Erdoğan'dan AB tepkisi: İşte AB'nin kaybettirdikleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özbekistan’da yaptığı konuşmada Avrupa Birliği'ne tepkisi üzerine Türkiye’nin Avrupa Birliği serüveni yeniden gündem oldu. İşte Türkiye’nin AB kapısında kaybettikleri…
Türkiye, yıllarca ABD dayatmasıyla Avrupa Birliği kapısında bekleyerek birçok taviz verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan “52 yıl bizi kapıda süründürdüler” diyerek Türkiye’nin AB serüvenine dikkat çekti:
- AB kapısında 52 yıl bizi süründürdüler, hala aynı şeyi yapıyorlar. Ama biz de onlara gerekeni, gerektiği zamanda cevabını vereceğiz
Peki Türkiye Avrupa Birliği kapısında neler kaybetti? 52 yıllık serüven, 1945 sonrasında Atlantik sistemine bağlanmasının bir devamı olarak başlatıldı.
Türkiye’nin gümrük birliğine girmesiyle birlikte Avrupa dışındaki ülkelerle yaptığı ticaretin maliyeti arttı. Bu da yavaş yavaş ekonomik olarak dışa bağımlı bir ülke haline gelmemize sebep oldu.
90’lı yıllar itibariyle Avrupa Birliği’ne giriş süreci hızlanan Türkiye için yeni tavizler gündeme gelmeye başladı. 1988 yılında imzalanan ve 1993 yılında yürürlüğe giren Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik şartı, Türkiye’nin üniter yapısını tartışmaya açan maddeler barındırıyordu. Ayrıca 2003 yılında imzalanan “ikiz ihanet yasaları” da Türkiye’nin tam egemenliğini zedeleyen yasalardı.
Avrupa, bu metinleri Türkiye’ye onaylatarak Türkiye’de etnik bölücülüğü kışkırtmayı ve Türkiye’yi etnik ve mezhepsel temelde bölmeyi hedefliyordu. Metinlerin imzalanmasıyla birlikte yerel yönetimlerde bölücülük hortladı. HDP-PKK belediyeleri, yaratılan sözde özgürlük ortamında yolların altına mayınlar döşedi.
Türkiye’ye dayatılan bir başka taviz de Kıbrıs konusundaydı. Avrupa Kıbrıs’ta federasyondan yanaydı ve KKTC’nin varlığını kabul etmiyordu. Türkiye’nin önüne de Avrupa Birliği’ne girme koşulu olarak federasyonu kabul etme seçeneği dayatılıyordu.
Türkiye’nin AB kapısında geçirdiği yıllar, Türkiye’nin toplum yapısını bozmayı da hedef alıyordu. Türkiye, AB kapısında İstanbul Sözleşmesi’ne sokuldu. Aileyi parçalamayı, toplumu yozlaştırmayı hedefleyen LGBT dayatması İstanbul sözleşmesiyle yasal düzen içerisinde yerini aldı. Türkiye 2021 yılında İstanbul Sözleşmesini feshederek AB’nin ayaklarımıza bağladığı bir zincirden kurtulma kararı aldı.
Şimdi ise Türkiye Avrupa Birliği dışındaki alternatiflere gözünü dikmiş durumda. Şanghay İşbirliği Örgütü ve Türk Devletleri Teşkilatı gibi örgütler, Türkiye’nin AB kapısında geçirdiği yılları telafi etmesini sağlayacak uluslararası birlikler olarak değerlendiriliyor.