Vatan Partisi'nden NATO Karargahı önünde eylem
Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, İzmir Şirinyer NATO karargahı önünde parti üyeleriyle birlikte basın açıklaması yaptı. Bursalı, İsveç'teki eylem ile ilgili "Bu eylem, İsveç’in ötesinde Atlantikçilerin, NATO’nun, medeniyet düşmanlarının kimliğini bir kez daha göstermiştir." dedi.
NATO Karargahı önünde konuşan Özgür Bursalı, NATO'nun Türkiye düşmanlığını anlattı. Bursalı şunları söyledi:
Bugün Şirinyer’de, Türkiye’yi tehdit eden, Türkiye’de darbeler planlayan, cinayetler işleyen, en son 15 Temmuz’da Meclisimize bombalar yağdıran ve insanlarımızı şehit eden ABD’nin saldırı örgütü, insanlık ve medeniyet düşmanı NATO’nun karargahı önündeyiz.Düşmanın bağrındayız. Düşman bizim bağrımızda. İzmir’imizde, İncirlik’imizde, Malatyamızda, Konyamızda… Düşmanın bağrından, Türk milletine sesleniyoruz. Türkiye’ye, hükümete ve hala görmek istemeyenlere, tehdidin nereden geldiğini göstermek üzere buradayız. Hemen yanı başımızda, Ege’de, Doğu Akdeniz’de, Dedeağaç’tan başlayarak, onlarca üs kuran, namlularını Türkiye’ye yönelten NATO’nun karargâhı önündeyiz. NATO’nun marifetlerini, NATO’nun medeniyet düşmanlığını, NATO’nun Türkiye düşmanlığını, NATO’nun İslam düşmanlığını Türk milleti ve bütün insanlık biliyor. İşte son örnek, iki gün önce İsveç’te, polislerin koruması altında Büyükelçiliğimizin önünde bir kışkırtıcının Kur’an yakma girişimini izledik. Bu eylem, İsveç’in ötesinde Atlantikçilerin, NATO’nun, medeniyet düşmanlarının kimliğini bir kez daha göstermiştir.
NATO KUR’AN YAKANLARIN SALDIRI ÖRGÜTÜDÜR
NATO'nun Türkiye'ye 70 yıldır darbeler, katliamlar yaptığını aktaran Özgür Bursalı, Kur'an yakılmasının NATO'nun başka bir kimliğini ortaya çıkardığını söyledi ve ekledi:
NATO, Türkiye’ye karşı saldırı örgütüdür NATO, İslama ve mazlum milletlere karşı saldırı örgütüdür. NATO, bütün değerlerimize, kutsallarımıza, kimliğimize karşı bir saldırı örgütüdür. Hakikatle savaş, medeniyetle savaş, insanlıkla savaş, Mazlum Milletlerle savaş ve emekle savaş, bu emperyalist zebanilerini insanlığın bütün kutsallarıyla savaş cehennemine düşürmüştür. İsveç yönetimi, bu eylemiyle NATO’ya katılmaya hak kazanmıştır.
NATO’DA KUR’AN YAKMAYA VE LGBT’YE SONSUZ ÖZGÜRLÜK VAR
Kur'an yakma girişiminin Türkiye ve İslam kültürüne karşı bir saldırı olduğunu belirten Bursalı, NATO'nun içinde LGBT'nin de var olduğunu söyledi. Özgür Bursalı Kur'an yakma eylemine izin veren İsveç Makamlarına " Kur’an-ı Kerim yakanlara izin vererek, çürüyen Batı’nın sahte özgürlük anlayışını bir kez daha sergilemiştir." ifadesini kullandı. Vatan Partisi Genel Sekreteri Bursalı İsveç'in NATO'ya girmesi için teröristleri Türkiye'ye teslim etmesi gerektiğini vurguladı ve devamında şunları aktardı:
O teröristler iade edilse, Türkiye İsveç’in NATO’ya katılmasına izin verecek mi? Sayın Cumhurbaşkanımızın maketini ayaklarından ters döndürüp sallandıran, Norveç’teki tatbikatlarda yine Cumhurbaşkanın resmini hedef tahtasına koyan, Kur’an yakan, PKK’ya ve FETÖ’ye ev sahipliği yapan bir ülkeyle Türkiye nasıl müttefik olabilir? Burada söz konusu İsveç değildir. Bu Amerika Birleşik Devletleri ve Atlantik Sistemidir. Ve bunlar, Türkiye’yi bölmeye ve parçalamaya yemin etmişlerdir. Milletimizin içi rahat olsun. Herkes NATO’ya boyun eğse, herkes NATO’dan korksa, Türkiye’nin Vatan Partisi var. NATO’dan çıkacağız ve NATO dağılacak. Kur’an yakan NATO, kendi yangınında boğulacak.
NATO’NUN “KAN BANYOSU” SENARYOSU
Özgür Bursalı'nın konuşmasının devamı şu şekilde:
Bir yandan Kur’an yakıyorlar, bir yandan da Türkiye seçimlere doğru kan banyosu olacak diye ABD Dışişleri Bakanlığının yarı resmi organında kapaklar yayınlıyorlar. Bütün bu manzara ortadayken, AK Parti hükümeti kan banyosu senaryosunun neresindedir? Cevaplanacak soru budur. Son günlerdeki gelişmelere bakıyoruz: Türkiye yönetimi, Rusya Dışişleri Bakanı’nın 14 Ocak 2023 günü Moskova’ya yaptığı daveti reddediyor ve ABD’ye koşuyor. Türkiye, Suriye ve Rusya’nın Suriye’de birlikte hareket etmesi, doğru stratejiydi. ABD tehdidi, üç ülke adına doğru saptanmıştı. Çözüm de doğru saptanmıştı: Üç ülke hedefe ulaşmak için askerî işbirliği yapacaktı.
Şimdi, AK Parti Hükümeti, Suriye’de çözüm için ABD ile işbirliğine odaklanmaktadır. Dışişleri Bakanının ağzından dün yapılan açıklama aynen böyle.Bölgenin terörden temizlenmesini ve mültecilerin ülkelerine dönmelerini sağlayacak doğru stratejiden 20 gün içinde tamamen karşıt stratejiye geçişe AK Parti kamuoyunda “denge siyaseti” adı veriliyor. Burada denge adı altında yapılan marifet, yığınakta hatadır.
DENGE SİYASETİ İFLAS ETMİŞTİR
Denge denilen, düşmanla dans etme eylemidir. Denge denilen, Türkiye’ye tehdidin güçlenmesidir. Denge denilen, ABD ve İsrail korkusudur. Denge denilen, komşulara güvensizlik yaymaktır. Doğada ve savaşlarda denge yoktur. Sizin denge siyasetleriyle gittiğiniz ülkelerde denge yok, düşmanlıklarını açıkça ilan ediyor ve Türkiye’yi teslim alacağını haykırıyor. Kur’an yakanlarda denge var mı? Cumhurbaşkanının maketini ayaklarından sallandırma girişiminde bulunanlarda denge var mı? NATO 15 Temmuz’da tepemize bombalar yağdırırken denge var mıydı? PKK’ya binlerce tır silah verirken NATO, hangi dengeyi gözetti? Uğur Mumcularımız, Eşref Bitlislerimiz, Gaffar Okkanlarımız, Fethi Sekinlerimiz, katledilirken denge var mıydı?
AK Parti hükümetinin denge siyaseti iflas etmiştir. Dahası iflas eden bu siyasette ısrar etmek, Türkiye’ye çok ağır bedelleri olacak bir yola gitmektedir. Zaten biz, PKK’yı hendeklere gömerken, Barış Pınarı ve Zeytin Dalı ile ikinci İsrail planını bozarken, 15 Temmuz’da NATO örgütü olan FETÖ’yü yerin dibine gömerken dengeleri bozduk ve onları perişan ettik. Bugün tek çözüm, Türkiye’nin önündeki tehditleri cesurca saptamak, Türkiye-Suriye ve Rusya işbirliğiyle milli çözüm stratejisine odaklanmaktır.
AK PARTİ YÖNETİMİ ALTILI MASA’NIN
HANGİ SANDALYESİNDE OTURUYOR
Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı Altılı Masa'ya da yüklendi. Bursalı Altılı Masa'da ABD ve NATO bayrağı dalgalandığını söyledi. Bursalı Altılı Masa ile ilgili şunlar söyledi:
Bu çözümün tek bir sahibi vardır: Vatan Partisi. İşte görüyoruz, hepsi NATO’cu, bir tek Vatan Partisi NATO’dan çıkacağız diyor. Hepsi ABD’den korkuyor, bir tek Vatan Partisi ABD tehditlerinin üzerine cesaretle gidiyor. Hepsi yalpalıyor, bir tek Vatan Partisi Türkiye’den yana kararlı ve tutarlı siyasetlerini anlatıyor. Farkımız budur. Atlantik güçlerinin ağız birliği halinde Vatan Partisi’ni hedef almalarının sebebi de budur. Hükümet kararsız ve tutarsız seyrederken, Altılı Masa iç cephede ABD ve NATO’nun bayrağını dalgalandırmaktadır.
Altılı Masa, NATO generallerini ve 134 bin FETÖ’cüyü cezaevinden çıkarmak, tekrar Devletin içine yerleştirme planı içindedir. Bu yüzden, Kılıçdaroğlu, TSK Komutanlarına “haddinizi bilin” hakaretiyle psikolojik harekât görevi yapıyor. Babacan, Türk kavramını Anayasadan çıkartma rezilliğini yeniden piyasaya sürdü. Meral Akşener, Gladyo kraliçesi görevinde final perdesini açtı. Davutoğlu, “ABD’nin Ankara’daki adamı” olarak heyecanını tazelemiş bulunuyor. Saadet Partisi, ABD işbirlikçisi ve İran düşmanı cephede salyangoz satıyor.İşte AK Parti hükümetinin önündeki bir manzara da budur. NATO’cu siyasetlerle, milli mevzilerde değil, ancak Altılı Masa’da sandalye ararsınız.