet gibi gözüken şeyi işbirliği ile avantaja çevirebilirsiniz.
- Uzak ülkelere baktığımızda Türkiye'nin dış ticareti zayıf. Genelde alım yapıyoruz. İhracatımız daha az. Kuşak Yol Girişimi'ni doğru kullanabilirsek, doğudan batıya gelen bu konteynerlerin içerisine ürünlerimizi koyup gönderebilirsek, batıdan doğuya doğru ihracatı, uzak ülkelere ihracatı değerlendirebilir ve bunu bir fırsata çevirebiliriz.
Kolbaş, Çin ve etrafındaki pazarların ciddi anlamda büyüdüğünü aktardı. Kolbaş, Türk iş insanlarına "İthalat için gittiğimiz bu bölgelere gelin şimdi ihracat için gidelim. Hep birlikte uzak ülkelere ihracat politikasını ayağa kaldıralım. İkinci yüzyılda Asya bizim için ihracat pazarı olsun" mesajını verdi.
Kuşak Yol Girişimi'nin Büyümesi
Marmara Grubu Vakfı Başkanı Akkan Süver, Kuşak Yol Girişimi ile ilgili Marmara Grubu Vakfı olarak ilk açıklandığında konuyu sahiplendiğini aktardı. Süver, "Pekin'den Londra'ya uzanan çizgi, şimdi 160 ülkeyi kapsayan bir duruma geldi" ifadelerini kullandı. Süver sözlerini şöyle sürdürdü:
- Kuşak Yol Girişimi 10 yaşındadır. Ama tarihi sorumluluğu ve aidiyeti açısından asırları kapsayan bir projedir, bir projedir, bir iyi niyet alametidir. Bu iyi niyet alameti dünya ülkeleri arasında bana göre gereği gibi anlaşılmış değildir. Kuşak Yol, pandemi süresinde de kendi kendini devam ettirecek, sürdürülebilir kılacak faaliyetlerde bulundu. Mesela bir akademi kuruldu. Beni de bu akademiye üye yaptılar. Pandemiden kurtulunca akademide Kuşak Yol'un gelişmesi, hayata geçmesi ile ilgili çalışmalar devam etti. Bu sene Pekin'de 3. büyük kurultay yapıldı. Gelecekte Nobel alacaktır. O derece geniş ve kapsamlı bir etkinliktir. 3. Kuşak ve Yol Büyük Forumu 160 ülkenin bir araya geldiği önemli bir harekettir. Bu hareketin daha da büyüyeceğine inanıyorum.
Türkiye'nin Orta Koridorda Yakaladığı Fırsatlar
Eski AK Parti Milletvekili, Akademisyen Mustafa Ilıcalı Kuşak Yol'un ekonomi potansiyelinin ve rekabet gücünün arttığını söyledi. Kuşak Yol'un ihracata yönelik bir koridor, ulaşım hattı ihtiyacının doğduğunu söyledi. Ilıcalı, Türkiye'nin coğrafi konumunun faal hale gelmesi için ulaştırma yatırımlarının yapılmasının gerektiğini belirtti. Bunun için yapılan yatırımların en önemlilerinden birinin Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı olduğunu aktardı. Ilıcalı, Kars'tan sonra da hızlı trenle birlikte bu hattın İstanbul'a oradan da Marmaray projesi ile Avrupa kıtasına ulaştığını aktardı. Ilıcalı, bu hatta Marmaray projesinin de önemli bir proje olduğunu aktardı. Ilıcalı, bu demiryolu hattının kuzeyde de denize ulaştığını aktararak sözlerini şöyle devam etti:
- Türkiye bu koridorlarıyla birlikte Çin'den gelecek bu güzergahlarda orta koridor olarak avantajını kuzeye ve güneye göre sürdürüyor. Özellikle güneydeki yol, Süveyş Kanalı uzun bir yol. Bu da maliyetleri arttırıyor. Bu açıdan Türkiye, son 20 yılda yaptığı projelerle çok önemli bir yer tutuyor. Trilyonlarca dolar ticaretin Türkiye'den geçmesi bizim açımızdan çok önemli olacak.
Ilıcalı, Türkiye'de Kuşak Yol Girişimi'ne olan ilginin azalmasının imkansız olduğunu aktardı. Yapılan yatırımlarla Türkiye'nin avantajının çok arttığını söyleyerek, "Türkiye'nin doğuda yaşanan gelişmelerde konumu ortada. Türkiye Cumhuriyeti ve Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda geri adım atmaz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün ortasından geçecek tren hattının çalışmalarının devam ettiğini biliyorum." ifadelerini kullandı. Ilıcalı, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerdeki stratejisi ve ekonomik olarak Kuşak Yol Girişimi'ni önemsediğini vurguladı.
Kuşak Yol Dünya İçin Ne Anlama Geliyor?
Akademisyen Barış Adıbelli, Kuşak Yol Girişimi'nin uluslararası ilişkilerde jeopolitik açıdan ne ifade ettiğini aktardı. Adıbelli, projenin tek taraflı bir proje olmadığını, katılımcılara açık olduğunu ve katılımcıların ortak bir şekilde katkıda bulunduğu bir proje olduğunu aktardı. Adıbelli sözlerini şöyle sürdürdü:
- Bugün dünyanın en büyük ihtiyaç duyduğu şey ortak bir gelecek kurmak. Dünya bildiğini üzere bir asırda görülmemiş ölçekte derin bir değişim yaşıyor. Zorluklar var, sorunlar var, sınamalar var, değişen küresel durum var ve bu zorluklarla mücadele edebilecek uluslararası bir sistem veya düzen şu anda yok. 1945 sonrası düzen de şu anda artık son anlarını yaşıyor. Tabutuna da son çiviyi İsrail çaktı. Ne uluslararası düzeni önemsedi ne BM'yi önemsedi. O zaman sorun şu; küresel güvenliği, istikrarı, barışı kim sağlayacak? Bugün kendisini dünyanın jandarması olarak tanımlayan Amerika'nın durumu ortada. Amerika'nın bu düzenin işleyişinde hiçbir şekilde olmadığını görüyoruz. Aksine düzenin kendisine tehdit olan hegemonik güç olarak ortada duruyor.
Adıbelli, Çin'in uluslararası sistem ve işbirliği açısından yeni bir girişim başlattığını aktararak şunları söyledi:
- Unutmayalım ki her yeni dünya düzeni önce yeni bir ekonomik düzen üzerinden inşa edilir. Önce ekonomik bir düzen kurulur ve bu düzen gelmekte olan yeni dünya düzeninin finansal altyapısını oluşturduğu gibi onu da finanse eder. O yüzden Çin öncelikli olarak ekonomik merkezli, ekonomik tabanlı ve ekonomik işbirliğini önceleyen bir girişime girdi. Bugün gelinen noktada çok kutuplu, çok sesli, çok merkezli dünya düzeni adını verdiğimiz, küresel güneyin daha fazla savunduğu, Yükselen Asya dediğimiz Asya fenomeninin bir başka yansıması da bu çok kutuplu dünya düzenin yeşerdiği, yükseldiği yer olarak ortaya çıktı. Hem Ukrayna meselesinde hem İsrail meselesinde biz ABD'nin artık dünyayı arkasından sürükleyemediği gerçeğini gördük. Bu bağlamda ben Kuşak Yol Girişimi'nin, çok kutuplu dünya düzeninin temelini oluşturduğunu ve bu düzenin bu temel üzerinden şekillendiğini düşünüyorum. Barış kalkınmanın ön şartıdır. Bugün bizim dünyada barışa ihtiyacımız var.
Adıbelli, Şi Cinping ve Biden görüşmesinde Cinping'in "dünya hepimizin yaşayabileceği kadar büyük" ifadelerini hatırlatarak şunları söyledi:
- Çin'in 1950'lerden beri savunduğu politikası olan "barış içinde yaşama ve bunun beş ilkesi" Kuşak ve Yol'un da temel ilkeleri içerisinde. Bu ilkeler aslında Kuşak Yol Girişiminin de temel şartlarını oluşturuyor. Kuşak Yol kendisini şu şekilde tanımlıyor; hiçbir jeopolitik hesaplamanın peşinde değil, hiçbir tarafa ait değil bunun yanında askeri ittifaklar kurmak gibi bir niyeti olmayan bir girişim, belirli bir ideolojiye yakın klikleri etrafında toplamaya çalışmayan bir girişim. Çin'in kalkınmaya verdiği önem kendi yaşadığı tecrübelerle ortada. Çin şunu söylüyor; Dünyaya barış ve istikrar gelmesindeki en önemli nokta ülkelerin ekonomik olarak kalkınması. Çin şunu da söylüyor; her ülke kalkınmada eşit değil. Kimi ülkeler çok kalkınmışken başka ülkelerin altyapıları bile yok. Çin, her ülkenin bir standarda ulaştırılmasını hedefledi. En azından altyapı düzeyinde. Bu yüzden altyapı projelerine çok önem verdi.
Adıbelli, Kuşak Yol Girişimi'nin son yıllarda ekonomik olduğu kadar siyasi etkileri olduğunu da aktardı.
Kuşak Yol Girişimi'nin Kültürel ve Eğitim Ayağı
Ulusal Kanal Çin Temsilcisi Kibele Su Taşçı, Kuşak Yol Girişimi bünyesinde kültür ve eğitim alanında da önemli çalışmalar yürütüldüğünü aktardı. Taşçı, Kuşak Yol Girişimi'nin kültürel işbirliği ve eğitim alanındaki somut projelerine dayanarak, Türkiye ve Çin arasında gerçekleşen gelişmeleri aktardı. Kuşak Yol Girişimi'nin kültürel hegemonyaya karşı çıkarak, Batı kaynaklı "medeniyetler çatışması" tezine karşı çıkarak, medeniyetlerin karşılıklı saygı temelinde bir arada var olmasını öne çıkarttığını ifade etti. Taşçı, Türkiye ve Çin arasındaki kültürel işbirliğinin Girişim sayesinde arttığını aktardı. İki ülke arasında ortak kültürel projeler yapıldığını dikkat çekti. İki ülke arasında kültürel olduğu kadar turizm canlandırma projeleri yapıldığını belirten Taşçı, iki ülkenin medya alanında da işbirliği yoluna gittiğini belirtti. Taşçı, Temmuz 2016'da Çin'in Kuşak ve Yol için eğitim planını yayınladığını hatırlattı. Taşçı, bu planın en önemli ayaklarından birinin Konfiçyus Enstitüleri olduğunu aktardı. Bu enstitülerin Kuşak ve Yol'un itici gücü haline geldiğin belirtti.
Kuşak Yol Girişimi Nedir?
Kuşak Yol Girişimi, 2013 yılında ilk kez Çin Halk Cumhuriyeti tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. Aynı yıl Türkiye, girişimi destekleyeceğini duyurdu. Kuşak Yol Girişimi kapsamında 172 ülke ve uluslararası örgüt, Kuşak Yol Girişimi'ni inşa etmek üzere Çin ile 200'den fazla işbirliği belgesi imzaladı. Girişim, 70'ten fazla ülkede yürütülen projelerle, dünya nüfusunun 3'te 2'sini, küresel gayri safi hasılanın yarısını içeren etki alanı oluşturdu. Girişim kapsamında yürütülen altyapı, ulaştırma, enerji, iletişim ve diğer alanlardaki bağlantılı projeler, Çin'in Avrasya kıta kütlesi ve Asya'nın güneyini kat eden deniz yolları üzerindeki etkinliğini arttırarak, yükselen güç olarak küresel stratejinin temeli haline geldi.
Çin Lideri Şi'nin imza projesi haline gelen Kuşak Yol Girişimi, ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisi'nin 2017'de 19. Ulusal Kongresi'nde parti tüzüğüne girdi. Aynı yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin'in başkenti Pekin'de düzenlenen, Uluslararası İşbirliği İçin Kuşak ve Yol Forumu'na katıldı. Burada iki ülke arasında ticaret, ekonomi, eğitim ve insani yardım alanında çok sayıda anlaşma imzalandı. Kuşak Yol Girişimi, 2017 ve 2019 yıllarının ardından 17-18 Ekim 2023'te 3. kez düzenlendi. Girişimin 10. yılı olması nedeniyle forum büyük bir önem taşıdı. Foruma 22'si devlet başkanı olmak üzere 140'tan fazla ülke temsilcisi, 41 uluslararası kuruluştan 10 binden fazla kişi katıldı. Şi Cinping burada yüksek kaliteli Kuşak ve Yol Girişimi'ni desteklemek için yeni eylem planını açıkladı. Yükselen Asya çağında yeni şekillenen uluslararası düzenin ete kemiğe büründüğü Kuşak Yol Girişim, mazlum milletlere ABD hegemonyasına karşı siyasi, ekonomik ve kültürel büyük olanaklar sağlıyor.