Dünden geleceğe Togg projesi
Anadolu Grubu, BMC, Turkcell, Zorlu Holding ve TOBB tarafından 2018'de Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) kuruldu. TOGG tasarlandığı andan itibaren yazılım tanımlı araba olarak dünyada yükselen trendler ile örtüşen bir proje olarak kurgulandı.
Türkiye'de yerli otomobil fikrinin ortaya atılmasının üzerinden yaklaşık 12 yıl geçti. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2011 yılında Başbakanlığı döneminde katıldığı TÜSİAD toplantısında yerli otomobil konusunu gündeme getirmesiyle Türkiye'de önemli bir süreç başlamıştı. Türkiye, otomobilde artık tamamen kendi markasını oluşturmak için yeni adımlar attı ve Kasım 2017'de, merak edilen ve bir an evvel hayata geçmesi beklenen yerli otomobil projesi için birlikte çalışacak şirket ve kuruluşlar açıklandı. 2018'de Anadolu Grubu, BMC, Turkcell, Zorlu Holding ve TOBB tarafından Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) kuruldu.
Faaliyetlerine ilk aşamada İstanbul'da başlayan şirket 2019 yılının son çeyreğinde İstanbul'dan Kocaeli'nin Gebze ilçesine taşındı. Tasarımı 2019 yılı içinde tamamlanan TOGG'un elektrikli otomobil üretimi için Bursa’nın Gemlik ilçesinde fabrika kurulmasına karar verildi. Yerli otomobilin SUV ve sedan modelleri 27 Aralık 2019'da yapılan bir basın toplantısında tanıtıldı. Nihayet bu yıl ekim ayının ortalarında fabrika inşaatı tamamlanan TOGG, 29 Ekim 2022 tarihinde ilk üretim bandından "Anadolu Kırmızısı" rengiyle indi.
YÜKSELEN TRENDLE ÖRTÜŞEN BİR PROJE
Son dönemde gündemi bir hayli meşgul eden yerli otomobil projesi üzerinden bilinçli veya bilinçsiz birçok yorum ve eleştiri yapılıyor. Dolayısıyla bu durum, böylesi yenilikçi bir projeye ihtiyaç duyulmasının sebeplerinin konunun uzmanları tarafından tahlil edilmesi ve kamuoyunun aydınlatılması ihtiyacını doğuruyor. Dünyada otomobil sektörü önemli bir dönüşüm içerisinde ve geleneksel otomobil üretiminin mantığı farklı bir boyuta ulaştı. Bu yeni bakış açısı, sürücü ile otomobil arasındaki kullanıcı arayüzüne ilişkin algımızı, sürücü deneyimine ilişkin beklentimizi, otomobilimiz ile diğer otomobillerin ve otomobiller ile trafik ışıkları, sokaklar, şarj istasyonları ve otoparklar arasındaki iletişim olanaklarını değiştiriyor.
Yakın geçmişte, akıllı telefonların ve bilgisayarların standartlaştırılmış donanımı, yavaş yavaş fiziksel sınırlarına ulaştı ve endüstriyel evrimde donanım, yerini yazılım geliştirmeye bıraktı. Otomotiv endüstrisi, donanım standardizasyonu ve teknolojisi açısından akıllı telefon ve bilgisayar endüstrilerinden farklı olmakla birlikte, giderek standartlaşan donanım ve daralan hareket alanı dolayısıyla, bu sektörün de artık cep telefonlarına benzer bir dönüşüm sürecinden geçmesi bekleniyor.
"Yazılım tanımlı araçlar" ifadesi, otomotiv endüstrisinde giderek daha yaygın hale geldi ve otomobilde fark yaratan özelliklerin artık donanım cihazlarından ya da mekanik aksamlardan ziyade yazılımdaki gelişmişlik olduğu ortaya çıktı. Bu anlamda TOGG, ilk tasarlandığı andan itibaren yazılım tanımlı bir araba olarak dünyada yükselen trendler ile örtüşen bir proje olarak kurgulandı. Ezcümle Türkiye´nin ürettiği yerli marka, otomobil endüstrisindeki yeni eğilimlere uygun olarak geliştirilmiş bir araç olarak karşımıza çıkıyor.
Önümüzdeki dönemde dünyada elektrikli otomobillerin daha fazla tercih edildiğini ve piyasadaki elektrikli araç sayısında büyük artışlar olduğunu göreceğiz. Elektrikli otomobil pazarı hızla gelişiyor. Bu gelişen pazarda var olmak isteyen köklü otomobil üreticileri de elektrikli araç imalatına girişiyorlar ve bu da sektörde rekabeti kızıştırıyor. Dolayısıyla TOGG otomobil endüstrisindeki dönüşümü yakalamış ve bu rekabete dahil olma şansını elde etmiştir.
Ağ oluşturma, elektrifikasyon, otonom sürüş ve araba paylaşımı gibi olgular otomobil endüstrisinde bundan sonra yeni bir döneme girildiğini gösteriyor. Arabalarda artık motor merkezli değil, bit ve bayt bazında düşünülen bir döneme girildiği müşahede ediliyor. Şirketlerin, devasa yerleşkelerine göre değil, tedarikçiler ve girişimciler, sektörler ve kıtalar arasındaki ilişkilerine göre değerlendirildiği ve bununla birlikte şehirlerin artık sokak ve caddelerden ibaret olarak düşünülmediği, tüm ekonomik ve ekolojik, tekil ve sosyal ihtiyaçlarıyla ağ bağlantılı insanların merkezde olduğu bir döneme doğru ilerliyoruz. Yazılımın fark yarattığı, motor ve tork gücünün cazibesini yitirdiği, dijitalleşmenin önem kazandığı ve elektromobilitenin dengeleri değiştirdiği bir dönemde böylesi bir proje, Türkiye’nin otomotiv endüstrisindeki değişimi yakalamasını sağlamakla birlikte, sektörde kendini ifade edebilmesinin de önünü açtı. TOGG kendi içinde bir ekosistem olarak yeni fikirlere açık, yeni teknolojilerin hakim olduğu ve tek başına değil iş birlikleriyle başarının sağlanacağı, girişimciliğin ön planda olduğu bir kurgu ile bu dönemin gereksinimlerini karşılayan bir proje olarak tezahür ediyor.
ÜRETİM SÜREÇLERİNDE YERLİ VE YABANCI ŞİRKETLERLE İŞ BİRLİĞİ
Dijitalleşmenin otomobili bir ürün olarak yeniden şekillendirdiği bir ortamda Google, bilgi-eğlence sistemine ek olarak klima ve koltukları da kontrol eden Android Otomotiv işletim sistemini geliştirdi ve bu sistemi ücretsiz olarak otomobil üreticilerinin hizmetine sundu. Microsoft; veri öngörüleri, bulut hizmetleri ve otonom sürüş alanlarında çeşitli otomobil üreticileriyle iş birliği yapmaya devam ediyor. Çinli online alışveriş platformu Alibaba, SAIC'in Smart SUV Roewe RX5'ini, Alipay üzerinden navigasyon, eğlence ve ödeme sağlayan bir işletim sistemi ve uygulama platformu olan YunOS ile donattı. TOGG'un bu anlamda yerli ve yabancı şirketlerle otomobil geliştirme sürecindeki iş birlikleri ve ortaklıkları daha büyük bir anlam kazanıyor. Bu dönüşüm karşısında önlem almak isteyen geleneksel üreticiler de birleşme yolunu öngörüyor. Nitekim yeni dönemde tek başına üretim yapmakta ısrar eden otomobil üreticilerinin oyun dışı kalma riski artacak, otomobildeki iş birlikleri önem kazanacaktır.
TOGG'un küresel platformda rekabet gücünün başarısı şüphesiz gelecekte daha iyi müşahede edilebilir fakat yeni nesil teknolojileri yakalama noktasında öncü bir proje olmasıyla şimdiden ülkedeki otomobil endüstrisine büyük fayda sağlayacak gibi görünüyor. Bu projenin en önemli avantajı ise Türkiye’ye yeni nesil araçların üretilebildiği bir platform kazandırması ve geliştirilen ürün etrafında ülke içinde ve dışında bir tedarik zinciri meydana getirecek olmasıdır.
Kaynak: Anadolu Ajansı