TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan kritik mesajlar! Toplantıya Bakan Fidan da katıldı
TBMM Meclis tören salonun gerçekleşen programda önemli mesajlar verildi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş önemli açıklamalar yaparken, toplantıya Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da katıldı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 14'üncü Büyükelçiler Konferansı kapsamında yurtdışında ve merkez teşkilatında görevli büyükelçileri kabul etti. Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da yer aldığı programda büyükelçilere hitaben bir konuşma yaptı.
Dünyanın yeniden yapılandığı bir dönemden geçtiğine dikkat çeken TBMM Başkanı Kurtulmuş, Meclis tören salonunda düzenlenen programda “Türkiye Yüzyılı’nda Dış Politikamız” başlıklı konferansa da atıfta bulunarak dış politika ve büyükelçilerin önemine dikkat çekti.
“SÖZÜ GÜÇLÜ GÜCÜ ETKİLİ TÜRKİYE YÜZYILI”
Türkiye’nin önünde büyük hedefler bulunduğunu belirten TBMM Başkanı Kurtulmuş, bu hedeflerin gerçekleşmesi için de “Sözü güçlü gücü tesirli Türkiye Yüzyılı” için ciddi bir gayretle çalışılması gerektiğini vurguladı.
- Sözünüzün güçlü olması, haklı olması doğru projeleri doğru fikirleri doğru siyasetleri takip ediyor olmamız önemli ama bu tek başına yeterli değil. Eğer sözünüzün arkasına güç koyamıyorsanız, bu gücü sözünüzün arkasında koyamıyorsanız sadece doğru söz söyleyen bir ülke olursunuz. Onun için önümüzdeki yüzyılın en temel özelliklerinden birisi, Türkiye’nin hem sözünü güçlendireceğiz, hem bu sözün arkasındaki güçlerimizi çok daha kuvvetli hale getireceğiz. Bu çerçevede dış politikada özellikle son yıllarda izlediğimiz gerçekten takdire şayan gelişmenin altını çizmek istiyorum. Dış politika artık sadece Dışişleri Bakanlığının icra etmiş olduğu bir politika olmanın çok çok ötesindedir. Dış politikanın içerisinde savunma diplomasisinden, milli istihbarat teşkilatının faaliyetlerine, Türkiye’nin yumuşak güç unsurları olan ve her birinizin büyük destekler verdiğiniz, TİKA’dan, Yurtdışı Türklere, Yunus Emre Enstitüsüne kadar yumuşak güç faaliyetlerimizle dünyada sözümüzü çok daha güçlü hale getirecek bir dönemi yaşıyoruz. Bunu daha da güçlendireceğiz Türkiye’nin savunma sanayinde yaptığı her ileri adım, aynı zamanda dış politikadaki sözünü kuvvetlendirdiği bir argümanıdır. Türkiye’nin yumuşak güç unsurları olan bu kurumlarımızın yurtdışında açtığı her bir şube, aslında bizim sözümüzü çok daha fazla güçlendirdiğimiz bir dönemin işaretidir. Dolayısıyla bu sefer hedefimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Sözümüzün güçlü, doğru, çözüm üretici ve gerçekten dünyada ses getirici olabilmesi, aynı zamanda arkasındaki çok tesirli bir güce sahip olmamızla mümkündür.
“TÜRKİYE EKSENİNİ TAHKİM ETMEK MECBURİYETİNDEYİZ”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, güçlü Türkiye ve Türkiye Yüzyılı hedefleri için bağımsız ve milli menfaatler doğrultusunda bir dış politika ekseni vurgusu yaptı. Kurtulmuş, konuşmasında:
- Önümüzdeki dönemde dış politika ile ilgili ikinci temel hedefimiz ‘Türkiye eksenini’ tahkim etmektir. Bu tartışmayı yıllarca yaşadınız. Yıllarca Türkiye’nin geçmişini bilmeyenlerin, Türkiye’nin nereden geldiğini ve nereye gitmekte olduğunu kavrayamayanların, zaman zaman ‘eksen kayması’ tartışmaları açarak Türkiye’yi başkalarının gündemi üzerinden köşeye sıkıştırmaya çalıştığını çok iyi hatırlıyoruz. Hep söylediğimiz şudur; Türkiye başkaları tarafından çizilmiş eksenlerin peyki olan bir ülke olamaz. Türkiye kendi eksenini takip etmek mecburiyetinde olan bir ülkedir. Allah’a çok şükür artık zaman gelmiştir. Artık Türkiye böyle bir güce, böyle bir kudrete kavuşmuştur. Onun için diyoruz ki; biz başkalarının çizdiği eksenlere göre değil, Türkiye’nin milli menfaatlerini koruyarak, Türkiye’nin elindeki imkan ve fırsatları bilerek, rasyonel, ütopik olmayan ama bu gerçeklik içersinde Türkiye Yüzyılı hedeflerini de ıskalamayan bir ‘Türkiye ekseni’ tahkim etmek mecburiyetindeyiz.
“ADİL, HAKKANİYETLİ VE YENİ KÜRESEL SİSTEM KURULMALI”
Türkiye’nin dış politikasının bir diğer önemli hedefinin adil, hakkaniyetli ve yeni bir küresel sistem olduğunu belirten TBMM Başkanı Kurtulmuş:
- Artık kim isterse istesin, hangi güce sahip olursa olsun, bugünkü dünya sisteminin bu haliyle devam etmesi de imkan ve ihtimali yoktur. İşte en son Afrika kıtasındaki uyanışı temsil eden yeni çıkışların, dünya siyasetinde çok kökten değişikliklerin geleceğini gösterdiği açık bir işareti yaşıyoruz. Dünyanın bir çok yerinde yıllardır Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün uluslararası platformda dile getirdiği, ‘Dünya beşten büyüktür’ diyerek özetlediği, yeni hakkaniyetli ve adil bir dünya kurulması çabasına sesimizi yükselttiğimiz gücümüzü daha fazla gösterdiğimiz takdirde dünyanın dört bir tarafından eklenen insanların bu kervana katılacağı ve yeryüzünde hakkaniyetli adaletli bir dünyanın kurulması için mücadele edileceği aşikardır.” Şu sözü hepimiz hatırlıyoruz, ‘İkinci Dünya Savaşından sonra yeni bir dünya kurulur ve Türkiye oradaki yerini alır’. Şimdi öyle bir noktaya geldik ki çok şükür, yeni bir dünya kurulacak ve Türkiye buradaki öncü rolünü mutlaka ve mutlaka alacak.
“MAVİ VATAN, UZAY VATAN YENİ MİSAK-I MİLLİ’NİN ÇERÇEVESİDİR”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Büyükelçileri kabul programındaki konuşmasında son yıllarda önemi daha da artan Mavi vatan, uzay vatan kavramlarına da değindi, yeni Misak-ı Milli tanımı yaptı. Kurtulmuş:
- Hiç abartısız söyleyebiliriz, cumhuriyetimizin ikinci 100 yılına giriyoruz. Bir asır evvel yine dünyanın küresel güçlerine, canavarlarına karşı mücadele eden atalarımız, o zaman karşılarına çıkarılan uluslararası senaryoları elinin tersiyle itmiş Sykes Picot’un haritalarını tarumar etmiş, çöp tenekesine atmış ama ne yazık ki bir asır sonra şartlar değişmiş olmasına rağmen aynı emperyalist bakışların Türkiye’nin ve bölgenin üzerindeki güçlerinin de çok fazla değişmediğini görüyoruz. Ama şimdi çok daha güçlü bir Türkiye var. Şimdi ne yaptığını, nereden geldiğini, Cumhuriyeti’nin ilk asrını nasıl geçirdiğini ve ikinci asrına nasıl hazırlandığını bilen çok daha güçlü bir Türkiye var. Bu istikamette yolumuza devam edeceğiz. Bunu şunun için söyledim; bir asır evvel nasıl Misak-ı Milli Erzurum Kongresi’nin, Sivas Kongresi’nin, Türkiye Cumhuriyetimizin kuruluşunun temel umdelerinden biriydiyse hiç abartısız söylüyorum ki mavi vatan, siber vatan, yeşil vatan, uzay vatan gibi kavramlar, yeni Misak-ı Milli’nin çerçevesi olarak görülmek mecburiyetindedir.