Yunan Amiral’den Atina Yönetimi’ne: ''SAR anlaşmasının MEB ile ilgisi yok''

Yunanistan, Türkiye’nin Libya ile hidrokarbon anlaşması imzalaması ve Mısır ile normalleşme sürecini başlatmasının ardından Ankara’ya karşılık verme telaşına düştü.

Mısır ile temasa geçen Yunanistan, iki ülke arasında havacılık ve deniz arama kurtarma sahalarına ilişkin bir Mutabakat Zaptı imzaladı.

Atina yönetimi, anlaşmanın Türkiye’ye verilmiş “mükemmel” bir yanıt olduğunu öne sürse de Yunanistan içinde aynı fikirde olmayanlar da var.

“MEB VE EGEMENLİK HAKLARIYLA İLGİSİ YOK”

Yunan kamuoyunun yakından tanıdığı emekli Amiral Stelios Fenekos, Militaire dergisinde anlaşmayla ilgili bir makale kaleme aldı. Amiral Fenekos, Mısır ile yapılan SAR Anlaşması’nın Münhasır Ekonomik Bölgeler ve egemenlik hakları ile ilgisinin olmadığını vurguladı. Nedenlerini madde madde sıraladı.


- Arama Kurtarma Sahalarının egemenlik haklarıyla ilgisi yoktur.
- Savunma Bakanı'nın da söylediği gibi; Denizde Arama Kurtarma Sahası Sorumluluğu, size yargı yetkisi vermez.
- Arama Kurtarma Sahalarının Münhasır Ekonomik Bölge ve kıta sahanlığı ile de ilgisi yoktur, dolayısıyla bunların sınırlarıyla kesişmesi gerekmez.
- Hava Trafik Kontrolü ve Denizde Arama Kurtarma Sahalarında ülkelerin sorumluluk / yetkinlik alanlarını, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü ve Uluslararası Denizcilik Örgütü belirler.
- Mısır ile yapılan anlaşmanın Türkiye-Libya anlaşmasına hiçbir etkisi yoktur.

 "VAHİM BİR ÇELİŞKİ"

Dışişleri Bakanlığı da Yunanistan-Mısır anlaşmasına ilişkin yaptığı açıklamada, Arama Kurtarma Sahalarının, yalnızca insan hayatını kurtarmaya yönelik Hizmet Sahaları olduğunu bildirmiş, “Bu sahalar uluslararası hukuka göre egemenlik sahaları değildir.” açıklaması yapmıştı:

Ege’de masum sığınmacıları uluslararası hukuka aykırı olarak geri iten ve hayatlarını tehlikeye atan bir ülkenin, Doğu Akdeniz’de arama kurtarma konusunda mutabakat muhtırası akdetmesi vahim bir çelişkidir. Yunanistan’ın Mısır ile mutabakat muhtırasını imzalamasındaki temel saik, bu gerçekleri ve Libya’da yol açtığı son skandalı örtbas etme arzusudur. Yunanistan’ın iç ve dış siyasetini Türkiye karşıtlığı çerçevesinde şekillendirme teşebbüsü beyhude ve ancak kendisine zarar verecek bir çabadır. Türkiye, Doğu Akdeniz’de ve ötesinde tüm temel paydaşlarla işbirliğini ve eşgüdümünü arttırarak hem kendi haklarını hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını kararlılıkla korumaya devam edecektir.