Yakın dönemde soyu tükenmiş hayvanlar
Bugün yaklaşık 1 milyon bitki ve hayvan türü insan faaliyetleri nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Soy tükenmesi sonucu bu sistem değiştiğinde Dünya'daki yaşam etkilenir. Birçoğumuz küresel ısınma ve iklim değişikliğinin daima insan yaşamını nasıl etkilediğini düşünürüz.
PO'OULİ
Soyu tükendi: 2019
Po'o-uli (Melamprosops phaeosoma) Hawaii'nin Maui adasına özgüdür ve 2019'da soyu tükenmiş olduğu resmi olarak açıklandı.
1973 yılında Haleakala'nın güneydoğu yamacındaki Hana Yağmur Ormanı projesine katılan üniversite öğrencileri tarafından ilk kez kaydedilen bu kuş, örümcek, böcek ve salyangoz ile besleniyordu. 1998'de keşfedilen bilinen üç kuştan biri 2004'te esaret altında ölmüş ve kalan ikisini tespit etme çabaları sonuçsuz çıkmıştır.
Habitat tahribi, hastalık taşıyan sivrisineklerin hızla yayılması ve istilacı türler, neslinin tükenmesinin ardındaki önde gelen teoriler.
BAİJİ YUNUSU
Olasılıkla soyu tükendi: 2017
Bazen Çin nehir yunusu olarak da adlandırılan Baiji yunusu, 2,5 metre uzunluğa kadar büyüyen soluk mavi-gri bir yunustur. Yaklaşık 20 milyon yıl boyunca, Çin'deki Yangtze Nehri'nde yaşıyordu. Bu yunusu uzun, dar ağzı ve başının üzerine doğru yerleşen minik gözlerinden tanıyabilirsiniz. Baiji yunusları sessiz yunuslardı ve aktif olarak teknelerden kaçınırdı.
Baiji, insan faaliyeti nedeniyle yok olmuş ilk yunus türü olarak tarihe geçti. 2006 yılında, bilim insanları Yangtze Nehri üzerinde kapsamlı bir araştırma yaptı ve türlere dair hiçbir kanıt bulamadı. Bununla birlikte, 2017'de IUCN baijinin artık olasılıkla soyunun tükenmiş olduğunu doğruladı.
Baiji'nin yok oluşu, baraj inşaatı, nehir kirliliği, aşırı avlanma ve tekne trafiği nedeniyle Yangtze Nehri'ne verilen çevresel hasara bağlanır.
MAVİ ARA
Soyu tükendi (vahşi doğada): 2019
Animasyon filmi Rio'yu izlediyseniz, bu kuşun neye benzediğini biliyorsunuz. Filmin ana kahramanı Blu, bir mavi aradır. Bu kuş aynı zamanda Spix makavı ve küçük makav olarak biliniyor ve parlak mavi rengi onu vahşi doğada öne çıkardı.
Mavi Ara Brezilya'da yaşıyordu; ancak, IUCN'ye göre artık vahşi doğada soyu tükenmiş durumda. Artık doğada yaşamasa da önceden esaret altına alındığından bugün bakım altında 100'den fazla mavi ara var.
Vahşi doğada yok olmaları ormansızlaşma ve yasa dışı evcil hayvan ticareti gibi uygulamalardan kaynaklandı. Esir yetiştirme programları, bu türün popülasyonunu artırmayı ve onları doğal ortamlarına yeniden sokmayı hedefliyor. Ancak yeniden yok olmayacakları garanti değil.
BRAMBLE CAY MELOMİSİ
Soyu tükendi: 2019
Bramble Cay melomisi, adını habitatı olan Bramble Cay'den almıştır. Avustralya'nın kuzeydoğu kesimindeki bitki örtülü küçük bir mercan adacığıdır.
Bu kemirgenlerin uzun kuyrukları, büyük ayakları ve kısa kulakları vardı. Kürkleri üstte kırmızı-kahverengi, altta gri-kahverengi renkteydi ve yaklaşık 15 cm uzunluğundaydı ve ağırlığı 100 gram kadardı. Yaşam alanı deniz seviyesinden 3 metrede olan bu hayvan sıcaklıklar arttıkça ve deniz seviyesi yükseldikçe tehdit yaşadı.
Bramble Cay melomisi iklim değişikliği nedeniyle soyu tükenen ilk memeli olarak tarihe geçmiştir. Şiddetli fırtınalar, yüksek gelgitler ve yükselen deniz seviyesi yaşadığı adanın sular altında kalmasına yol açtı. Hayvanın barınak ve yiyecek olarak kullandığı bitki örtüsü yok oldu.
Hayatta kalmak için yeterli kaynak ve yaşam alanı olmayan Bramble Cay melomisi 2019'da Avustralya hükümeti tarafından soyu tükenmiş ilan edildi.
PÜRÜZSÜZ EL BALIĞI
Soyu tükendi: 2020
Pürüzsüz el balığı oldukça sıra dışı bir görünüme sahipti. Pürüzsüz el balığı, şişkin gözleri ve mohawk benzeri yüzgeciyle sıradan bir balık değildi. El gibi görünen yüzgeçleri sayesinde deniz tabanında “yürümesi” ile bilinir.
Pürüzsüz el balığı yaklaşık 15 cm uzunluğundaydı ve Tazmanya'daki kıyı su kütlelerinde yaşıyordu. El balıkları genellikle fazla yer değiştirmediğinden, habitatları bozulduğunda hareket etmekte ve uyum sağlamakta zorlandılar. Sonuç olarak, tehditlere savunmasız kaldılar.
Pürüzsüz el balığı, soyu tükenen ilk modern deniz balığıdır. Daha önce dünyada sadece 14 el balığı türü vardı ve bu hayvanların soyunun tükenmesi ile 13'e düştü. IUCN neslinin tükendiğini resmen 2020'de ilan etti.
Habitat yıkımı, bu hayvanların neslinin tükenmesinin ana nedeniydi. Balıkçılık ve kirlilik gibi insan faaliyeti ve ayrıca iklim değişikliğinin etkisi soyunun tükenmesine neden oldu.
ALAOTRA BATAĞANI
Soyu tükendi: 2010
Alaotra batağanı veya dalgıçkuşu (Tachybaptus rufolavatus) soyu yıllar önce tükenmiş olsa da 2010 yılında neslinin tükendiği resmi olarak ilan edildi. Madagaskar'ın Alaotra Gölü olarak bilinen uzak bir bölgesinde yaşıyordu. 1989, 2004 ve 2009 yıllarında bölgede yapılan araştırmalarde türe dair kanıt bulunamadı ve en son 1982'de görülmüştü.
Alaotra batağanı nüfusu, habitat tahribatı ve kalan birkaç kuşun küçük bataklıklarda çiftleşerek melez bir tür yaratması nedeniyle 20. yüzyılda giderek azaldı. Kuşun sınırlı yaşam alanı ve hareket kabiliyeti eksikliği soyunun tükenmesine yol açtı. Bugün Alaotra batağının vahşi doğada yalnız tek bir fotoğrafı vardır.
GÖRKEMLİ ZEHİRLİ KURBAĞA
Soyu tükendi: 2020
Kurbağaları düşündüğünüzde aklınıza büyük olasılıkla zeytin yeşili, gri veya kahverengimsi tenli kurbağalar gelir. Ancak, nemli habitatlarında hayatta kalma mücadelesi veren binlerce kurbağa türü var.
Görkemli zehirli kurbağa (Dendrobates speciosus) artık dünyada soyu tükenmiş hayvanlardan biridir. Zehirli ok kurbağası türüne ait olan muhteşem zehirli kurbağalar, dünyanın en parlak renkli kurbağalarından biri. Bu parlak kırmızı kurbağa, nemli ovalarda ve ıslak dağ ormanlarında dolaştığı Batı Panama'da yaşıyordu.
2020'de Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) görkemli orman kurbağasının soyunun tükendiğini ilan etti. Sadece doğal olaylar nedeniyle soyu tükenmiş bazı türlerin aksine, bu türün neslinin tükenmesi büyük ölçüde insan faaliyetine bağlanıyor.
Habitat bozulması ve ormansızlaşma türün hayatta kalmasını zorlaştırdı. Ağaç kesme ve insan yerleşimi gibi faaliyetler görkemli zehirli kurbağayı yok etti. Bunun dışında araştırmacılar ayrıca 1996'daki mantar salgınının (chytrid mantarı) soyunun tükenmesine katkıda bulunduğuna inanıyor.
PİNTA DEV KAPLUMBAĞASI
Soyu tükendi: 2012
Bilinen son Pinta dev kaplumbağası (Chelonoidis abingdonii) 24 Haziran 2012'de esaret altında ölen Lonesome George'dur. Adı İspanyolca "kaplumbağa" demek olan Galapagos Adaları'nın simgesi bu hayvan balina avcıları tarafından yok edilmiştir.
Kaplumbağa 19. yüzyılda adalara uğrayan balina avcıları tarafından gemide yiyecek kaynağı olarak kullanılmak, adaya getirilen keçilerden kaynaklanan ormansızlaşma ve yine gemilerden adaya gelen farelerin kaplumbağa yumurtalarını yemesi sonucu yok oldu.
O zamandan beri insanlar Ekvador'daki bir başka Galapagos adası olan kuzey Isabela Adası'ndaki Volcán Wolf adlı volkanik tepede bazı birinci nesil melez kaplumbağalar bulmuştur. Ancak Pinta dev kaplumbağası bir daha hiç gelmeyecek.
FİLDİŞİ GAGALI AĞAÇKAKAN
Soyu tükendi: 2021
Fildişi gagalı ağaçkakan Kuzey Amerika'daki en büyük ağaçkakanlardı. Yaklaşık 45 ila 50 cm boya ve 78 cm kanat açıklığına sahiptiler. Ana besin kaynağı olan böcek larvalarına erişmek için ağaç kabuklarını soymasını sağlayan uzun soluk bir gagası vardı. Vücutları siyahtı ve boynunda iki beyaz çizgi vardı.
Bu kuş türü, neslinin tükenmesi açısından önemli tartışmalarla karşı karşıya kaldı. Yaklaşık 50 yıl önce yok olduğu düşünülmesine rağmen 2005 yılında bir bataklık ormanında kuşun görüldüğüne dair bir video ortaya çıktı. Ancak tepeli ağaçkakan denilen benzer görünümlü Kuzey Amerika'ya özgü başka bir ağaçkakan türüydü.
2021'de türün soyunun tükendiğinin ilan edilmesi için harekete geçildi. Yine de henüz doğruluğu ölçülmemiş yeni bir 2022 araştırmasına göre fildişi gagalı ağaçkakan hala yaşıyor olabilir.
BATI KARA GERGEDANI
Soyu tükendi: 2011
Batı kara gergedanı, kara gergedan türlerinin en nadiriydi. Adının aksine bu gergedan alt türü koyu gri bir renge sahipti.
Diğer gergedan türleri gibi onlar da büyük ve hantaldı. Özellikleri iki boynuzlu olmalarıdır. Batı ve Orta Afrika'daki otlaklara dağılmışlardı ve hızlı hareket edip hızla yön değiştirebiliyordu. Görüşleri zayıf olmasına rağmen, işitme ve koku alma duyuları gelişmişti. Ne yazık ki, bu benzersiz özellikler onları kurtaramadı.
Bu gergedanların neslinin tükenmesi insan müdahalesinin sonucudur. Boynuz ticaretinden elde edilen büyük kazançlara kurban gittiler; kaçak avcılar bu hayvanları boynuzları için öldürürdü. İnsanlar bu boynuzları süslemeler için ve geleneksel Çin tıbbında kullandı.
2000 yılında bu gergedanlardan sadece 10 tane kalmıştı. Araştırmacılar 2011'de soylarının tükendiğini ilan etti.
Kaynak:ungo.com.tr/